7. Bölüm

3 1 0
                                    

Karanlıklar ülkesine doğru yol almışken artık hava kasvetliydi, buranın havasını hiç sevmiyordum. Şatoya geldim daha dün dönmüştüm be ben kendi şatoma! Evimize gidemiyoruz ağız tadıyla. Sence o bunca sene ağız tadı ne bilmiş mi? Diye soran iç sesimi susturdum ve toplantı odasına girdim.

Ahu'nun da burada olmasına şaşmamalı.

"Evet?"

"Baban bulundu."

"Anladım orasını, yani?"

"Sonra bana benden babamı aldın diye zırlama diye olanları babandan dinlemek istersin diye düşündüm."

"İyi düşünmüşsün babam nerede?"

"Mahzenin en dibinde o pislik yaratık!". Dedi Ahu. Haklı olduğu için birşey diyemedim ve yalnızca yutkundum.

"Peki, şimdi Ahu çekilebilirsin." Dedim.

"Senden emir almıyorum!"

"Doğru sen genelde kıskandığın hemcinslerini küçük düşürür erkeklere itaat ederdin değil mi?"

"Dünya'da olan bazı destansı sevdaları duymuştum da, onların bile sonunda bir kahpelik var,Ali ile Nino dışında, senin bu erkek düşkünü tavrına pek takılmamak gerek demek ki." Bir anlık sinirle kurduğum saçma sapan bir cümleydi sadece altta kalmak istememiştim hele de bana yaptığı son muameleden sonra.

"EARL!"

"Efendim Ahu?"

"Şu kıza birşey söylemeyecek misin?"

"Babam ben küçükken iki kadın arasındaki tartışmaya girersen zararlı çıkarsın derdi."
Dedi ve ellerini teslim olmuş gibi kaldırdı.

"Hadi gidelim artık."

Earl başını tamam anlamında salladı ardından yanıma geldi ve kolunu omzuma attı, yaptığı haraketle şaşırsamda ona belli etmedim ve kolunun altından çıktım. Yüzü düşmüştü.

"Geldik." Mahzenin önünde durduk içeri girnek istemiyordum anlamış olacak ki başı ile adamlara bir hareket yapınca adamlar mahzene girdi bizde mahzen kapısını önünde beklemeye başladık. Adam geri geldi ve babamı getirdi.. Gözlerine hayal kırıklığı ile baktım.

"Bunu neden yaptın." Gözlerimin aksine sesim gayet sert ve soğuktu ama onun bana öğrettiği birşey vardı gözler yalan söylemezdi.

"Yapmak istemezdim bir anlık gafletle oldu." Dedi üzgün gözleri ile bana bakarken.

"Gözler yalan söylermiş. Baba."

"Hayır, hayır! Yalan söylemez ben sana ne öğrettim."

"Gözler yalan söylemez diyorsan eğer ki hala, o halde sen iyi bir oyuncusun. Herşeyin bir planın olduğunu bilmesem inanacağım her neyse, senden sadece son bir isteğim olacak, yaparsan eğer."

"Nedir?"

"Krallık ile ilgili sözleşme yenilemem lazım ve senin parmak izi imzan olmadan yenilemem yasak, parnak izi mührü basar mısın?" Dedim cebimden çıkardığım kağıtla "bu kağıda." Babam başını olumlu anlamda sallarken Earl Dean kan çıkardı ve babam hafif pıhtılaşan kana baş parmağını soktu ve çıkarıp kağıda bastırdı.

" Oldu mu kızım?"

"Oldu ve şimdi merhaba ve güle güle baba."

"Bu ne demek Eliz!?"

"Tecavüz ettiğin kadından çaldığın hayatı geri aldım demek."

Tam üstüme atlayacakken tüm muhazfızlar etrafını sardı ve Earl beni arkasına aldı.

"Ağır ol soytarı!" Dedi babama.

"Bir erkeğin arkasına saklanmama gerek yok senden daha fazla gücüm olduğuna bahse girerim." Dedim Earl'a ona öfkeliydim.

"Arkama saklan demiyorum, ne olacağı belli olmaz ben seni güvenceye alayım da."

"Sen Ahu'yu güvenceye alsan daha iyi olmaz mı? Benim sihirlerim var onun yok mesela."

"Asla yanılmam diye dolanıyorsun etrafta ama yine yanıldın Eliz Ahu'nun sihri var."

Duyduğum sözlerle dumura uğrarken şatonun çıkışına doğru ilerledim.

"Nereye?" Dedi peşimden gelen Earl.

"Sence?" Dedim ona dik dik bakarken sıkıntı ile oflamayı unutmamıştım.

"Tamam,tamam. Ne yapacaksın peki?"

"Annemi kurtaracağım."

"İksir peki onu istiyordun?"

"Çünkü o zaman bir can bulamamıştım ama artık babamın canı var ve sende iksiri babam faktörünü ortadan kaldırdıktan sonra annen için kullanırsın."

"Bu kadar mı?"

"Evet."

"İyi." Dedi.

"İyi dedim."

"Evren'in sahibine emanet ol." Dedi.

"Evrenin sahibi kim ki?" dedim.

"Bilmiyorum elbet vardır." Anlayışla başımı salladım."Bu kadar kısa sürmesini beklememiştim." Dedi bu sefer.

"Yıllardır anneni bekliyorsun bu senin için sevindirici bir haber olmalı." nefes aldım.
"Hem" dedikten sonra yutkunmaya engel olamadım, ama bir yumru oturdu boğazıma. "Babanda gelecekmiş annen gelince." Dedim sesimin titremesine engel olamadan, önünde ağlamak istemediğimden ışınlanarak oradan yok oldum.

Normalde sihir kullanmazdık zor durumda kalmadıkça ya da canımız istemedikçe bu bize bağlı birşeydi.

Lydia odamda belirdi. "Eliz!" Dedi endişeli bir sesle. "Ben eşleştim!"

Karanlıklar Ülkesinin Prensi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin