11

181 9 21
                                    

Kız herkese tek tek selam verdi. Dolunay'la da tanıştıktan sonra "Kamp için çok güzel bir yer var oraya Gideceğiz. Birkaç dakika sürer" dedi

UM: "Çocuklar yoruldular" çoktan yola koyulmuştular

Sera(S): "Biraz daha dayanın az kaldı"

Vardıklarında herkes sandalyesini açarken Dolunay hiç uğraşmadan bir ağacın dibine oturdu ve onları izlemeye başladı. Ömer yanına giderek "Sandalyeyi kurmaya mı üşendin" dedi ve karşısına oturdu

D: "Yok burası daha rahat geldi"

Ö: "Birazdan çadırları kuracağız ve ateş için bazılarımız oduna gidecek"

D: "Kim gidiyor?"

Ö: "Ben, Sera ve Yex. İstersen sende gelebilirsin"

D: "Yok ben çadırlara yardım edeceğim"

Ö: "Sen bilirsin, görüşürüz"

Ateş yakmak için Sera, Ömer ve Yex ormanın derinliklerine gittiler. Geri kalanlarda çadırlarla ilgilenmeye başladılar...

S: "Nasılsın Umut?"

Y: "Bende bilmiyorum ki"

S: "Elif'le nasıl gidiyor?"

Y: "Gitmiyor, iki hafta önce ayrıldık"

S: "Neden, çok güzel ilişkiniz vardı"

Y: "Bir süre sonra anlaşamamaya başladık ve ayrıldık"

S: "Sağlık olsun" konuşurken biraz odun toplamışlardı bile "Umut sen bunları kampa götür biz biraz daha alıp gelelim" tüm odunları Yex'e verdikten sonra gönderdiler ve Ömer'le devam ettiler

Aslında Sera bilerek Yex'i göndermişti

S: "Sende nasıl gidiyor Ömer?"

Ö: "Aynı"

S: "Diğer Ömer nasıl?"

Ö: "Gittikçe gelişiyor ama hala benim yönetimim de"

S: "Güze-"

Y: "SERA! SERA NERDESİN!" Yex koşarak Sera'ların yanına gitti ve nefes nefese konuşmaya başladı "Bizim-bizimkileri birisi rehin almış, e-elinde silah vardı"

Sera duyar duymaz elindekileri bir ağacın kenarına atıp kamp alanına koşmaya başladı. "Umarım yetişirim, umarım yetişirim" diye dua ediyordu. Diğerleri de aynı şeyi yapıp peşinden gittiler. Yolda bir el silah sesi duyulunca daha da hızlandı,diğerleri çok geride kalmışlardı ama yolu biliyorlardı

Sera kampı görür görmez "DUR! Diye bağırmaya başladı. Eli tabancalı adam Sera'ya dönerek kim olduğunu anlamaya çalıştı ve Sera olduğunu görünce silahını indirerek gelmesini bekledi

S: "NE YAPIYORSUN SEN!?" diyerek silahı elinden aldı ve bir kenara çekerek diğerleri duymasın diye sessizce konuşmaya başladı

S: "İnsanlara neden silah çekiyorsun İlkay?"

İlkay(İ): "Üstüme geldi bende çekmek zorunda kaldım"

S: "İnsanlar hakkında tek kuralımız vardı ve bunu hiçe mi saydın!"

İ: "Tamam ama alanımıza yakın yerleşmişler ve uyardığım zaman karşı çıktılar"

Sera biraz sakinleşerek düşündü ve konuşmaya devam etti

S: "Onlar, sana bahsettiğim kuzenim ve arkadaşlarım. Şimdi yanlarına gideceğiz ve özür dileyeceksin" diyerek silahın geri verdi

İlkay göz devirerek "Peki" dedi ve silahı alarak geri beline koydu "silah işine ne uyduracaksın?"

Küçük HackerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin