Günümüz zamanına gelirsek inanın ne hissetiğimi ne yapacağımı hiçbirşekilde bilmiyorum ama o sert tavrımı koruyor insanları kendimden uzaklaştırıyorum. Bu gün kalkıp bir sigara yaktım direk zaten alışkanlık olmuştu artık sigaranın dumanına fısıldamayı seviyordum kim sigara dumanıyla konuşur ki ben konuşurum işte sonuçta ruh hastasıyım. Her dumana "siktirgit" der beynimdeki isimle birlikte üflerdim bu beni rahatlatıyordu sigarayı seviyordum insanları sevmiyorum genelde bana zarar verdikleri için yakınlaşma bile gereği duymuyordum ama sigara her dumanında içime çektiğim o anda ciğerlerimde hissetiğim o dumanın hafif acısı ciğerlerimin daha fazlasını alamadığı dumanı ise dışarıya bırakmam zehir direk dudaklarımdaydı iki dudağımın arasındaki o zehri seviyordum. Bana zarar veren şeyleri sevmeyi zaten o öğretmişti bana sigara. Insanlar şu yazdiğimi okuduktan sonra sigaraya olan bakisimi göz önünde bulunurlarsa mutlu olurum sigara zararlidir diyip geçen insanlar. Insanlarda zararlıdır niye onları kullanıyor?, niye onları seviyor? Ve niye onları bırakmıyosunuz? Evet istedigim bir insandan bagimlisi olduğu bir insanı bırakması. Baştan alalım mesela ilk sigarayı içme sebebim özentilik veya arkadaş çevresi olmamıştı annem o zaman elime verip "zaten ileride içeceksin başlama sebebin de ilk aşkın falan olmayacak ben olacağım al iç içine çek sıkı sıkı her acında ona sarıl" demişti. Yumuk yumuk gözlerimle ona bakıp hayır ben bunu içmeyeceğim zararlı diyerek atmıştım. Annem bana alayla gülüp "insanlar daha zararlı melisa" demişti. Küçüktüm beraber bile yaşamıyorduk ona ne zaman benimle daha çok kalmasını söylesem "sen güçlü olmak zorundasın ben seni zayıflatırım" demişti. Bunu sonradan öğrendim ki benim zayıf noktam sevdiğim insanlar oluyordu. Konyada iken celalden vurmuşlardı beni canımı yakmayı ancak böyle başarabilmişlerdi evet celal benim sevdiğim her hücresini beynime kazıdığım ilkim aşkım idi. Annem haklıydı her şeye katlanıp bu yaşıma kadar gelmiştim ama sevdiğim insan beni zayıf düşürüyordu hayat savaşımda ondan vazgeçmiştim bir erkeğin karşınızda ağlaması sevdiğiniz bir erkeğin ne kadar zor olsada ifadesiz kalıp sevmiyorum demiş arkamı dönüp gitmiştim oysaki o bana sevmeyi öğretendi. Annem beni bir adama tercih edip evimden siktirgit dediğinde bile canım bu kadar acımamıştı ona arkamı dönüp gitmem ağlaması. kendime küfürler edip hâlâ pişmanlığımı yaşıyorum evet gurur manyağı ben gidip yalvarmıştım ama bu sefer o değismişti benim sevdigim çocuk o değildi bana mı özenmişti ben gibi davraniyordu hemde bana ilgisiz, sevgisiz. Başaramiyordu çünkü onun ailesi vardı ailesi olan insanlar özelliklede baba ve anne sevgisi görmüş insanlar vicdansız veya sert olamazdı. ben oluyordum hayatım buydu ben buydum ama o degildi ben onun saf kalbini sevmiştim asla aşık olmam kimseyi sevmem derdim ilk aşkım olan annemden kazık yemem beni dahada hırslandırmıştı bu hayat savaşında... sevdiğim cocuğun arkasından birçok içki şişesi devirdim ilk başlarda dağılsamda yıpransamda unuttum. Zor oldu benim için ama annemden alıskın olduğum için sonralarda yani şimdilerde artık sıradan biri gibi geliyor eskileri hatırlamak istiyorum ama sadece onu unutmak için ictigim maddeler onunla olan anılarımı silmişti. Onu unutmak ise bende bitiyordu hiç durmadım zaten çok fazla zaman üzülmüştüm onun için. Bunları okusa keşke ben buraya yazdıklarımı yakınımdakilere asla anlatamam anlatmam. Ben kendimi üzme olayını tamemen bitirdiğimde seni de gömdüm eski ben, annem ve o hepimizi öldürmüştüm ben. Melisa yoktu artık annem yoktu o yoktu hepimiz ölmüştük. Ben MELIS olarak yoluma devam ediyorum. O kadar zor ki yaşarken birini öldürmek. Bir sigarada birçok şey düsünüyordum işte. usulca kalktım sigaramı söndürüp banyoyo ilerledim kuzenlerime baktığımda kendi hallerindeydiler umursamadım zaten.Duşa girdim sıcak suyu sona dayamış üstümdekileri de çıkartmıştım küvete girip başımdan aşagıya tuttuğum suyla tüm vücudum yanıyordu sadece sıcaklığı hissediyordum acı çekmiyordum çekemiyordum bi anda sıcağı kapatıp soğuk suya dönmüştüm bu sefer soğuk su vücuduma işlerken bedenimin sıcaklığı sönmüş bu sefer soğumaya dönmüstü kendi bedenimde yaratmak istediğim o şok dalgayı bile yaratamıyordum vücut jeliyle bir güzel ovalandım her defasında tüm bedenimi kızartana kadar lifle sürterim sanki.. sanki bedenim temiz olursa ruhumda temizlenicekmiş gibisinden. Saçlarımı köpükleyip tırnaklarımı derimi kazırcasına geçiriyordum kafamda. Suyu seviyordum sanırım sevdiğim şeylerle de kendime zarar veriyordum bünye böyle sevdiklerim zarar verdikçe bana insan her sevdiğinden zarar almak istiyor. Mazoşist diyolarmış buna pisikoloğum demişti. Duştan sonra üstümü giyinmiştim evde kimse yoktu çouklar parka inmişlerdir herzamanki gibi umursamadım. Sigaramı yakmış koltuğa uzanıyordum kapıdan eniştem girince klasik selamlaşmadan çocuklar ile ilgili gerken bilgiyi verdikten sonra gözlerimi kapattım. Eniştem garip biriydi bana karsı yani bazen birbirimizi hiç siklemezken bazen birbirimizi savunur destek olurduk. Konuşup anlaştıktan sonra çocuklarıda alıp arabayı sahile sürmüştü tekelin önünde durunca gülümsedim içimden ne zaman sahile gelsem içerdim oda biliyordu. Elindeki siyah poşetle arabaya binip cocuklara onları oyalayıcak şeyler verip yanımızdaki parka yollamıştı. Poşetten beni de oyalıyacak olan şiseyi uzatınca direk aldım kendi şisesini aldıktan sonra sessizce içtik beni konuşturmaya çalışmıyordu artık denizin dalgaları kuvvetle karaya vururken bir dalga gibi olduğumu hissettim ya da denizin ta kendisiydim ben güneş beni ısıtırken durgun olur aniden çıkan bir rüzgarla karaya sertçe savrulurdum deniz tamamen beni anlatıyordu herşeyiyle. Eve döndüğümzde suratsız olarak tanımladığım halam gelmiş sofra hazırlıyordu yemeğe çağrılmamış ama buna alışkındım birde sabahtan beri birşey yemediğim için gidip sofraya oturup sırf güçlü olmak için karnımı doyurmuştum.odama çekilip sigara müzik eşliğinde kendimi rahatlatma terapisi olarak gördüğüm terapiyi yapıyordum. Bir yanım anne dediğim kadına nefret beslerken bir yanım özlem duyuyordu babam dediğim adamın hakkında etraftakilerin söyledikleriyle bir kaç bişey biliyordum. onu tanıma fırsatını bana vermediği ve ben acı çekerken yanımda olmadığı için ondan sadece nefret ediyordum. Babamdan nefret ediyordum. Tabi bana birde ruhsal acı çektirdiği yetmiyormuş gibi fiziksel olarak bana attırdığı dayağıda unutamıyordum. Iğençler hepsi herkes iğrenç. Ben denizsem eğer bu gün gerçekten çok rüzgar var düşüncelerimle karaya savrulup duruyorum. Bu gece rüzgar düşünclerimi hiddetlendirmeden uyumak istiyorum. Fırtına çıkmadan uyumak istiyorum bu gece krize girip hastahenede uyanmak istemiyordum. Fırtınayla oluşan büyük dalga ile kara yerine kayalıklara vurmak istemiyordum...
Sadece uyuyacağım ölümü az da olsa yaşayıp soyutlanmak dünyaya gözlerimi kapamak istiyordum.
Ölümü istiyordum, uyuyarak....