BOLUM IKI

836 93 208
                                    

Kapıdan içeri Mikey girmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıdan içeri Mikey girmişti. Hızlıca geldi ve bana sarıldı.

"Nasılsın Miya-chan! Seni çok özledim!"

Bu çocukta nasıl bu kadar hayta enerjisi var asla anlamıyorum.

"Ben de seni özledim Mikey."

Benden ayrılıp kendisini yatağımda attı. Yavaşça yanına ilerledim ve oturdum. Sanki bir şey demek istiyor gibiydi ama diyemiyordu.

"Abim sana çok haksızlık ediyor bence."

Cevap vermedim ve sadece yere bakmakla yetindim.

O da bir süre cevap vermemi bekledi ama vermeyince önüne döndü.

Aşağıdan fazlasıyla müzik sesi geliyordu. Sanırım başlamışlardı kutlamaya.

"Neden biz de inmiyoruz Miya-chan?"

"İstemiyorum. İstersen sen in."

Kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Seninle kalacağım."

Mikey tuhaf biriydi. Fazla dengesizdi. Ona nasıl davranmam lazım bilmiyorum.

Odanın birden kapısı çalındı ve ablam içeri girdi. Elinde bir tepsi vardı. Tepside iki tabak, iki bardak ve bir şişe şarap vardı.

"Bugün daha küçük olduğumu söylüyordun sanki. Yanılıyor muyum?"

Ablam gülümsedi ve cevap verdi.

"Bana kalsa vermem ama abim zorladı. Yoksa hala benim gözümde bebeksin!" dedi ve burnumun ucuna öpücük kondurdu.

Tepsiyi çalışma masama bıraktı ve dışarı çıktı. Mikey hala uzanıyordu.

"Mikey hadi kalk. Atıştırmalım."

Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi hemen kalktı ve sandalyeye oturdu.

"Aa Miya-chan sana yer kalmadı. İstersen kucağıma oturabilirsin!"

Sırıtıyordu, kafasına yumruğu geçirdiğimde sızlanma başladı.

"Şaka yapmıştım Miya-chan! Hiçbir şeyi anlamıyorsun."

Cevap vermeden şarapları bardaklara doldurdum. O ise sadece suratını astı.

Odadan sandalye almak için çıktım.

Abimin çalışma odasına girdim. Shinichiro oradaydı. Abimin masasına oturmuş sigara içiyordu. Neden burada içiyordu ki?

Odaya girdiğimi gördü ve bir süre beni süzdü.

"Sandalyeyi almam lazım."

Bir süre daha bana baktıktan sonra ayağa kalktı ve kenara çekildi.

Bir şey demeden sandalyeye ilerledim ve odadan çıkacakken Shinichiro konuştu.

"Miyako kusura bakma. O gün biraz sinirliydim, sana patladım."

Kusura bakma mı? Bakacağım. Ayrıca sadece o zaman değil her zaman öylesin.

Tabii bunları yüzüne söyleyemedim...

"Peki." odadan ayrıldım ve Mikey'nin yanına gittim.

Yememiş beni bekliyordu.

"Nerede kaldın ya?! Sonunda geldin hadi yiyelim."

"Geldim işte Mikey!" dedim sızlanarak.

"Neyse hadi yiyelim artık!"

---

Mikey fazlasıyla şarap içmişti. Ve saçma saçma konuşurken ilk defa içtiğinden de bahsetmişti.

Ne kadar doğrudur bilmiyorum ama öyle dedi. Bu yüzden bu kadar kolay sarhoş oldu sanırım.

"Keşke dorayakiler uçarak ağzıma girse! Çok iyi olur dimi Miya-chan!"

Dediği şey ile gülmeden edemedim.

"Evet Mikey. Çok iyi olurdu."

Mikey oturduğu yerden kalktı ve üstüme yattı.

"Mikey ne yapıyorsun?"

Bir şeyler mırıldandı ama anlamadım. Sonra birden aklına bir şey gelmiş gibi kalktı. Ve yanıma oturdu.

Konuşmadan önce bir süre düşündü.

"Sana önemli şeyler demeliyim Miyako..." İlk defa tam adımla seslendi.

Ayağa kalktı ve birden dışarı çıktı. Sarhoş olduğu için saçmalıyor sanırım.

Beş dakika boyunca onu bekledim. Geldiğinde elinde bir kutu vardı.

Kutuyu önüme koydu ve açmamı bekledi. Kutunun içinde bizim fotoğraflarımız vardı.

"Bak ne kadar da güzel!"

Birden kutuyu elimden çekti.

"Ama bu kutuyu doğum gününde tam olarak incelemene izin vereceğim!"

Heyecanlıydı. Gözleri parlıyordu.

"Pekala." gülümsedim.

Bana öyle baktı ki nedensizce utanıp gözlerimi kaçırdım.

Bunu yapmama güldü ve karnıma yattı. Gözlerini kapattı.

"Çok uykum geldi." fısıltı gibi çıkıyordu sesi.

Üzerim de mi uyuyacaktı? Tam konuşacakken konuşmaya devam etti.

"Çok güzel gülüyorsun. Her şeyin çok mükemmel."

Biraz duraksadı.

"Ama abimi seviyorsun. O sana öyle davranmasına rağmen."

Karın kısmımın ıslandığını hissettim. Ağlıyor muydu? Veya sadece salya mıydı? İkiside çok kötü. Ayrıca vu konuşma çok tuhaf yerlere gidiyor...

"Senden hoşlanıyorum."

Dediği şeyle şok olmuştum. Benden mi hoşlanıyordu?

"Ama sen hep benden abimin fotoğraflarını atmamı istedin. Çok üzüldüm ama sen mutlu ol diye hep attım."

İşte kendimi şu an çok suçlu hissettim...

"Özür dilerim. Ben bilmiy-"

Sözüm birden kesildi.

"Miyako'dan mı hoşlanıyorsun?"

aklımdaki senaryodan cok alakasiz bi kisim ekledim ama olsun azicik kaos

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

aklımdaki senaryodan cok alakasiz bi kisim ekledim ama olsun azicik kaos

Saudade | Shinichiro X Reader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin