Bölüm 1

321 36 54
                                    

Düşüncelerinizi merak ediyorum, o sebeple; yorum yorum yorum:)))

Hayatım boyunca zorbalığa uğramıştım. Her okulda mutlaka şansız birisi olur ya bizim okulda da bu kişi bendim. Yolda yürürken, su içerken, yazı yazarken hatta inanmayabilirsiniz ama nefes aldığım için bile zorbalanmıştım. Kimsenin güzellik algısına uğmadığım için, gözlüklerim ve diş tellerim bahane gösterilerek her zaman dalga konusu olmuştum. Kısacık kestirmek zorunda kaldığım saçlarım düz bir yapıya sahipti ve başımın üstünde dimdik durdukları için bile zorbalanmıştım. En küçüğümden en büyüğüme kadar, sanki başka hiçbir işleri yokmuşçasına hep benimle uğraşıyorlardı. Aklınızdan geçen soruyu biliyorum.

Peki ya müdürünüz?

Hemen açıklayayım. Bir keresinde beni depoya kilitleyip saatlerce orda tek başıma bırakmışlardı ve P'Tankhun gelip beni kurtardığında hemen müdürün yanına koşup bunu bana yapanları şikayet etmiştim. Ertesi gün müdür şikayet ettiğim çocukları azarlayıp ceza verince bunun bedelini çok sevdiğim saçlarımla ödemiştim. Ondan sonra bana ne isterlerse yapmalarını ses çıkarmadan kabul ettim.

Anneme, bu şehirden taşınmamız için ağlayarak yalvardığım günleri hatırlıyorum. Aylarca onu taşınmak için ikna etmeye çalıştım ama bunun mümkün olmadığını her seferinde daha sert bir şekilde yüzüme vuruyordu. Zamanla bunu da kabul ettim.

Bana yapılan zorbalıkları kabul ettiğim gibi.

Lise son sınıfın ilk günüydü. Yine bahçede birilerinin dalga konusu olmuştum ve bana zorla köpek taklidi yaptırmak istemişlerdi. Bunu benden isteyenler iki alt dönemim olan öğrencilerdi. Ne kadar aşağılayıcı bir durum değil mi?

Yapmak istemediğim için onlara karşı çıktığımda, midemin üzerine acısını hâlâ hatırladığım bir yumruk yemiştim. Ben acı içinde kıvranırken o çıktı karşıma. Vegas Threepanyakul. Ordakilere bir bağırışı vardı yemin ederim ilk defa birinin sesiyle titrediğimi hatırlıyorum. Ama bu titremenin korkudan olmadığını çok iyi biliyordum.

Sonra yanıma geldi, ben acıdan iki büklüm olmuş bir haldeyken elini sırtıma koyup yavaşça okşadı ve ondan beklemeyeceğim yumuşak bir ses tonuyla konuştu. "İyi misin?"

Canım yanmasaydı onun bu hareketi karşısında, kurtulduğum için mutlulukla yerimde tepiniyor olurdum ama yapamadım. Onun yerine acı içinde buruşturduğum suratımla ona bakıp başımı iki yana salladım. "Çok acıyor."

Eli hâlâ sırtımda dolaşırken karşısında korkudan tirtir titreyen veletlere baktı. "Bundan sonra..." Bir şey unutmuşçasına duraksadı ve kulağıma eğildi. "Adın neydi?"

Hadi ama bu hareketine gerçekten gülümsemek istemiştim ama tek yapabildiğim çarpık bir dudak hereketiydi. "Pete." Acı yüzünden sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Duymuş muydu emin değildim.

Devam etti. "Bundan sonra Pete, bizimle birlikte." Bu cümle size göre çok çocukça ve ergence gelebilir ama bana göre o andan okulda artık rahat nefes alabileceğim anlamına geliyordu. Sonunda demiştim, rahat bir nefes alabileceğim. Çünkü bilirsiniz okulda arkadaşlarınız olması birilerinin sizinle uğraşması için iki kere düşünmesi anlamına geliyordu.

Vegas, herkesin korktuğu biri değildi ama nedense çoğu kişi onunla ters düşmeyi göze alamıyordu. Açıkçası nedenini, nasılını sorgulamadım kimse bana bulaşmıyorsa Vegas'ın nasıl bir kişiliğe sahip olduğu, neden kimsenin ona bulaşmaya casaret edemediği çokta umurumda değildi.

Keşke olsaydı.

Onlarla takılmaya başladığım ilk birkaç hafta rüya gibiydi. Kimse bana laf atmıyor ya da dövmeye çalışmıyordu. İstediğim gibi yürüyor, konuşuyor hatta benim bile başlarda inanmakta güçlük çektiğim kahkahalarımı atıyordum. Tüm bu konforu bana sağladığı için Vegas'a minnettardım ve yaptığı bu iyiliğin altında gün geçtikçe ezilmeye başlamıştım. Biliiyordum benden bir karşılık beklemiyordu ama ezikler nasıldır bilirsiniz gördükleri iyiliğin karşılığını mutlaka vermek isterler. Bende kendimi kötü hissetmemek için onun ödevlerine yardım ediyor sınav notlarını çıkarıp onu çalıştırıyordum.

ATLANTIS || VegasPeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin