Special' bölüm asko

1K 60 20
                                    

"Umarım başımıza bela açmaz"

"Pek sanmıyorum. Kendimi tanıyorsam şuanda bile birşeyler planlıyor olabilirim."

"O zaman kendine söyle buradayken bi boklar yiyip planımızı mahvetmesi-" derken parlayan mavi ışık sonrasında lafım yarım kalmıştı.

"Ben geldim."

"Sen banyoda değil miydin?" diyip üzerine yürüdüm tehditkar bi aura saçarken.

"Hayır, aşağı indim biraz."

"Sana odadan dışarı çıkma demiştim!"

"Senden emir almıyorum küçük hanım."

"Ahh herneyse..."

"Ama iyi tarafından bakarsak bize margarita getirmiş" diye atıldı normal Five. (Alkollu birseydir umarim)

"Kuralcı olan sizsiniz sanıyordum."

"Kendi kurallarımızı koyarız bebeğim." diye karşılık verdi öteki.

"Bana saçma sapan hitaplarda bulunmazsan tek parça bir şekilde dönebilirsin kendi zamanına."

"Sakin ol sevgilim."

"Seni-"

"Şh şh şhhh, al için şunu"

"Sana neden güvenelim?"

"Çünkü ben Five'ım."

"Çok açıklayıcı oldu."

"Tamam bende içeyim." diyip bir yudum aldı ve yutkundu.

"Pekala, bende merak ediyordum zaten bunu... Hm aroması güzelmiş."

"Seveceğini biliyordum."

Normal Five ile kafamıza dikip aynı ayda bitirmiştik.

"Size iyi eğlenceler"

Mantıklı düşünme özelliğim yavaş yavaş kendini salarken yatağa oturup dengemi sağlamaya çalıştım.

"Ne kadar çok ışık var Five."

"Duvarlar dönüyor."

İlkten ağır gelsede sonrasında sadece aklımıza ekmek banıp yemiştik.

"Çok s-sıcak."

"Üzerini çıkarabilirsin"

"Aynen Five aynen"

"Köprücük kemiklerinin çok sexy durduğunu söylemiş miydim?"

"Haayır, söylemedin."

Ve sonrası kendini saçmalıklara bırakmıştı.

"Köprücük kemiklerin çok sexy duruyor. Artık söyledim."

"Biliyorum biliyorum. Mükemmelim."

Yanıma yaklaşıp ben yatakta otururken hafifçe üzerime eğilerek sessizce kulağıma fısıldadı;
"Evet... Öylesin ve bu beni çıldırtıyor."

Yutkunduktan sonra gözlerimi ayırmadan karşılık verdim.

"Bende yavaş yavaş aklımı yitiriyorum seni her yakınımda hissettiğimde. Sanki... sanki birisine bel bağlarsam hayal kırıklığına uğrayacakmışım gibi hissetiriyor bi tarafımda."

"Pişman olmayacaksın..."

Burnunu yanağıma sürtüp hafif mırıltılar eşliğinde minik öpücükler bırakıyordu sıcak tenime.
Parmakları boynumu sardığında üzerime daha çok gelip yatağa uzanmamı sağladı.

Öpücükleri boynuma inerken diğer eli belimi sıkıp okşuyordu.
Bluzümün omuzlarını düşürüp hızlı nefeslerini bıraktı.

Öpücükleri ıslanırken dişlerini de kullanıyordu.
Köprücük kemiklerime izler bırakırken dudaklarının değdiği her yerim kendini yanmaya bıraktı.
İçime kıpır kıpır hisler doluşurken heyecandan titreyen bacaklarımı durduramıyordum.

İlk kez böyle anlar yaşarken ben değilmişim gibi hissetiriyordu. Ama fırtınalı bi yağmurda ıslanmaktan daha da keyif aldığım kesin.

Elleri sırtıma doğru giderken ona izin verip sütyenimi çıkarmasına yol açtım.

Aptal gibi gözlerini dikip seyretmek yerine vakit kaybetmeden ağzına alıp emmeye başlamıştı. Evet bi yandan iyidi, utançtan ölüp dirildiğimi fark etmedi.

Diğer göğüsümi avuçlarken iniltilerimi tutayıp kıvranmaya başlamıştım.

Bi süre sonra loş ışık kendini karanlığa bırakırken kafamı yanımda yatan kısa pantalona çevirip bilincimi kaybetmeden son kez gülümseyebilmiştim.
Ve sabahı feci...

'''

Ne ask hayatimiz varmis mubarek

Partner/Five Hargreeves Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin