Konuşan Wakasa'ydı. Yanında Shinichiro da vardı. Wakasa'yı anladım ama Shinichiro neden gelmişti?
Mikey uzun uzun Wakasa'ya baktı ama cevap vermedi.
Ablam içeri girdi ve Wakasa'nın koluna girdi.
"Siz neden buradasınız? Ne dedim ben size?" dedi ve Wakasa'nın kolundan çıkıp, karnına yumruk attı.
"Ya hayatım sadece ne yapıyorlar diye gelmiştik ama çok yanlış zamanda gelmişiz." dedi imalı bir şekilde.
"Saçmalamayı kes." düz bir sesle konuştum.
Shinichiro bir şeyler mırıldandı ama duymadım. Sonra da bana baktı ve yine süzdü beni.
Wakasa buni farkettiğinde hemen Shinichiro'yu dürttü.
"Oo nereye bakıyorsun Shin?" sırıtıyordu.
Wakasa başka bir şey demeden ablamla odadan çıktı. Shinichiro, Mikey ve ben kalmıştık odada.
Mikey, Shinichiro birbirlerine bakıyordu. Tuhaf bir ortam vardı. (ask ucgeni yaptim simdi Izana'ya kacalim bunlar mal gibi kalsin) Konuşmak istedim ama bu atmosferde pek mümkün değildi.
"Ne istiyorsun?" Mikey sert bir şekilde sordu.
Shinichiro önce bana baktı ve sonra cevap verdi.
"Hiç."
Sadece 'Hiç' demişti. Sonra da odadan çıktı. Arkasından bakmak dışında hiçbir şey yapamadım. Mikey'ye döndüm ve konuşmaya başladım.
"Mikey şu an sarhoşsun. Bunu sonra konuşalım tamam mı?"
Yavaşça başını salladı ve yatağa uzandı. İçini çekti ve tavanı izlemeye başladı.
Ben de tepsiyi alıp aşağı kata indim. Salonda Benkei, Takeomi ve abim vardı. Onlara selam verip mutfağa gittim. Wakasa ve ablam mutfakta öpüşüyorlardı. Beni farketmemişleri. Ses çıkarmadan tepsiyi tezgaha koydum ve mutfaktan çıktım.
Salona girdiğimde bu sefer Shinichiro da vardı. Kısa bir süre bakıştıktan sonra odama çıktım.
Mikey uyumuştu. Hatta ağzından salya da akıyordu ve konuşuyordu.
"Ken-chin ama yemeğimde bayrak yok... Yemem bunu..."
İstemsizce güldüm. Cidden çocuk gibiydi. Normalda sevmem böyle kişileri ama o sevimliydi.
Yorganı yavaşça onun altından çıkardım ve üstüne örttüm.
Ben de abimin odasına gittim ve yatağa uzandım. Saat daha birdi ama kendimi yorgun hissediyorum.
Kafamı yastığa koymam ile gözlerimin kapanmaya başlaması bir oldu.
---
Sabah uyandığımda abim bana sarılarak uyuyordu. Kalkmak için hareket ettiğimde abim izin vermedi.
"Abi kardeş yatalım eskidi gibi Miyako. Uzun zaman oldu." zor duymuştum sesini.
"Abi okulum var."
"Bugün gitme bir şey olmaz."
"Ablama da dersin aynısını!"
"Derim."
Daha da sıkı sarıldı ve konuşmaya devam etti.
"Ayrıca onu yormuştur Waka gece. Uyanamaz korkma."
Yüzümü ekşittim.
"Ben gidiyorum ya."
Abimi itip, yataktan çıktım. Odama gittim, Mikey yoktu. Hazırlanıp mutfağa indim. Yiyecek bir şeyler hazırlamayı düşündüm ama üşendiğim için direkt evden çıktım.
Yavaşça yürüyordum. Dün sarhoş olmamıştım o yuzden Mikey'nin dediklerini hatırlıyordum.
Düşüncelerimden beni ayıran önümde duran motordu. Shinichiro motorda oturmuş bana kask uzatıyordu.
Bir süre almakta tereddüt ettim ama sonra kaskı alıp taktım. Arkasına oturduğumda daha da gerildim.
Hala sürmeye başlamamıştı.
"Belime sarıl yoksa düşüp ölmek mi istiyorsun?"
Bir şey demeden beline sarıldım. Neden şimdi böyle bir şey yapıyordu?
Sürmeye başlamıştı ben de kafamı sırtına yasladım.
Bir süre sonra okuluma ters olan yere gittiğimizi farkettim.
"Nereye gidiyoruz?"
"Görürsün."
kiyamadim size yazdim ve atiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade | Shinichiro X Reader
FanfictionShinichiro Sano X Female!Reader !!Uyarılar!! ∝Angst(?) ∝Küfür ∝Spoiler(?) ∝Cinsellik(?)