Teneffüs zilinin çalmasıyla beraber Jisung derin bir oh çekti. Dersleri bedendi ve hocaları koca sahanın etrafında onlara beş tam tur attırmıştı. Jisung'un bedeni buna asla alışık değildi. İkinci turdan sonra kalbi ağzında atmaya başlamıştı.
Arkasında nefes nefese koşturan birinin ona yaklaştığını hissetti.
"Öldüm, bittim ben." dedi Seungmin.
"Hm hm."
Bu sırada gözü soyunma odasında üstünü değiştiren Minho'daydı. Burada olmasını beklemiyordu. Minho bir üst sınıftaydı ve beden dersleri kesinlikle bugün, bu saatte değildi.
Jisung nefesini tuttu. Üzerinde sadece eşofmanı olan Minho'yu süzmeye başladı. Hafif belirgin olan karın kasları ve geniş omzuyla Yunan tanrısına benziyordu. Bembeyaz ve pürüzsüz cildi tavandaki lambanın verdiği loş ışıkla daha fazla parlıyordu.
"İnsan kendi sevgilisini bu kadar süzer mi?" dedi Seungmin yanında donmuş bir şekilde duran Jisung'a.
Dirseğini sertçe Seungmin'in karnına vurmuş olan Jisung ise hala gözlerini ayıramıyordu. Seungmin acıyla bağırdığında ancak gözlerini ayırmış, eliyle ağzını kapamaya çalışmıştı.
"Bağırmasana duyacak!"
"Neyi?" dedi bu sırada yanlarına çoktan gelmiş olan Minho.
Jisung yavaşça yutkunup ona doğru döndü. Üzerinde hala bir şey yoktu ve bu durum, Jisung'un mantıklı bir şeyler düşünmesini engelliyordu.
Minho kolundaki tişörtünü hızlı bir şekilde giydi. Jisung'un elinden tutup onu bahçeye çıkardı. Yağmur yağıyordu. Küçük olan titremeye başlamıştı. Çünkü derste zaten terlemişti, birden soğuk havayla karşılaşınca doğal olarak donuyordu şuan.
"Yardımın gerek."
"Noluyor Minho?"
"Biliyorum seni zor bir duruma soktum ama buna mecburdum."
Jisung Minho'nun dediklerinden hiçbir şey anlamamıştı.
"Eski sevgilim..."
"Ee nolmuş ona?" Jisung bunu söylerken titriyor aynı anda sabırla Minho'nun lafını bitirmesini bekliyordu.
"Abisi beni tehdit ediyor."
"Ne?"
"Kardeşiyle tekrardan olmam için beni tehdit ediyor. Kız ise bana saplantılı."
Jisung duydukları karşısında yere bakan bakışlarını Minho'nun gözlerine çevirdi.
"Neden ben? Beni neden böyle bir şeye katıyorsun, kattın?"
Çünkü seni gerçekten seviyorum Jisung.
Küçük olan çatık kaşlarla sinirli bir şekilde bakıyordu.
"O an sınıfta o çocuğun birkaç arkadaşını gördüm ve aklıma bu geldi. Böyle bir şey yaparsam beni rahat bırakırlar diye düşündüm."
Jisung derin bir nefes aldı. Şuan Minho'nun kendisine söylediklerinin hiçbir mantıklı tarafı yoktu. Hiçbir şey demeden arkasını döndü ve içeriye doğru yürümeye başladı. Yeterince ıslanmıştı.
"Jisu-"
"Sus Minho!"
.
.
.
Jimmy Kimmey Show Jisung & MinhoSarı dalgalı saçlı Jisung >>>
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Cute (❌) Story | Minsung
FanfictionSertçe yutkundu Minho. "Sen beni-" Jisung ardından kulağına gelebilecek kelimeleri tahmin edip Minho'nun cümlesini tamamlamasına izin vermeyerek araya girdi. "Bunu bana sorma. Çünkü bende bilmiyorum." •Minsung •Fic •Düzyazı / Biraz texting