Yemek tabağının içinde yeniden bir not çıktı. Notta şöyle yazıyordu.
Sayın Gece Yıldız;
Bundan sonra kendi adını kullanamasın. Eğer devam edersen hem aileni hem de normal hayatını riske atacaksın bundan dolayı sana yeni bir ad vermemiz lazım yani görev adı evrakları incelerken fark etmiş olduğun gibi bundan sonra senin adın Melek Gece. Bu sırada oraya vardığında seni siyah bir araba alacak. Bundan sonra senin yeni hayatın başlayacak. Sana böyle notları göndereceğiz. Sen bize ulaşmak için belirli günleri beklemelisin. Görevin başlamasına çok az kaldı. İyi şanslar.
SEVGİLERLE N.E.
Notta yazanlar çok ilginçti ama ben şurada kaldım. Yeni adımda. İsim yerine pek dikkatli bakmadığımdan dolayı yeni adımı öğrenememiştim. Adım çok güzeldi MELEK ne güzel isim dedim kendi kendime. Yolculuğumun bitmesine çok az kalmıştı. Yaklaşık bir 5 saat falan. Bu adda alışmam lazım yoksa bana seslendiklerinde he veya kim demek istemiyorum. Kendi kendime adımı söylemeye başladım. Melek, Melek, Melek... Kendimi yeni adımı alıştırmaya çalışırken, bir anda gözlerim kapanmıştı. Herhalde bu ismi ezberlemek biraz uykumu getirmişti. Uyandığımda uçağın pilotu;-İnişe geçiyoruz lütfen herkes yerine geçip kemerlerini bağlasın.
Sesini duydum ve hemen kemerimi bağladım. Uçağın camından baktığımda Los Angeles’ın ne kadar güzel bir yer olduğunu fark ettim. Mükemmel bir şehirdi bir günü Nehir ile buraya tatile gelmek istiyorum. Onunda bu şehri görmesi çok iyi olurdu. Evetttttt, uçağımız iniş yaptı.
Çantamı alıp uçağın çıkış kapısına doğru yöneldim ve Los Angeles’a ilk adımımı attım. Notta yazdığı gibi otoparkın önünde siyah bir araba beni bekliyordu. Arabaya doğru yönelip arabanın içine bindim. Yol boyunca ne ben nede şoför konuştu. Ben yolda giderken telefonumu açıp hattımı bağladım. Şoför arakaya doğru bakarak bana
- Merhaba Gece Hanım yoksa Melek mi demeliyim. Oktay Yavaşın evine gelmiş bulunmaktayız. Bol şans dilerim.
Kafamla onaylar işareti yapıp arabadan indim. Evleri gerçekten çok büyüktü. Kapının önünde dört tane koruma vardı. Kapıya doğru yöneldim. Kapıda duran iri yarı bir adam bana yüzündeki suçlayıcı bir ifade ile baktı.
-Ne için gelmiştiniz.
Dedi sert bir dille. İçime bir korku girmiş gibi davrandım yani yoksa bu nasıl korkmadı derler diye. Ürkek bir sesle adama;
-Şeyy... ben buraya hizmetçilik için gelmiştim. İnanmazsanız diye belgelerim burada. Bakabilirsiniz buyurun.
Belgelerimi iri yarı olan adama doğru uzattım. Adam dosyaları iyice inceledi ve sonra bana doğru dönerek,
-Siz yeni gelen hizmetçi Melek hanımsınız galiba. Patron sizi üst katta görüşme için bekliyor.
Adam hiç bir şeyden anlamamıştı. Adamları atlattık sıra şimdi patronda. Kapıya tıkladığımda kapıyı Oktay’ın kız kardeşi Ayşe açtı. Ayşe'yi dosyayı incelerken gördüğüm için hemen tanıdım.
Ayşe görünüşte çok tatlı bir kızdı. Bana gülümsedi, ve kafası merhaba anlamında salladı. Bende ona aynı şekilde kafamı sağa sola salladım. Ayşe çok tatlı ve şirin biriydi ama abisi nasıl biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Görev
RastgeleGizli polis olan Gece'nin bir görev olarak yurt dışına kaçan bir adamın evine hizmetçi rolüyle girmesi. Gerçekler, ihanetler, kalp kırıklıkları ile dolu bir kitap.