Saudade | Shinichiro X Reader

BOLUM YEDI

1. kişi anlatımı
Shinichiro Sano

Gözlerimi Miyako'nun evinde açtım. Hatta tam karşımda duruyordu. Üstünde Hachiro'nun doğum gününde giydiği elbise vardı.

Gözlerimin dolduğunu hissettim.

"Miyako..."

Ona konuşma fırsatı vermeden kendime çektim.

"Tanrım çok teşekkür ederim. Bana tekrar bir şans verdiğin için. Çok teşekkürler..."

Miyako anlamaz bir şekilde bakıyordu.

"Shinichiro... Sorun ne?"

"Sana açıklayacağız söz... Ama biraz daha böyle kalalım."

Miyako cevap vermedi. Elini sırtıma çıkardı ve okşamaya başladı. Onu kendimden uzaklaştırmam da bir işe yaramıyordu. Yakın tutmam da işe yaramıyordu.

İlk zaman çizelgesinde ki ölümünü hiç unutamıyorum...

---

~flashback~

Yavaşça Miyako ile evden çıktık. Bugün onun on sekizinci yaş günüydü.

"Shin söz verdiğin gibi değil mi?" heyecanla sordu Miyako.

"Evet Miyako. Artık on sekiz oldun ve sevgiliyiz."

Miyako sevinçle öne doğru koştu. Bağıra bağıra şarkılar söylüyordu mahallede. Ben ise sadece ona gülümseyerek bakıyordum.

"Yavaş ol Miyako."

Miyako güldü.

"Yaşlandın dimi! Biliyordum senin bir bunak olduğunu!"

"Bunaktan mı hoşlanıyorsun?"

"Sorun senin pedofili olan sensin!" dedi dalga geçerek.

Sadece gülmekle yetindim.

Biraz hızlanarak yanına ulaştım. Kolundan tutup kendime doğru çektim. Ama o başka bir yere odaklanmıştı.

"Ne oldu?"

"Gel benimle! Bak yavru kediler orada!"

Elimden tutup sürüklemeye başladı. Kedileri eline aldı ve sarıldı.

"Baksana şuna! Aşırı şirin."

"Evet şirinmiş."

Kediyi yere bırakınca kedi onun bacağına sürünmeye başladı. Tekrar dayanamayıp kucağına aldı.

"Eve götürmek isterdim ama abimin kedi tüyüne alerjisi var." somurtmaya başladı.

"Ben alırım. Sen de benimle kalırsın."

Gözlerinin parladığını anında şahit oldum. Birden boynuma atladı ve dudağıma birkaç tane buse kondurdu.

"Shin sen en iyisisin!"

Onu böylesine mutlu görmek beni daha da mutlu yapıyor.

"Neyse gel bizim eve gidelim."

Miyako kafasını sallayarak kedi ile beraber önden ilerledi. Adımlarımı hızlandırarak onlara yetiştim.

Beş dakika sonra eve varmıştık. Miyako hemen kendini içeri attı ve kediyi koltuğa koydu.

"Bak burası senin evin! Beğendin mi?"

Kedi miyavladı. Miyako ise gülümsedi. Kediyi kucağına alıp uzandı ve kediyi göğsüne yatırdı.

Aklıma gelen şeyle hemen ayaklandım.

"Miyako benim dükkana geçmem lazım! Sipariş vardı. Unuttum ben onu."

Miyako uyku ve uyanıklık arasında olduğu için sadece mırıldandı.

"Ve ayrıca unutma bugün doğum gününü kutlayacağız! Aldığım elbiseyi giy!"

Miyako'dan küçük küçük horultu sesleri geliyordu. Gülümseyip dışarı çıktım ve motoruma bindim.

Dükkana vardığımda hızlıca işime koyuldum.

---

İki saate işim bitmişti. Hiç vakit kaybetmeden eve doğru gittim.

Eve vardığımda yavaşça kapıyı açtım. İçeriden gelen kokuyla burnumu kapattım. Çok rahatsız edici bir kokuydu.

Hızlıca oturma odasına doğru ilerledim.

Odaya girdiğimde Miyako kanlar içinde yerde yatıyordu. Kedi ise onun başında duruyordu.

Hızlıca yanına gittim ve cesedini kucakladım. Aynı zamanda telefonumu çıkartıp hızlıca ambulansı aradım.

Telefonu kenara fırlatıp nabzını kontrol ettim. Yavaşça atıyordu.

Birden yavaşça gözlerini açtı.

Konuşmak için ağzını açtığında onu durdurdum.

"Kendini yorma! Birazdan ambulans gelir sevgilim."

Miyako bir süre durdu.

"Shin..."

Konuşmasını bitiremeden yavaşça gözlerini kapattı.

~flashback end~

bayagi olmus bolum yazmayali yazasim gelmiyor hatta hicbir sey yapasim gelmiyor sadece uyuyasim geliyor degisik bir ruh halindeyim