Secret - jikook

2. Bölüm "Vitaya ulaşmak."

Yorum sınırı:200

Taehyung kalemle kağıtta hızlı hızlı bir şeyler yazarken konuşuyordu. "Tek bu şekilde ona ulaşabiliriz. Aynen. Şu yoldan ve sonra evet işte bu!" Jungkook oflayarak arkasına yaslandı. Bir saattir onun kısa kısa yazdığı şeyleri izliyordu ama hiçbir şeyi anlamamıştı.

"Doğru düzgün açıklasana şunu! Hiçbir şey anlamadım." Sinirlenmeye başlarken uyarıda bulundu. Taehyung heyecanlı bir şekilde ayağa kalktı ve geniş odada yürümeye başlarken aynı zamanda da konuşmaya başladı.

"Şimdi bizim vitaya ulaşmamızın ilk adımı oraya gitmek. Bunu nasıl yapacağız? Tabiki de genel kontrol zamanı!" Jungkook göz devirdi. "Genel kontrol dediğin sadece yarım saat sürüyor. O yarım saatte de sürekli kralın yanındayım. Nasıl bulacağım onu?" Taehyung krala tam bir salakmış gibi baktığında Jungkook dişlerini göstererek güldü. "Ben bir kralım biliyorsun değil mi? Canına susamadıysan düzgünce anlat her şeyi. Tüm detaylarıyla." Dedi.

Taehyung oyuncu bir tavırla ona yaklaştı. "Tabiki de devam edeceğim delta." Sonra derin bir nefes aldı. "Şimdi dediğin gibi genel kontrol çok kısa sürüyor. Bir durum hariç. Sen benden daha iyi bilirsin. Söyle bakalım sebebi." Jungkook gözleri parlarken "Kraliyetin silahını kaçak olarak saklamak." Taehyung el şıklattı. "Evet! Bunu bizim için yapacak birini bulurum. Orada bir eve yerleştiririz ve silahları teslim ederiz. Zaten yargılama hakkı bizde. Serbest bırakırız. Krala, krallığından bir haber aldığını söylersin ve buna karşı çıkamaz. Silahları bulana kadar seni oradan çıkaramaz. Koskoca bir kralı başka yerde misafir edemezler. İlla ki içeri alacaklar bizi Jungkook." Jungkook onu onayladı ve büyük bir sevinçle ayağa kalktı.

"Peki sonra?" Taehyung düşünceli bir tavırla doldu. "Gece yarısı anladığım kadarıyla vitanın en savunmasız olduğu zamanlar. Gece yarısı onu bulacağız. İçeri girip onunla konuşacaksın." Jungkook elini masaya vurdu.

"Ve elini tutup buraya getireceğim! Bizi ayıranlara da gerekeni yapacağım." Taehyung başını ve ellerini hızlı hızlı olumsuz anlamda salladı. "Hayır! Böyle bir şey yapmayacaksın. Vitayı korkutmak mı istiyorsun? Hem onu öylece  oradan çekip alacağını nasıl düşünebilirsin?" Jungkook rahat bir tavırla "O benim eşim. Benim yanımda olması gerekiyor." Dedi.

Taehyung sahte bir şekilde güldü ve anında ciddi haline geri döndü. "Mühürlü müsünüz? Değilsiniz. Onu hiçbir yere öylece götüremezsin." Jungkook başını ellerinin arasına aldı. "O zaman ne yapacağım?" Taehyung masadaki kağıdı buruşturup çöpe atarken "Onunla konuşacaksın ve gerisine sonra bakacağız." İkisi birlikte Park kraliyetine göndermek için kağıdı çıkardı ve Taehyung yazmaya başladı. Jungkook imzaladığında daha fazla vakit kaybetmeden kağıdı gönderdiler. Telefonla haber vermek resmi değildi bu yüzden bu tür şeylerde kağıt gönderirlerdi.

Aldığımız habere göre kraliyetimizden silah çalınmıştır ve bu silahların Park krallığında saklandığı tespit edilmiştir. Gereken şekilde kral Jeon yarın krallığa gelecektir.
Bilginize

Kral Park endişeyle nefes aldı. "Yeniden geliyor." Namjoon düşünceli bir şekilde yere bakarken endişeliydi. Deltanın buraya gelmesini hiç sevmiyordu çünkü kardeşi o geldiğinde acı çekiyordu. Jimin gülümsemesini bastırmaya çalıştı.

"İşkencem yeniden başlıyor yani." Dediğinde kral üzüntüyle ona baktı. "Yapabilceğimiz başka bir şey yok Jimin. Bende böyle yaşamanı istemezdim." Jimin sinirle ayağa kalktı. Saygısını çok uzun zaman önce bırakmıştı.

"Biz onunla eşiz! Bizi ayırmak hiçbir işe yaramayacak! En sonunda bulacak beni!" Kral şiddetle ayağa kalktı ve oğlunun üzerine yürüdü. "Bulmayacak. Seni ona vereceğimi mi sanıyorsun Jimin?! Ölsem de buna izin vermeyeceğim." Jimin sinirle hızlı hızlı nefes alırken feromonlarını iç güdüsel olarak git gide arttırdı.