4. Bölüm: Yeni Kararlar

35 4 14
                                    

Hellooo!!!

Nasılsınız çiçeklerim?

Uzun zaman oldu bölüm gelmeyeli bunun için lütfen kusura bakmayın. Sınav dönemindeyim ve çok az bir süre kaldı bu nedenle vaktimi derslerime harcıyorum ve bölüm yazmaya zaman ayırmıyorum.

Neyse sizi daha fazla bekletmeden yeni bölüme geçelim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

🖤🖤🖤🖤

18 Ağustos 2018

Hayaller o kadar da mutlu etmiyordu insanı. Evet hayallerine yaklaştığında veya hayalini kurduğun bir şeyi gerçekleştirdiğin de mutlu olurdun ama bazı şeylerden de vazgeçmen gerekirdi.

Aynı şu an olduğu gibi. Hayallerim için sevdiğim insanı geride bırakmak üzereydim ama bu onu terk edeceğim anlamını taşımıyordu. Zaten o beni anlardı, kimse anlamasa bile o beni anlardı.

Bu nedenle mutluydum, istediğim bölümü yüksek bir puanla kazanmıştım. Aileme bir söz vermiştim. Üniversiteyi bu şehir de asla okumayacağıma ve onların çektiği çileyi çekmek yerine kendi ayaklarım üzerinde duracağına dair bir söz vermiştim.

Bu şehirden gitmeme gerek yoktu belki ama bu şehir de kendimi asla iyi hissedemez, anne ve babama verdiğim sözü yerine getiremezdim. Bu yüzden bu şehri tercihlerim arasına koymamıştım bile.

Elbette Fahral'ın bundan haberi yoktu ve belki duyduğunda kızacaktı ama yine de benden desteğini asla esirgemeyecek ve yanımda olacaktı.

Salıncakta sallanmaya devam ederken bir anda arkamdan sarılan kollarla irkildim ama daha sonra bu irkilmenin yerini tatlı bir heyecan kapladı.

"Ne yapıyormuş benim güzelim?" Saçlarıma bastırdığı dudakları içimi gıdıklarken karnıma sarılı kollarına elimi yasladım.

"Hmm yarım saat boyunca seni beklemekten sıkılmış bir vaziyette salıncakta sallanıyor" Dediğimde gülerek kollarını benden ayırıp karşıma geçti. Dizleri üzerine çökerken gülümseyerek onu izledim.

"Özür dilerim bebeğim ama hocadan anca kaçabildim, Alaz olmasaydı yakalanıyordum" Güldüğüm de benimle birlikte o da güldü.

"Tamam tamam bir şey demiyorum"

"Bir zahmet söyleme güzelim, bugüne bugün polis sevgilin var karşında" Kahkaha attığımda gülümseyerek beni izledi.

"Henüz polis değilsin"

"Ama olacağım" Dedi sözümü yarıda keserek.

"Eh artık ben de herkese polis bir Bey'im var diye hava atarım" Bu kez o kahkaha atarken gülüşüne içim giderek baktım. Ne güzel gülüyordu bu adam ya.

"Beni sallasana" Dedim ellerimle zincirlere sıkıca sarılırken. Bir şey demeden arkama geçti ve beni sallamaya başladı. Biran önce konuya girmem gerekiyordu ama nasıl ve nereden başlayacağımı bilmiyordum.

"Bu arada sonuçlar açıklanmış, seninkinden ne haber?" Dediğinde daha fazla kendimi kasma gereği duymadan salıncaktan atladım. Yere düşmekten son anda kurtulmuştum.

"Libas sana kaç kere dedim bu hareketi yapma diye, ya bir yerini incitseydin"

"Bir şey olmadi endişe etme, çantamdan ıslak mendil verebilir misin? Ellerimi silmem gerekiyor" dedim. Normal şartlarda asla o salıncağa binmez ve o zincirlere elimi bile sürmezdim ama bir anlık boş vermişlikle binmiştim.

TUTKUNUN ESARETİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin