(2.1) ELLER GÜNAHKÂR

944 83 143
                                    

Ne zamandır hikaye sakin ilerliyor diye düşünenler varsa bu bölümde kararı değişebilir. Aşağıda bir bomba yatıyor çünkü.

[[[✒️__]]]

Yaman'ın ağzından;

Bu nasıl olabilirdi? Kaderin, benim için oynadığı tuhaf oyun hâlâ bitmemiş miydi?

Ambulansların ve polis arabalarının dolduğu düğün salonu önünde, hiç kıpırdamadan ellerime bakıyordum. Yaralıları sedyelerle taşıyanların, acıyla korkunun verdiği hisle sesli ağlayanların ve ayak üstü polise ifade verenlerin hiç birini kulaklarım duymuyordu.

Ablamın mutlu günü gelinliğiyle birlikte kana bulanmıştı çünkü. Kanımdan, canımdan olan son kişi ilk ambulansla hastaneye götürülmüştü.

(((🕚)))

1 saat öncesi...

Kayınbiraderimle zeybeği tamamladığımda ablama bir bakış attım. Gözlerinin içi mutlulukla parlıyordu ve gelinliğiyle âdeta beyaz kuğuları anımsatıyordu.

Yavuz benden önce davranıp onu dansa kaldırırken kısa bir süre onlara baktım. Sonra gülümseyerek sevdiğimin yanına gittim. Normalde olsa Yavuz'la çok uğraşırdım ama bugünlük onu rahat bırakarak mutluluğunu istediği gibi yaşamasına izin verdim. Tabi bu demek değil ki gözümü üstünden çekeceğim. Hayır, tam tersine artık onu daha sıkı bir şekilde izleteceğim ve ablama yaptığı en ufacık bir yamukta ben de onun ağzını burnunu yamultacaktım.

Yanına oturur oturmaz masanın altından elimi uzatıp sevdiğimin elini tuttum. Bana sevgiyle dolup taşan mavileriyle bakarken kendimi dünyanın en şanslı insanı gibi hissediyordum. İkinci bir şans verdiği için Allah'a defalarca şükrettim.

"Gül abla gelinlikle çok güzel görünüyor."

"Evet, zaten güzeldir benim ablam ama şimdi göz kamaştırıyor. Hele de gülünce."

Batı başını omzuma dayayıp yanağını hafifçe sürttü. "Sende benim için öylesin Yaman'ım. Gülümseyince bulutların üzerine havalanmış gibi hissediyorum."

"Meleğim, sen gülümseyince içimdeki dağlar yerinden oynuyor, çiçekler tomurcuklarını açıyor, içimdeki tüm yangınların üzerine rahatlatıcı bir yağmur yağıyor."

Başını kaldırıp bana bakarken gözlerinin dolu dolu olduğunu fark edince kaşlarımı çattım. "Mutluluktan bile ağlamanı istemem güzel kelebeğim."

O anda bir el ateş edilen silah sesiyle salon bir anda karmaşaya hakim oldu. İnsanlar acil çıkışa doğru kaçışırken ben hızla Batı'ya kollarımı sarıp ayağa kalktım.

Kim ateş etmişti? Ben bunu düşünürken başka silah sesleri de gelince hemen masayı yana devirip Batı'yla birlikte yere çöktüm. Korkudan bütün vücudu titrerken bana sıkıca sarılmıştı.

Ablam bir anda aklıma gelince hafifçe başımı yukarı uzatıp masanın arkasından baktım. Onu göremiyordum. Umarım Yavuz onu korumaya almıştır. Çünkü şu anda Batı'yı bırakıp ablama bakamazdım.

"BATI! OROSPU SENİ! ÇIK ORTAYA!"

Kaşlarım sinirle çatılırken bağıran kişinin kim olduğunu görmeye çalıştım.

Bu Sevda Pek YAMAN [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin