(2.2) GERÇEK

876 83 22
                                    


[[[✒️__]]]

Ablamın ameliyatı bittiğinde doktor iyi haberlerini vererek bizi rahatlattı. Odaya girip solgun yüzünü incelerken, Yavuz'u yatağın yanında oturmuş eşinin elini sıkıca tutarken gördüm. Eşi olarak her iyi ve kötü gününde yanında olmayı ilk hak eden kişi artık O'ydu. Sonrasında ben gelebilirdim ancak.

Koridor kısmına geri çıkınca Batı yanıma gelip kollarını belime sardı. Sessizce onun saçlarını okşarken Zehra teyzenin söylediklerini düşünüyordum.

Hakkı Köroğlu gibi kötü birisinin Belgin teyzeyle nasıl bir tanışıklığı olabilirdi? Bunun cevabını alabilecek miydim bilmiyorum ama bunları sorabileceğim tek kişi yine Belgin teyzeydi.

"Batı... Benimle gelir misin? Birini görmem gerekiyor."

Benden ayrılıp gülümsedi. "Seninle her yere gelirim Yaman'ım."

Ablamın durumu iyiydi ve eşi onun yanından hiç ayrılmayacağı için benim de bu durumu bir an önce açıklığa kavuşturmam gerekiyordu. Belgin teyze Güneş öldükten sonra akıl sağlığını kaybettiği için Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne temelli olarak yatırılmıştı. Birkaç defa onu ziyaret etmiştim ama bana sürekli Güneş'in nerede olduğunu sorması canımı yaktığı için bir daha onu görmeye gitmemiştim. Bu yüzden kendimi biraz suçlu hissediyordum.

......                                                             ......

Koridorda hem ilerlerken hem de Belgin teyzeyle ilgilenen doktorla konuşarak durumu hakkında bilgi alıyordum. Batı sesini çıkarmadan tüm dikkatiyle bizi dinliyordu. Arabayla buraya gelirken görmeye geldiğimiz kişinin Güneş'in annesi olduğunu söyleyince inanılmaz derece de ilgili davranmıştı. Neden bilmiyorum ama onun bu tarafını çok seviyordum.

"Anlayacağınız hastanın akıl sağlığında fazla bir değişiklik yok."

"Teşekkür ederim doktor bey."

Odanın kapısı görevli tarafından açıldığında pencereden dışarı bakan beyaz gecelikli kadına baktım. Yüreğimde varolan o acı yerini yeniden belli ettiğinde yüzümü buruşturdum.

Kumral saçlarına aklar düşmüş kadın boş gözlerle sabah güneşini görmeye çalışıyordu. Sanki oğlunun varlığı o ışık kaynağında devam ediyormuş gibi.

İçeri girip kapıyı kapadım. Şimdilik Batı'yı dışarıda bırakmıştım. Biraz konuşup onu da içeriye sokacaktım. Öyle anlaşmıştık.

"Belgin teyze..."

Başını yavaşça bana çeviren kadın heyecanla yerinden kalkıp sendeleyerek koştu. Ondan daha hızlı davranıp yanına gelerek sıkıca sarıldım. Belgin teyze her zaman benim ikinci annem olmuştu ama Güneş'in yokluğu psikolojik olarak beni de mahvettiğinde sanırım bana acı verecek her bir anıdan kurtulmaya çalıştım.

Kollarım arasında ağlayan zayıf kadının saçlarına bir öpücük kondurdum.

"Yaman... Yaman... Güneş'im, güzel gülüşlü ışığımı getirdin değil mi?"

Ne diyecektim?

Güneş battığı yerde kalmıştı ve bir daha doğmamıştı. Hâlâ onun dönebileceğine karşı inancı olan bu kadını nasıl onun geri dönemeyeceğine ikna edecektim?

"Belgin teyze... Güneş bir daha geri gelmeyecek. Gittiği yerde çok mutlu o. Arada bir rüyalarıma girip beni ziyaret ediyor. Konuşuyoruz."

Benden ayrılan kadın hem ağlıyor, hem gülümsüyordu. "Beni de ziyaret ediyor. Elinde hep kır çiçekleriyle gelip yanağıma sıcak bir öpücük konduruyor."

Onun saçlarını okşarken gözümden akan yaşa engel olamadım. "Belgin teyze... Sana bir şey sormalıyım. Hakkı Köroğlu ile nereden tanışıyorsun?"

Gözleri korkuyla açılan kadın geriye doğru adım atarak başını hızlıca iki yana salladı. "Hayır, gelmesin o. Gelmesin. Öldürür onu."

Kollarını göğsünde bitiştirip bebek tutar gibi pozisyona getirdi. "Güneş'imi bilmesin. Alır sonra. Oğlumu alır."

Söylediği şeylerle kaşlarımı çattım. Bu ne anlama geliyordu?

"Yaman'ım... İçeri girebilir miyim?"

Kapıyı hafifçe aralayan Batı bana baktı. Belgin teyzeyi görmeyi çok istiyordu. Başımı sallayarak onayladım. O da gülümseyerek içeriye girip kapıyı kapadı.

"Belgin te-"

"GÜNEŞ'İM! OĞLUM!"

Belgin teyze sevinçle bağırarak Batı'ya koştu ve sarıldı. Batı şaşkınlıkla bana bakarken ona buruk bir şekilde gülümsedim. Batı'yı ilk gördüğüm zaman bende Güneş'i görmüş gibi hissetmiştim. Bu yüzden Belgin teyzenin verdiği tepki normaldi.

"Oğlum sonunda geldin! Yavrum benim!"derken aynı zamanda tek eliyle Batı'nın saçlarını okşuyordu.

Belgin teyzenin tuhaf konuşmaları beni bir tahmine yürüttü. "Belgin teyze, Hakkı Köroğlu Güneş'in babası mıydı?"

Batı'dan ayrılan ama onu tamamen bırakmayan Belgin teyze bana döndü. "Evet, Yaman oğlum. Güneş'imin öz babası... Ben onun evinde hizmetçiyken bana sahip oldu. Hamile kaldığımı öğrendiğimde kaçtım. Çünkü-Çünkü Güneş'i benden alabilirdi."

Batı şaşkın bir şekilde bana bakarken ben de Belgin teyzeye bakıyordum.

"O zaman bekar ve yakışıklı biriydi. Hangi kızı istese gönlünü kolaylıkla fethedebilirdi. Ben-Ben ona hayrandım. Seviyordum sanırım. Gözlerini hep üzerimde hissetmek hoşuma gidiyordu. Belki diyordum, belki bir gün evleniriz. Bir gün beni sevdiğini söyledi, evleneceğiz dedi. İnandım. Mutlu oldum ve düşünmeden ona kendimi sundum. Ama babası zengin bir aileden kız bulmuştu. Ben kabul etmez sanırken tereddüt bile etmeden kabul etti. Hesap sordum. Bana tokat atıp ona hesap sormaya hakkım olmadığını söyledi. Hâlbuki o zamanlar Güneş'e hamile kaldığımı öğrenip mutlu olmuştum. Hakkı'nında öyle hissedeceğini düşünmüştüm. Ama yanılmışım. Beni hiç sevmemiş. Sadece cinsel isteklerini karşılamak için kullanmış. Ben de korktum. Ya bebeğimi aldırmamı isterse diye. İşi bırakıp gittim. Ama sonra beni buldu. Çok korktum. Hamile olduğumu öğrendi sandım. Meğerse nişanlandığı kızın ilişkimizi hiç bir zaman öğrenmemesi gerektiğini söyleyip beni tehdit etmek için yanıma gelmişti. Yemin ettim ben de. Seninle ilgili herşeyi unutacağım dedim. Cevabımdan tatmin oldu ve gitti. Güneş'im kurtuldu."

Batı ile bakıştığımızda onun ağladığını gördüm. Güneş'in ayrı anneden olan abisi olduğunu öğrenmek onun canını çok yakmış olmalıydı. Çünkü hep bir kardeş isteğinden bahsetmişti.

Belgin teyzeye bu sefer o sarıldı ve başını omzuna koyarak hüngür hüngür ağladı. O da bir ninni söyleyerek Batı'nın saçlarını sevgiyle okşadı.

Bu gerçek her açıdan beni de vurmuştu. Çünkü ben bilmeden de olsa Güneş'imin öz kardeşine aşık olmuştum.

[[[✒️...]]]

Kitabın başından beri sizi yavaşça bu gerçeğe yönlendirdim aslında. Batı'nın bir kardeş isteği, kendisini Güneş'e yakın hissetmesi, Yaman'ın Batı'ya aşık olması, onun suretinde Güneş'i görmesi... Hepsi birer ipucuydu.

Batı abisinin sevdiği adama aşık oldu.

Bu Sevda Pek YAMAN [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin