1. Bölüm "Saklanan prens."

3.4K 395 138
                                    

Zamanımızda bir krallık gibi düşünün. Araba telefon falan hep var. Arada bir at detayı göreceğiz o kadar.

Yorum sınırı:150


"Ne dediğini farkında mısın Jungkook?" Taehyung abisini kendisine getirmek ister gibi konuştu. Jungkook ise biliyordu. Her şey gerçekti. Hayatta olan bir vita vardı. "Ne dediğimi farkındayım. Henüz delirmedim Taehyung." Derin bir nefes aldı. Dert dolmuştu bir gecede. "Onu bulmalıyım. O benim eşim. Park krallığının gizlenmiş çocuğu." Taehyung baş ve işaret parmağıyla burnunu sıktı ve kocaman pencereden dışarı baktı.

"Bunca zamandır nasıl gizlenebilir? Kaç kere krallığa gittik Jungkook. Mutlaka hissederdin." Jungkook başını yere eğdi. Kardeşi doğru söylüyordu. Birçok kez Park krallığına gitmişlerdi ve Jungkook şimdiye kadar onu hiç hissetmemişti.

Bir gün dışında.

Jungkook kral Park'ın yanında ağır ağır yürürken etrafı izliyordu. Yaşlı kral kendisine yeni projelerden bahsederken Jungkook ise onu dinliyordu. "Böylelikle halkın refah düzeyini arttıracağız bay Jeon." Jungkook başını salladı. Bu sırada yaşlı olan feromonlarını başarıyla kontrol ederek içten içe onun gitmesi için dua ediyordu.

Bu delta burada duramazdı. Yıllardır sakladığı çocuğu için kral Jeon çok tehlikeliydi. Sonra hiç duymak istemediği o cümleyi duydu. "Bu akşam burada kalacağım. Yarın beraber meydana ineriz ve halka yakından bakarız." Jeon krallığı Park krallığına göre daha yüksekti. Hatta Jeon krallığı Jungkook'un babasının yerine geçmesinden sonra en güçlü krallık olmuştu. Bu yüzden yaşlı olan genç kralı reddemezdi.

"Sizin için güzel bir oda hazırlatacağım. İsterseniz şimdi kış bahçesini gezebiliriz." Jungkook sıkılmış bir şekilde onu takip etmeye devam etti.

Gece olduğunda Jungkook rahatsızca yatakta hareket ediyordu. İçi rahat değildi. Her zaman delta hislerini güvenirdi bu yüzden daha fazla yerinde durmadı ve yataktan kalktı.

Odadan çıktığında ilk önce bahçeye çıktı. Tüm nöbetçi askerler ayaktaydı. Dışarıda bir sorun yok gibiydi ama kurdu onu baskılamaya çalışıyordu. Havayı kokladı ama tehlikeli bir şey sezmedi. Eve girdiğinde ve kendi odasının bulunduğu sağ taraf yerine sol tarafa ilerledi. Burnuna çok hafif gelen kokuyla kaşlarını çattı.  Bu koku bir alfa kokusu hayatta olamazdı ama bir omega kokusuna da benzemiyordu. Çok hafif bir kokuydu.

Koku algıları yeterince gelişmemiş olsaydı bu kokuyu alamayacağını düşündü Jungkook. Yavaşça kokuyu takip etti. Bu sefer o kokuya kraliçenin olduğunu düşündüğü koku eklendi. Daha fazla yaklaşmadan önce feromonunu tamamen bastırdı. Duvara yaslandı ve içeriden gelen fısıltıları duymaya çalıştı.

"Bununla başa çıkamıyorum. İçmek istemiyorum anne lütfen!" Ağlayan sesi duyduğunda içinin acıdığını hissetti Jungkook. "Yapmak zorundasın Jimin. Sadece bir gün daha dayan." Kraliçenin fısıltıyla çıkan sesini duyduğunda kaşları daha çok çatıldı.

"Bu şeyi içtiğimde yerimden kıpırdayamıyorum bile! Kurdum bana çok kızgın anne bunu neden anlamıyorsun! Ya benimle bağını koparırsa ve öl-" Jungkook omzuna yapılan baskıyla arkasını döndü. "Bay Jeon?" Namjoon onu kardeşinin odasından uzaklaştırmak için hemen yanında duruyordu.

Jungkook saklama gereksiminde bulunmadan "Sanırım içeride bir sorun var bakmalı mıyız?" Dediğinde Namjoon diğer tarafa yani oda tarafına geçti ve önlemini böylelikle almış oldu.

"Hayır. Kraliçem muhtemelen bir omeganın çıkardığı sorunla ilgileniyor. Bunun için kendinizi yormamalısınız efendim. Buyrun size odanıza kadar eşlik edeceğim."  Jungkook son kez fısıltıların hala geldiği yöne baktı ve Namjoon'un kendisini odasına geçirmesine izin verdi.

Secret - jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin