Sanki bir saat önce hiçbir şey yaşanmamış gibi şu an Emre'nin evinde ve mutfakta Emre'nin yemek hazırlayışını izliyordum.Gergindi,gergin olduğu sırt kaslarından belliydi.'Neden babanı görmek istiyorsun sana o kadar şey yaşatmışken ?' dedi.'Son kez hayatımdaki tüm gerçeklerle yüzleşmek için görmek istiyorum.' dedim.Tereddüt ederek 'Sen ablanı gördün mü son kez ?' diye sordum.Birkaç dakika hiçbir şey demedi ve doğradığı malzemeleri bir tabağa koydu.Daha sonra bana dönerek sırtını bedenini tezgaha yasladı.'Hayır görmedim,babam bırakmadı.Onu en son sadece babam gördü.' dedi.Abimde görememişti.'Sende abimin ablanı sevdiği gibi,birini çok sevdin mi ?' diye sordum.Fazla ileri gitmek istemiyordum ama merakımı da bastıramıyordum.'Sevdim.' dedi.'Peki sonra ?' dedim.Gözlerini gözlerime dikerek 'Gitti.' dedi.'Sen.' dedi.'Ben hiçbir erkeği sevmedim,daha doğrusu sevemedim.' dedim buruk bir sesle.'Sevme İdil,sevgi acıtır,aşk öldürür.' dedi.'Ama sen ölmemişsin.' dedim çatalımı tabağa bırakarak.'İçimdeki iyilik öldü.' dedi.Yutkundum.İyiyi bırakıp,kötüye yönelmişti,abim gibi.'Abimle birbirinize benziyorsunuz,nefretiniz de aynı.' O da benim gibi çatalını bırakıp geriye doğru sandalyeye yasladı sırtını.'Abinden nefret etmiyorum,çünkü ablam üzülür.' dedi.Ablasından bahsedilince gözlerini hüzün kaplıyordu.Telefonu çaldı ve masadan kalkıp gitti.Bende masayı toplayıp,lavaboyu bulmaya çalıştım.O sırada Emre'nin telefon konuşmasını duydum.
Emre, 'Çok saf.'
...
Emre, 'O gün sana kurbanımı seçtim demiştim.'
...
Emre, 'Evet çok güzel,çok duru ama onun da kaderinin kötü yanı Ateş'in kardeşi olması.'
...
Daha fazla dinlemek istemedim.Hemen aşağıya inip çantamı alarak evden çıktım.Koşuyordum,sözler kalbimi acıtmıştı.Bir araba önümü kesti.Kafamı kaldırıp baktığımda Selim'i gördüm.
Kollarımdan tutarak 'Bu halin ne İdil ?'
'Bir şey mi yaptı o sana ?' Cevap veremiyordum.Gözyaşlarım beni esir almıştı.Selim'e sarıldığımda 'Ah be kızım,ah be kızım.' diyerek sarılmama karşılık verdi.'Gidelim buradan Selim.' diyerek arabaya bindim.Yol boyu hiç konuşmadık.Abime haber vermesini istememiştim.Eve gidip sadece uyumak istiyordum.Evet Emre'yle aramızda bir şey yoktu,bir şey yaşamamıştık ama dediği şeyler ruhumu incitmişti.İnsanlar gerçekten bana bu gözle mi bakıyorlardı ?Eve vardığımızda hemen odaya çıkıp banyoya girdim.Küveti suyla doldurduktan sonra içine girdim.Gözlerimi kapattım.Uyumak istiyordum sadece uyumak.Acı çektiğimde uyurdum ben hep şimdi de aynısını yapacaktım.
Emre'den...
Aşağıya indiğimde kimse yoktu.Kesin konuşmamı duymuştu.Allah kahretsin.Babam da tam arayacak zamanı bulmuştu.Telefonu elime alıp İdil'i defalarca aradım ama açmıyordu.O burada yol bilmez,iz bilmez.Kim bilir nereye gitti,of.Telefonu sertçe kanepeye fırlattım.Onu incitmiştim.Telefonum çalmaya başladığında üstünde Selim ismini gördüm.
Selim, 'Ulan sen ne kadar aşağalık bir herifsin.Lan kızı nasıl o hale getirdin,sen kimsinde İdil'in gözündeki yaşların sebebi oluyorsun.'
'Ben bir şey yapmadım Selim.Defalarca aradım İdil'i ama açmadı.'
Selim, 'Uyuyor.Sana bir tavsiye bundan sonra ölecek durumda dahi olsan İdil'i arama yoksa sonucu gerçekten çok kötü olur.' diyerek telefonu kapattı.Selim'i uzun bir süreden sonra ilk defa bu kadar sert olduğunu görmüştüm.İdil hepsinin hassas noktasıydı ve ben onların hepsini bu noktadan vuracaktım.Evin camından içeriye girdiğimde İdil yatakta yoktu.Banyoya yöneldiğimde kapının kitli olduğunu anladım.Birkaç kez tıklattım ama ses yoktu.Çekmecelerde kapıyı açabilecek bir şey aradım ve buldum.Tam çekmeceyi kapatacakken bir fotoğraf gördüm.İdil ve annesi birbirlerine sarılmış gülüyorlardı.İdil'in gülümsemesi büyüleyiciydi.Üzgünüm küçük hanım,üzgünüm o tebessümleri gözyaşlarıyla doldurduğum ve dolduracağım için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşk (+18)
Teen FictionHenüz 18 yaşında olan İdil,babasından şiddet gördüğü için evi terk eder ve abisinin de hayatına girmesiyle kendi hikayesini yeniden yazmaya başlar.Bu hikayede ablasının intikamını almak için onu öldürmek isteyen Emre,İdil'e hep yasak gözüyle bakıyor...