Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, ballarım.
Şarkılar: Somebody To You, Bir Derdim Var, Deja Vu.🎶
"Denizi izledim bir süre,
Getirdi aklımı gözlerine,
Maviler üzüldü halime,
Ayaklandı, geldi dile.
Dedi, 'Gerçek değil, sahip çık kalbine.'
Kulaklarımı tıkadım mavilere,
Çünkü ben senin gerçek olabilme ihtimalini sevdim."İnsan etrafı kalabalıkken yalnız kalabilen bir canlıydı. Bunu kendimden biliyordum. Her zaman etrafımda insanlar olurdu fakat hiçbir zaman kendimi o ortama ait hissedemezdim. Çünkü senin nasıl olduğun insanların umurunda değildi. İnsanların umurunda olan nasıl göründüğündü. Bu yüzden gereksiz açıklamalardan da kaçınmak için etrafımdaki herkesi kendimden uzaklaştırdım. Bu kararımdan da asla pişman olmadım. Fakat anlayamadığım şey yıllarca etrafımdaki kimsenin yalnızlığımı giderememesine rağmen karşımda duran bu mavi gözlü çocuğun bunu ilk karşılaşmamızda nasıl yaptığıydı.
Nefesimi tutmuş öylece çocuğun yüzünü izlerken sesini duymamla birlikte içimde bir şeylerin hareketlendiğini hissettim.
"Kazıdan sorumlu olan kişi sizsiniz sanırım." Sesi görüntüde duyduğumla aynıydı.Başımı hafifçe sallayınca boğazını temizledi ve elini uzattı."Alkın Boyrat."
Birkaç saniye sonra elini sıkmak için elimi uzattım. "Helen Akdora." Sesim de ellerim de titriyordu. Fark etmemesini istedim fakat gözünden kaçmamıştı."Bir sorun mu var, Helen hanım?"
"Hayır. Önemli değil." Ellerimi boşlukta salladım ve toparlanmaya çalıştım."Konuşabileceğimiz daha rahat bir yere gitsek sizin için sorun olur mu?"
"Gidebiliriz." Yanından ayrıldım ve çantamı almaya gittim. O sırada Mesih'e buradan sorumlu olduğunu, yarım saat daha çalışıp sonra dağılmalarını söyleyip hemen geri döndüm. Ortama göz atıyordu fakat ben gelir gelmez bakışları tekrar beni buldu. Yürümeye başladığında ben de peşinden ilerledim. Siyah bir arabanın önüne geldiğimizde ön koltuğun kapısını açtı ve geçmem için biraz geri çekildi. Yüzüne bakmadan koltuğa oturdum. O da hızlıca sürücü koltuğuna yerleşti ve arabayı çalıştırdı. Vücudum yay gibi gerilmişti. Biraz daha sakinleşmek için camı açtım ve başımı yasladım. Sessizlik garip bir şekilde uzayınca "Nereye gidiyoruz?" diye mırıldandım. Başını hafifçe bana çevirdi. "Nereye gitmek istersiniz?" Dudaklarımı yaladım. "Aslında bir yer var."
"Tamam. Tarif edin bana." Başımla onayladım ve tekrar başımı cama çevirdim. Ardından dışarıyı izlemeye başladım. Nasılım, ne hissediyorum hiçbir fikrim yoktu. Sanırım en olmayacak anda akışa bırakmayı seçmiştim. "İlerideki göbekten sola dönüp dümdüz gideceksiniz." Başımı ona çevirdim ve cevap vermese de onu izlemeye koyuldum. Kumral rengi saçları buğday teniyle uyumluydu. Gür kirpiklerinin altındaki mavi gözleri insanı büyüleyecek cinstendi. Yüzüne oranla çizilmiş bir burnu ve pembe rengi dudakları vardı. Sakalsızdı fakat eminim ona sakal da yakışırdı. Yapılı bir vücuda sahipti. Bir an için kaç saatini spor salonunda geçirdiğini merak ettim. Bana neyse. Boyu hakkında tahmini bir yorum yaparsam... Yani ben 1.69 cm'dim, benden gayet de uzundu. Sanırım direkt ona sorsam daha kolay olurdu. "Boyun kaç?"
Gözünü yoldan ayırmadan hafifçe gülümsedi."Dakikalardır göz hapsinde olmamın sebebi boyumu anlamaya çalışman mı?" Sanırım bu an benim utanıp kızarmam gereken andı fakat bunun tam tersi bir şekilde oturmaya devam ettim. "Öyle."
"191 cm." Yuh.
"O civarlarda olduğunu düşünmüştüm zaten." Bilmiş bilmiş gülümsedi ve kendi çalma listesini karışık çalması için ayarladı. Arabanın içinde hoparlör sistemi olduğunu şarkının yüksek sesini bir anda duyunca fark ettim. Enerji tazelemek için dinlediğim şarkılardan biriydi. "En sevdiklerimden-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANEMON [Düzenlenecek]
FantasyBilgilendirme: Kitap en baştan yazılacak. Ben yeni versiyonunu yüklemeden okumayın derim ballarım.😋💖