4

332 20 2
                                    

D: "Efendim Emre abi"

E: "Rahatsız ettiğim için kusura bakma"

D: "Önemli değil. Bir şey mi oldu?"

E: "Yok sadece flashını ofiste unutmuşsun da-"

D: "Önemli değil, yarın gelip alırım"

E: "Şey... Sanırım çoktan getirdim" gözlerim kocaman olmuştu

...

Koşarak camdan baktım tabii kızlarda peşimden baktılar. Arabanın kapısının açıldığını gördüğüm anda bağırdım

D: "sakın! sakın inme, hemen geliyorum" Telefonu kapatarak aşağı indim. Ama nasıl inmek uçtum resmen. Arabanın yanına gittiğimde camdan hala izlediklerini gördüm bu yüzden Emre abi inmeden, ben arabaya bindim

E: "Niye inmemi istemedin. Bir sorun mu var?"

D: "Hayır yok. Sadece bizim yurtta sizi tanıyanlar var ve eğer sizi görürse benim başım yanar... Şey, yani sürekli peşimde dolanıp seni de rahatsız ederler"

E: "Anladım" cebinden flashımı çıkardı ve bana uzattı "Al bakalım. Üstünde anahtar olduğunu gördüm belki önemlidir diye düşündüm o yüzden geldim" aldım ve cebime koydum

D: "teşekkür ederim" tam kapıyı açacakken durdurdu

E: "He bu arada senle konuşmam gereken bir şey var"

D: "Ne hakkında?" tamamen bana döndü

E: "Nasıl başlasam. Yaşının küçük olduğunu biliyorum ama, benim ekibimle çalışır mısın? Bilgisayar ekibinde?"

Dediği şeye inanamıyorum mutluluktan ve şaşkınlıktan dona kalmıştım 'Emre abi benden yanında çalışmamı mı istedi demin!' kendimi toparlayarak kafamı kaldırdım

D: "Şey biliyorsun ki yurtta yaşıyorum ve yaptığımız çoğu şeye müdür karar veriyor ve buna ne der bilemiyorum"

E: "Tamam müdürle konuşurum" diyerek kapıyı açtı tam ayağını çıkartırken zor tuttum

D: "Olmaz!" durdu ve bana döndü

E: "Ne oldu?"

D: "Az önce neden çıkmaman gerektiğini söyledim ve sen yurda girmekten bahsediyorsun"

E: "Tamam ama niye bu kadar korkuyorsun ki birkaç fotoğraf çekinirim biter" kızların aklındaki şeyleri düşündüğüm zaman buna olanak bile vermedim

D: "Şey... Aslında hepsi o kadar değil" kapıyı kapatarak bana dönük bir şekilde koltuğa yaslandı

E:  "Bir şey mi oldu Dolunay?"

D: "Şey telefonumda bir tane daha Emre olduğu için senin numaranın yanına  emoji koydum ama işler karıştı"

E: "Ne koydun?"

D: "Kalp" duyduğu şeyle gülümsedi. Gülümsediğini gördüğüm zaman utanarak yüzümü ellerime gömdüm

D: "Gülme abi ya. Zaten kızlar yeterince delirtecekler beni"

E: "Tamam tamam, sakin ol. Müdürün numarasını ver buradan arayayım o zaman" işte bu yüzden bu adam seviyorum her zaman bir çözüm yolu düşünüyor. Numarayı verdim iki dakikalık konuşma sonrasında telefonu kapadı, konuşma boyunca stresle ona baktım 'niye bu kadar streslisin Dolunay sakin ol, sakin ol'

E: "Dolunay" Üzülmüş gibi bakmıştı 'Kesin izin vermedi!' Yarı merak yarı stresten hızlı konuşmaya başlamıştı

D: "Ne oldu? izin vermedi değil mi? Dur bir, dakika kesin seni görmek istedi. Kimseye kolay kolay güvenmez, kesin görmek istedi değil mi? Ama içeri giremezsin ki! Ne yapacağım ben ya!... Ne? niye gülüyorsun?"

Küçük HackerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin