Mavi Serseri

3- gizemli sır

Resimde mert Üstünsoy var

Taksiye binip orada indim gecekondunun çevresi ormanlıktı orada yalnız ve kimsesiz kalmıştı . Kapıyı tıklayacaktım ki kapı açıktı. Kapıdan içeri girdim. Kadın bana yüzünü çevirip baktı.

Bende ona "merhaba teyzecim nasılsın rahatsız etmiyorum ya " diye selam verdim.

Kadın kısık ve yorgun sesi ile
"bir an seni rüzgar sandım bir o gelir buraya başka da uğrayan olmaz" dedi.

"Rüzgar kim teyzecim " diye sorarkan mavi serserinin her zaman kadına getirdiği kurabiye poğaça ve simitle gelmiştim onları çıkardım. kadına ikram ettim .

"Rüzgar benim oğlum her okul çıkışı gelir buraya her gün de senin getirdiğin kurabiyelerden getirir. Peki sen kimsin kızım"

"Ben Rüzgar'ın arkadaşıyım buraya geldiğimden ona bahsetmeyin olurmu beni ağırladığınız için teşekkür ederim benim gitmem lazım iyi günler."

"Asıl sen saol kızım seni göndereyim"

"Siz hiç kalkmayın iyi günler..."

Deyip çıktım demek adı rüzgar dı . Ve o da annesiydi bu nasıl olurdu. Babası ile mi kalıyordu o bu kadar zengin ken annesi niçin burada bu şekilde yaşıyordu? Kafamda binlerce soru vardı. Taksi çevirmek yerine yürüdüm ve yol boyu bunu düşündüm kendi hikayem bitmiş onun hikayesi başlamıştı sanki...

Sitede Rüzgar ile karşılaştım. "O meraklı baş belası nereden böyle"

"Sanane git başımdan"dedim kfam krışıktı hep onun yüzünden karışmıştı nereden böyle karışık bir yere gelmiştim ben hayatımı sorgulamaktan bıkmıştım.

"Sen bana mı kızgınsın"dedi alay edercesin

"Senin ismin rüzgar mı" diye sordum eğeradı doğruysa öğrendiklerimde doğruydu.

"İyi tahmin nerden bildin "dedi

Bende mert söyledi dedim.

"Mert'ten uzak dur"dedi kıskanır gibiydi bu hoşuma gitmişti ama çaktırmadım.

"O iyi biri eğer uzak durmam gereken biri varsa o da sensin"dedim onun gözlerine lk kez bu kadar ciddi bakmıştım sanki gözlerinde ufak mini bir çocuğun gülümsemesi vardı.

"O çok sert"

"Sen nereye gidiyorsun?"diye tısladım yoksa annesine mi gidiyordu. Onu hiç arkadaşlarıyla görmemiştim hep cool takılıyordu.

"bana hesap mı soruyosun söylemezssem takip edeceksin demi"

Ona sert ve onay verir bir bakış attım. Kolumu çekerek benimle gel dedi elimi kavramıştı sahiplenir gibi tutuyordu. Bende hiç bozuk vermemiştim elimi tutmasına...

"Köşkte kimle yaşıyosun?"

"Niçin bu kadar soru soruyosun?"

"Biz izmirden geldik buraya annem benden habersiz evlenmiş hemde bununla kalmadı beni buraya sürükledi. "ona bunkarı neden anlattığımı bilmiyordum ama ona güveniyordum sanki acı çekiyordu

"selim abinin eşi senin annen mi"

" malesef..."

"Peki baban..."

"Babam yok benim doğduktan bir yıl sonra terkedip gitmiş o benim için bir ölüden ibaret "

"Vay bende babam babamın karısı ve onun çocuğu ile yaşıyorum ."

"Senin annen"

"Bu kadar cevap yeter bir gizemim kalsın değil mi?"

"Bak işte geldik ."

" Burada ne işin var "

arkadaşlarla  burada buluşuruz."

"Bunlar hiç tekin değiller gidelim Rüzgar "

"Gel benle"

Korkmuştum bunlar tam bir serseriydi ama beklendirdi sonunda yanımda duran da bir mavi serseriydi. çocuklar bana gözlerini dikmiş bakıyorlardı.

Rüzgar burada bekle dedi beni durdurdu çocukların beni kesmesi hiç hoş değildi. orda bir şeyler konuştular. Sonra rüzgar beklemediğim bir şekilde çocuklara yumruk atmaya başladı. 5 kişiyi tek başına dövmesini beklemiyordum.
"Rüzgar dur yapma"
"Rüzgar yapma diyorum"
"Mavi serseri bir yumruk daha atmaya kalkma"
Mavi serseri diyince be duydu . Ve elimi kavrayıp yürüdü beşi de yerde kıvranıyodu rüzgrına dudağı kanıyordu.

"Rüzgar dudağın kanıyo ne oldu niye kavga ettin?"

"Sana asılıyorlardı bede yamuk suratlarına şekil verdim"

"Bunu niye yaptın dudağın çok kötü durumda "dedim

"Ufak sıyrık bir şey olmaz hem sen bana mı  üzüldün san özel değildi yanımda olan kızlara böyle şeyler diyemezler hemen üzerine alınma" beni süper bozmuştu gene

"Ne halin varsa gör "dedim ve önden yürümeye başladım tam o sırada araba çarpıyordu bana rüzgar beni kendine çekti ve gene düştük bana ilk defa bu kadar yakındı nefesini soluyabiliyordum. "Gene bana kaldın ne yapıyosun kızım sen araba çarpıyodu."

"Üzerinden kalkmaya çalıştım. Ama izin vermedi.
" Bana bir hayat borcun var baş belası"