3- BİLİNMEZLİĞİN SESSİZLİĞİ

44 9 73
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, bebeklerimm. <3

Şarkılar: I Did Something Bad, Dünyanın Sonuna Doğmuşum,

"Sessizlikler, kısacık süreli,
Ömürlük çığlıkların sebebi."

Hayatım boyunca ilk görüşte kavramı adı altında olan hiçbir şeye inanmamıştım, ta ki buradaki insanlarla tanışana kadar. Kafamın asla almadığı şey ilk görüşte hissettiğim şeylerin özlem,rahatlama ve en çok da sonsuz bir güven hissi olmasıydı. Tabi ki bunlar sadece Alkın ve Yakamoz ile ilk karşılaştığımda hissettiğim şeylerdi. Fakat şimdi karşımda oturan sarı saçlı, gözlerinde yeşil bir okyanus barındırıyor gibi duran yabancıya bakıyor ve ne hissettiğimi anlamaya çalışıyordum. Güven mi? Hayır. Rahatlama? Hayır. Özlem? Kesinlikle hayır. Şuan hissettiğim belirgin iki şey vardı; merak ve ağlama isteği.
Sanırım sonunda cidden kafayı yiyordum.

Yüzümü buruşturup bir kapıya bir de yüzünü önündeki deftere gömmüş olan yabancıya bakıyordum. Bu hareketi birkaç kez tekrarlayıp başımı bir oraya bir adamın durduğu tarafa çevirdikten sonra "Kes şunu, başın dönecek." cümlesiyle hızla başımı ona çevirip kaşlarımı çattım. "Az önce burada tam olarak neler oldu?" Başını kaldırmadan, "Hayatını kurtardım, rica ederim." demesiyle derin bir nefes aldım. "Beni köşeye kıstırmasaydın kendimi korurdum ama çok özür dilediğin için affettim." Böyle de yüce gönüllü bir insandım işte. Bana karşısında bir deli duruyormuş gibi bakıp işine döndüğünde elimi saçlarıma geçirdim. Sıkkın bir ifadeyle birkaç metre ilerimdeki yabancıya çevirdim bakışlarımı. Ona kim olduğunu ve burada ne yaptığını sormak istiyordum fakat sinir bozucu bir cevap verip sabrımı sınayacağını tahmin ettiğimden bunu es geçtim, "İçerideki adamlar kimdi?" Soruma "Uzak durulması gereken adamlar." cevabını verince alay eder bir şekilde gülümsedim, "Çok açıklayıcı oldu." Gözlerimi devirerek mağaradan çıkıp arabaya bindiğimde yüzümdeki sinir bozucu gülümsemeye baktım aynadan. Az önceki sarışın resmen sinirlerimi bozmuştu!

Eve geçtiğimde diğerleri kazı alanına geçmek için hazırlanıyordu. Doktor birkaç gün daha istirahat etmemi söylediği için ben birkaç gün daha evde kalacaktım."Çıkıyoruz biz. İlaç saatlerini aksatma. Bir şey olursa hemen ara." Setenay'a gülümsedim ve hepsini uğurladıktan sonra odama geçtim. Bir süre çevrilen yazıları inceledikten sonra aklım yine son olaylara gitti. Zihnimi tırmalayan birçok sorudan cevabını bulmam gereken ilki şuydu sanırım: O görüntüleri neden görüyordum? Düşüncelerimi bölen telefon sesiyle beraber aramayı cevapladım.

"Helen hanım istediğiniz daireyi ayarladım." Son sıralar aldığım en güzel haber buydu resmen. Dudaklarım memmuniyetle kıvrılırken geç bile kaldıklarını düşündüm. Normalde bu kadar sürmezdi bile. "Tamam. Bir saat sonra oradayım." Aramayı kapatıp başka bir arama yaptığımda parmaklarım ritmik bir şekilde komodinin üzerinde geziniyordu. "Dediğimi yaptınız mı?"
"Evet Helen hanım. Araba yola çıktı." "Gece olmadan önce buralarda görünmeyin."diyerek artık ezberledikleri uyarımı tekrar yaptıktan sonra aldığım olumlu cevapla telefonu kapadım, bu da tamamdı. Kendime aklımdaki tüm soru işaretlerini çözecek mekan ve zaman yaratmamın yanı sıra bir sığınak da oluşturuyordum. Neredeyse kaçak yaşıyor olmak cidden zordu.

Yaklaşık bir saat sonra toparlandım ve konumunu hatırladığım apartmana doğru yola koyuldum Buralarda bir daire alma fikrim kazı alanının başka şehirde olduğunu öğrendiğimden beri vardı. Bizim şuan kaldığımız alana çok yakın bir yer istemiyordum ve burası kriterlerimi karşılıyordu.

"4. Kat, daire 15." Anahtarı elinden aldım ve cebimdeki çeki uzattım. Aslında evin ücretinin şirketin hesabından ödendiğini biliyordum fakat yine de on bin liracık sus payı bana bir şey kaybettirmezdi.

ANEMON [Düzenlenecek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin