ÇELİĞİN EFENDİSİ

296 83 11
                                    

İyi okumalarr ^^

Serin gece ayazının dingin fısıltıları şimdi yanmakta olan meşe odunlarının ferah, mistik kokusunu dağıtıyordu. Derin ormanın yaratıklarına has sesler dışında yabanda geçirdiği bir başka ıssız, sakin geceydi.

Kuzeye karşı siper olarak kullandığı iri bir kayalığın dibinde yaktığı ateşle ısınıyor, bedeninin yorgunluğunu gidermeye çalışıyordu. Soğuktan korunabilmek için kürklü pelerinine sıkı sıkı sarındı. Biraz önce avladığı bir yaban domuzundan kalanları az ötedeki bir ağacın altına bırakmış, büyük bir kısmını akşam yemeğinde çoktan yemişti. Dallara takarak pişirdiği akşam yemeğinden sonra demlediği çayını içiyordu. Rahatlatıcı çayın da etkisiyle çöken o tatlı ağırlığa teslim olmak üzereydi. 

Odhran birkaç gündür dağların eteklerinde, sık ağaçlıkların içerisinde geziniyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odhran birkaç gündür dağların eteklerinde, sık ağaçlıkların içerisinde geziniyordu. Başkent Daesha'ya doğru en hızlı şekilde gidebilmek için Hencapelt'in en ulu iki dağının etekleri arasında uzanan vadinin kalbinden doğruca güneydoğu yönüne inen bir rota tutturmuştu. Şimdiye kadar herhangi bir sorun olmamış, kimseyle karşılaşmamıştı. Geceler hala huzurlu olsa da yüreğinin derinliklerinde bu durumun çok yakında son bulacağını biliyordu. Sessiz geceler gelip geçerken henüz bir başka feye de rastlamamıştı.

Şafak söktüğünde yeniden yola koyulacaktı, birkaç saat daha yolculuk yaptıktan sonra ufak bir kasabaya ulaşacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şafak söktüğünde yeniden yola koyulacaktı, birkaç saat daha yolculuk yaptıktan sonra ufak bir kasabaya ulaşacaktı. Amansız zirveleri ve kadim dağların eteklerini terk ettikten sonra ulaşılabilecek ilk topluluk bu kasabada yaşardı. Odhran zaman zaman bazı ihtiyaçları almak için bu kasabaya kısa yolculuklar yapardı. 

Tekinsiz hışırtılar hassas kulaklarına dolduğunda ateşin yanına serdiği kalın pelerinine sarınmış uyumaya hazırlanıyordu, her zamanki gibi kılıcı elindeydi. Binyıllardır her gece bu kılıcı avucunda sıkıca kavrayarak uyuyordu. 

Hışırtılar birden fazla yönden geliyor ve gitgide ona doğru yaklaşıyordu. Ateşin parlaklığı ve kıvrılarak ağaçların tepesinde yükselen dumanın yardımıyla onu bulmuş olmalıydılar. Ne kadar süreceğini merak ediyordum, diye düşünerek kendi kendine güldü.

Başta planı geceleri gizlice yolculuk yapmak olsa da sonradan buna gerek olmadığına hükmetmişti. Myr sayısı her geçen gün artıyor olmalıydı, her yer onlarla doluyken saklanmaya çalışmak manasız bir zahmet olacaktı. Üstelik huzurlu gece uykusu, bir grup iğrenç yaratığın yerini bilmesi gibi önemsiz bir sorun karşısında gözüne çok daha değerli görünmüştü.

Gecenin Varisi #1 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin