(1.3) FELÂKETİME BİR ADIM

955 82 113
                                    


[[[✒️__]]]

Batı'nın ağzından;

Yaman'ı aramak ona gitmek istemiştim ama babam eve gelir gelmez telefonumu elimden aldığı gibi suratıma tokatı yapıştırmıştı. Bunca zaman benim neler yaptığımı meğersem adamlarına izleterek öğrenmişti. Bir sokak serserisinin yatağına girdiğimi ve orospu gibi vücudumu kullandırttığıma dair bir dizi hakaret sıralamış, gerçeği anlatmama bile izin vermeden beni karalamıştı. Hâlbuki ben tertemizdim. Eski sevgilim Berkay'la bile cinsel bir ilişkim olmamıştı.

Bacağım alçılı olmasa ve araya annem girmese belki de dayak atarak öldürürdü. Zaten sürekli hiç doğmasaydın, keşke doğumda ölseydin, senin gibi yarım oğlum olmaz olsaydı tarzı sözleriyle benim psikolojimi her zaman yerle bir ediyordu.

Başlarda çift cinsiyetli olduğum için bende kendimden nefret ederdim. Ama şimdi şükür ediyordum. Çünkü tam bir erkek olsaydım babamın mafya babası koltuğuna oturmak zorunda kalacak, varisi olacaktım. Ve istemesem bile onun gibi eli kanlı bir katile dönüşecektim. Babam yüzünden kötü durumumun iyi yönlerini görür olmuştum.

Birkaç gündür odamdan çıkamıyordum. Kapım kilitlenmiş, dışarı iki adam yerleştirilmişti. Alçılı bacakla pencereden kaçamayacağımı bildiği için sadece bu konuda önlem almamıştı.

İç çekerek pencereden bahçeyi izlerken odanın kapısı bir anda açıldı. Bayan hizmetli gelmişti. "Küçük bey, babanız sizi aşağıda bekliyor. Akşam yemegi için özel misafiri var. Güzel giyinseniz iyi olur. Ben size yardımcı olmak için geldim."

Erkeksi yönüm pek olmadığı için hizmetliyi bile kadın yoluyordu. Gerçi haksız da sayılmaz.

"Peki."

Hizmetli kapıyı kapatıp soyunma odama girdi ve seçtiği birkaç kıyafetle yanıma geldi. Ben takım elbise tarzı bir şey beklerken elinde gördüklerim kısa, şık bir kot şort ve pembe gömleğimdi. Babamın ne yapmaya çalıştığını anlamlandıramadım. Normalde bu tarz giyimle misafirlerin karşısına çıksam babam ağzıma sıçar, beni tokat manyağı yapardı. Ama bu sefer o istemiş olmalıydı. Bu işte bir iş var.

Hizmetlinin yardımıyla alçılı bacağıma dikkat ederek giyindim. Saçlarımı tarayıp güzel bir şekil verdi. Makyaj malzemelerimden sadece kapatıcı, göz kalemi ve pembe bir ruju kullanarak biraz yüzümü renklendirdi. Sonra onun yardımıyla odadan çıktım ve aşağıya indim.

Salona girdiğimde babamla annemin yanında, yaşı 55'lerinde olan takım elbiseli bir adam gördüm.

Babam beni görünce sanki aramızda kötü bir şey olmamış gibi gülümseyerek bana yaklaştı. "Güzel oğlumda gelmiş."deyip kulağıma yaklaştı. "Sakın arkadaşıma saygısızlık yapma." Keskin bir dille bunu söyleyince yutkundum.

Güya bana yardımcı olarak, benim açımdansa sürüklenircesine yaşlı adamın yanına oturtuldum. Neden peki?

"Oğlun çok güzelleşmiş Hakkı." Bunu söylerken açıkta kalan pürüzsüz beyaz bacaklarıma bakıyordu. Babamın niyetini o anda kavradım. Bu adam her kimse işini yaptırmak için beni ona peşkeş çekecekti.

Bir baba bunu öz oğluna yapar mıydı?

"Elbette. Gençken ben çok yakışıklıydım. Saçlarım sarıydı. Kızlar bana hasta olurdu. Kaç tanesi elimden geçti bilemezsin. Oğlumda bu güzellik olarak hayat bulmuş."

İstemeyerek yüzümü buruşturarak anneme baktım. Başını eğmiş kucağında duran ellerine ifadesizce bakıyordu. Annem her seferinde babasının zoruyla onunla evlendiğini söylemişti. Aslında onu hiç sevmemişti. Böyle bir adam nasıl sevilebilirdi ki zaten?

"Gençliğini bilirim Hakkı. O zaman senin kadar olmasa da güzel şeyler benim de ilgimi çekerdi. Onların ilgisini ise para çekerdi ki bu onları yatağa atmam için yeterli olurdu."

İkinizde rezil insanlarsınız! Dünya'nın adaleti bu işte. Sizin gibiler rahat yaşarken, sizin yerinizde olmayı bin kere hak eden insanlar orada burada ekmek peşinde koşturuyor. Allah belanızı versin sizin!

Omzumdaki elini hissedince irkilerek yana kaydım. Bu babamı hiç memnun etmedi tabi.

"Oğlum Şahin'den çekinme. Sadece seni sevmek istedi." Dişlerini sıkarak konuşması kızdığını belirtiyordu.

Yoksa bu Şahin Turan mıydı! Zafer abinin ailesini katleden pislik.

"Sorun değil Hakkı. İzin verirsen ben onu son model arabamla geziye çıkarayım. Evde bunalmıştır. Eminim hoşuna gider."

Niyetinin bu olduğunu hiç sanmıyorum. İçimdeki korku gittikçe büyürken Allah'a dualar etmeye başladım. Bu adam beni alıp götürürse yapacağı şeyler yüzünden kendimden tiksinir, daha fazla yaşayamazdım.

Gözlerim dolu dolu olurken anneme yardım ister gibi bakış attım. Sanki hissetmiş gibi başını kaldırıp bana baktı. Aynı korku onun da yüreğine işlemişti.

"Beyim, bence alçılı bacakla dolaşması pek uygun değil. Sonra ağrıyor-"

"O yüzden mi kaç haftadır uzak mesafedeki arkadaşlarını ziyarete gidiyor hanım. Bir şeycik olmaz."

Annemin gözleri de benimkiler gibi dolu dolu oldu. "Bey lüt-"

"Yeter! Kararımı sorgulama!"

Annem başını yeniden eğdiğinde eline doğru göz yaşlarının aktığını gördüm. Sanırım bu benim ölüm fermanımdı.

Yaman'ım... Bu Dünya da hayatlarımızı birleştiremeyeceğiz. Umarım beni unutursun, sana çok acı vermez yokluğum.

"Şahin oğlumu alabilirsin. Benim işe bir el atarsın artık değil mi?"

"Elbette. Marino ekonomik olarak sana bir şey yapamaz artık. Ben senin işin için yatırımcı olacağım."

"Teşekkürler."

Şahin denen şerefsiz beni ayağa kaldırdığında tüm bedenim titredi. Ağlayarak anneme baktım.

Annem ayaklanmış babamın elini sıkıca tutmuştu. "Hakkı! Lütfen bunu bana yapma. O benim geç gelen çiçeğim. Benim canım! Onu benden alma!"

Babam Şahin'e bakıp "Siz gidin. Ben eşimle ilgilenirim. Oğlumuza çok bağlı. Ondan dolayı fazla duygusal."dedi. Sakin kalmaya çalıştığı çok belliydi.

"Anne!"

"Oğlum! Oğlumu götürmeyin! Bırakın!"

"Anne yardım et!"

"Oğlum! Yavrum!"

Şahin denen adam tarafından sürüklenirken annemde babam tarafından engellendi. Araca bindirilene kadar birbirimize seslenip durduk. Daha fazlasını da yapamadık.

[[[✒️...]]]

Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez derler Batı. Dayan gözümün çiçeği.

Bu Sevda Pek YAMAN [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin