2003, Ankara"Anne ne olur gitmeyeyim ne olur"
"Hayır Kübra gideceksin!"
"Ama ben çok hastayım ki nasıl gideyim bu halde?"
Kübra uzandığı yatağına iyice sinip yorganı kafasına kadar çekti. Annesi göz ucuyla ona kısa bir bakış attıktan sonra önüne dönüp Kübra'nın çantasını hazırlamaya devam etti
"Bana bu numaralarla gelme kızım ben yemem"
"Of ya"
"Anneye of denmez"
"Tamam annecim"
Kübra numarasının annesine işlemediğine iyice emin olunca istemeye istemeye yatağından kalktı. Kırışan formasını elleriyle düzeltmeye çalışırken annesi önünde eğilmiş kıyafetlerini düzeltmesine yardımcı olmaya başlamıştı
"Uslu dur tamam mı? Şikayet istemiyorum"
"Ben uslu duruyorum zaten"
Annesi ona 'emin misin?' Dercesine bakarken Kübra bakışlarını formasına indirmiş annesiyle göz göze gelmemeye çalışıyordu
"Öyle olsun bakalım"
Annesi Kübra'nın önünden kalkıp çantasını aldıktan sonra odadan çıkıp salona doğru ilerlemeye başladı. Kübra da annesini takip edip mutfağa geçtikten sonra kahvaltı masasına kendi uğraşları sonuca çıkıp iştahla masayı donatan kahvaltılıklara bakmaya başlamıştı
Annesi kısa bir süre sonra mutfağa gelince masa başına geçip kızına ekmek arası yapıp verdikten sonra tezgaha yönelmiş beslenme kabını düzenlemeye başlamıştı
"Anne?"
"Efendim kızım"
"Ben güzelim değil mi?"
Annesi Kübra'nın bu söylediğine gülerken başını aşağı yukarı sallayıp konuşmaya başladı
"Evet kızım güzelsin. Niye sordun bunu?"
Kübra elindeki ekmeği masaya bıraktıktan sonra önündeki meyve suyu bardağını alırken konuşmaya devam etti
"Nilay hep ben güzelim diyor ben de güzelim ama bunu hiç söylemiyor"
Annesi Kübra'ya doğru dönüp sırtını tezgaha yasladıktan sonra konuşmaya başladı
"Peki sen ona güzelsin diyor musun?"
Kübra başını sağa sola sallayıp meyve suyundan yudumlarken annesi bu haline tebessüm edip önüne dönmüştü
"Kızım sen ona söylersen o da sana söyler. Sonuçta güzel şeyler paylaşıldıkça çoğalır"
"Ama bir kere söylese yeter bana"
"Söyler güzel kızım söyler merak etme sen"
Annesi beslenme kabını doldurduktan sonra kapağını kapatıp Kübra'nın çantasına bırakmıştı. Ellerini yıkadıktan sonra masadan kalkan Kübra'yı kollarının arasına alıp doğruca lavaboya doğru gitmeye başladı. İçeri girdikten sonra kızının ellerini yıkayıp kuruttuktan sonra yere bırakıp çekmecedeki tarağı ve tokayı alıp salona doğru ilerledi
"Kızım hadi gel saçını yapayım"
"Hayır hayır istemiyorum"
Kübra koridordaki aynadan kendisine bakarken annesi ona yaklaşıp konuşmaya başlamıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANİ
Ficção Adolescente"Seni asla hayatımdan çıkarmadım" Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı "Kalbimden çıkaramadığım gibi" •181122 •Bu kitaptaki her şey hayal ürünüdür.