Sesi duyar duymaz hemen oraya koştum. Merdivenlerden aşağı bakarken orada duran kızın cansız bedenini gördüm. Şimdi siz bana polisin böyle durumlara alışık olman lazım diyeceksiniz. Evet ben bu durumlara sizin sandığınızdan daha fazla aşinayım. Ama onların suçlu olduğu belirlenmişti. Yani belgeler vardı, onların suçları kesin olarak kanıtlanmıştı. Ondan daha fazlasını yapan insanların cezası bile ölüm değilken onun yaptığının cezası ölüm hiç değildi. Bir kadını öldürmenin sonu bile hapisken, onun cezasının ölüm olması gerekmiyordu.
Tabii ki çoğunda bulunan o aşağılık ifade, rolünü ne kadar iyi oynasalar bile o ifadeyi elbet bir kere olsa bile görürsünüz. O kız öyle değildi, daha küçüktü. Tamam daha küçüklerini de gördüm. O kız ya dediği gibi suçsuzsa, ya belgeleri o şirketi batırmak için yaptıysa ve bu şeylerden hiç biri onun ölmesini gerektirmiyordu değil mi? Onun suçsuz olup olmadığını hiç bir zaman bilemeyecektim. En kötüsü ise ben bunları yaşaması gerekmeyen birinin ölmesine engel olamadım. Evet ben bugün bir kızın ölmesine engel olamadım, yapamadım. Bu hep içimde yaşayacak.
Bundan kurtulmanın bir yolu var mı ki? Kendimi toparlayıp hemen kız öldü mü diye ona bakmaya gittim, belki de ölmemiştir bir ihtimali vardır yaşamak için. Merdivenlerden öyle hızlı indim ki beni görünce Güneş ve Ateş öyle baktı ki, sanki düşecekmişim gibi hissettirdi. Ama o hıncımla nasıl indiğimi bilmiyorum. Hemen kızın nabzı var mı diye baktım. Hayır bu olamaz...
O ölmüştü, suçsuz yere ölmüştü. Ben onu koruyamadım. Bir adım geri atarken gözümden düşen o kaçak göz yaşımı sildim. Oktay’a bakarak, sizin demenizle hüzünlü tebessüm ile onun öldüğünü söyledim. O kızın kanı üstüm de bulunan beyaz gömleğime bulaştı. Oktay elinde bulunan silahı aşağı doğru indirerek, yüzündeki o intikam almış bakışını değiştirerek, pişman rolü oynadı.
-Aaa nasıl oldu elimde duran silah birden patladı ve Merve Hanım’ın tam göğsüne isabet etti. Ne yapabiliriz artık, yapacak bir şey yok maalesef. Demi Melek hanım?
-Haklısınız Oktay bey o öldü ve ne yaparsak geri gelemeyecek. En iyisi bu olayı hemen unutmak. Ben Ayşe’nin yanına gidiyorum malum o silah sesinden baya korkmuştur, izninizle.
Kafasını gidebilirsin anlamında salladı. Son bir kez Merve’nin cansız yatan bedenine baktım. Onun yaşadıklarını o pisliğe bir bir ödeteceğim. Merdivenlerden çıkarken bir an başım döndü sonra kendimi topladım ve Ayşe’nin yanına gittim. Ayşe bana meraklı bir şekilde bakınca içimden abisini ona anlatmak geldi ama bunu yapamazdım. O kız için yaşadığı onca şeyden sonra bunu da kaldıramazdı.
Yatağının köşesine oturup, onu karşıma alınca. Ona gülümseyerek bişey olmadığını ve silahın kendiliğinden patladığını söyledim. O da benim ellerimi tutarak gözümde ki yaşı sildi. Sanki her şeyi biliyormuş gibiydi. Ben ona biraz dinlenmesini söyledim. O dinlenirken bende bu olayın fotoğraflarını çekmem lazım ama nasıl? Bence ben bu olayın fotolarını telefondan çeksem daha iyi ama o adam öyle bir psikopat ki, belki de telefonu izleme altına almıştır. Her şey beklenir onun gibi adamdan. En iyisi kamera kayıtlarına ulaşmak veya diğer telefonumla çekmek. Bence ben son güne kadar beklemem gerekiyor. Bu savaşımın bir sebebi daha oldu, MERVE onun mezarın da rahat etmesi için yapmalıyım.
Bu olay benim için kanıt bakımından iyi oldu. Bu varsayımlar sonucu gece kamera kayıtlarını aramaya karar verdim. Ama şuan öğlendi ve benim bu evin hizmetçisi olarak yapacak çok işim vardı. Mesela yarım saat sonra öğle yemeği yenecekti. Sanki burada daha 5-10 dakika önce biri vurulmamış gibi herkes toplanacak ve Oktay o masanın başına oturup afiyetle yemek yiyecek.
Bütün herkes ona sanki birini öldürmemiş gibi hatta bu olay olmamış gibi davranacaklar.
![](https://img.wattpad.com/cover/284659472-288-k710923.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Görev
De TodoGizli polis olan Gece'nin bir görev olarak yurt dışına kaçan bir adamın evine hizmetçi rolüyle girmesi. Gerçekler, ihanetler, kalp kırıklıkları ile dolu bir kitap.