Boun evine geldiğinde heyecanla paketlenen kum saatini yerinden çıkardı. Kırılmaması için özenle eve getirmişti. Kum saatini gördüğünden beri sabahki olayları unutmuştu. Ellerini bir süre üzerinde gezindirdi. Çevirmek için yöneldiğinde çalan telefonunu ile duraksadı. Annesinin sesi kulaklarını dolduğunda gülümsemesi de dudaklarında yerini almıştı.
"Günün nasıldı oğlum. Her şey yolunda mı?"
Boun unuttuğu işi aklına geldiğinde derin bir nefes aldı. Gerçekten zor bir gündü onun için. Annesine bir şey belli etmeyip konuşmayı sonlandırdığında başını elleri arasına aldı. Nerede hata yaptığını gerçekten bilmiyordu. Bu iş için canını dişine takarak çalışmıştı sonuçta. Aniden de haksız yere kovulmuştu.
Oturduğu koltuğa uzandığında ellerini başının altında birleştirdi. Masanın üzerindeki kum saati tüm güzelliği ile duruyordu. Kum saatini eline alıp inceledi. Sarı metal kulpları, üzerindeki ışık ile daha bir parlak görünüyordu. Hafif çizikler ile dolu camı ve kar beyazı kumları vardı. Boun gülümseme ile baktığında dolu olan tarafı çevirip masanın üzerine bıraktı.
"Acaba kaç saniye sürüyorsun?"
Boun saymaya başladığında kapanan gözleri de ona eşlik etti. Gözleri tamamen kapandığında kulağında bir ses yankılandı. Daha önce duymadığı bir erkeğin sesiydi bu. Başta ıslık gibi bir ses duyuldu. Sonrasında fısıltılı şekilde konuşması...
"P'Boun... Gitme..."
Boun gözlerini açtığında bir sahil kenarında uzanıyordu. Ne olduğunu anlamadığı şekilde ayaklandı. Neden buradaydı? Etrafına bakındığında birçok kişide geleneksel kıyafet olduğunu gördü. Başta rüyada olduğunu düşündü fakat kendisine attığı tokadın acısı oldukça gerçekti.
"Beyefendi iyi misiniz?"
Karşısında ıslamış geleneksel kıyafetler ile kendisine bakan kişiye döndü. O kişide şaşkınlıkla kendisine bakıyordu. Boun ayaklanıp üzerindeki kumları silkeledi. Kendisinden küçük olduğunu düşündüğü kişinin sorusunu cevapladı.
"İyiyim de Tayland da özel gün falan mı? Ne herkes geleneksel kıyafetlerini giymiş."
Kendisine şaşkınca bakan kişi duyduğu yabancı kelime ile daha da şaşırmıştı. Daha önce anımsamadığı bu kelime garibine gitmişti.
"Tayland da ne? Burası Siyam*"
Boun sadece tarih derslerinde duyduğu isim ile daha bir şaşırdı. Şaka olduğunu düşündü. Şuan eski döneme gelmiş olamazdı. Bir anda geçmişe gitmiş olamazdı değil mi?
"Hangi yıldayız?
"1922"
*Tayland'ın eski adıymış
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RİYAKÂR - Asrın Bedeli-
FanfictionSahte gülücükler atmayı bilir misiniz? Hani böyle sevmediğiniz ya da olmak istemediğiniz birinin yanında iken yalandan dudaklarınız kıvrılır, iki saniye kadar sürer. İşte Prem, bu sahte gülüşlerin arkasına sığınan biriydi. Yanındaki kişilere gösterd...