Küçük Hacker

19- Poligon

Çok önceden olanlar;

(Poligonda)

(Hürkan'ın ağzından)
Sera sabah bize gelmişti ve akşam olmak üzereydi. Sıkıldığımız için Sera bizi poligona götürdü. Sera bir arkadaşından yardım alarak buraya girdiğimizi söyledi. Kamptan geldiğimizden beri Ali hala Sera'yla konuşmuyordu hatta yüzüne bile bakmıyor. Neden olduğunu da kimse söylemiyor. Poligona girdiğimizde bir çalışan bize kullanacağımız silahların nasıl işlediğini falan göstererek atışa başlayabileceğimizi söyledi ve kenara çekildi...

İlk Emre denemek istediğini söyledi ama durdurup bir hatıra fotoğrafı çekmek istedim "Poz ver!" Emre silahı omzunun üstüne koyup kafasını silaha doğru yukarı kaldırdı ve birkaç kez çekip devam edebileceğini söyledim. 5 atıştan 3 tanesini tutturmuştu. Çalışan silahı tekrar doldurduğunda ben aldım ve fotoğraf çekinerek ateş etmeye başladım "İşte bu!" 5'te 4 yapmıştım. Sonrasında Ali aldı o da fotoğraf çekindikten sonra Emre her zamanki gibi ortaya iddia attı

E: "Eğer 5/5 yaparsan 500 lira keş, kardeşim"

A: "Kabul" Ali hiç düşünmeden nişan aldı ve Emre video çekerken ateş etti. İnanılmaz şekilde 5/5 yapmıştı. Emre'ye dönerek sırıtırken kapak yaptı ve "Alayım paramı kardeşim" dedi. Emre'nin elindeki kamerayı ben aldım ve onu çekerken cebinden parayı çıkartıp verdi. Klasik Emre söylenmesini unutmadı...

En son Sera kaldığında çalışan silahı verdi ve Hazır olduğunda ateş etti. 5/1 Sera gülümseyerek "Anlaşılan en kötünüz benim" dedi. Ali küçümseyici şekilde sırıttı. Gülerek omzunu sıvazladım ve tam konuşacakken yandan bir adamın sesi duyuldu "Çocuk bile daha iyi yapardı"

Sera garip bakışlarla karşılık verdi "Anlayamadım?!"

"Atışın gibi kulağında kötü sanırım"

Sera tehdit edecekmiş gibi dururken Ali önüne geçti ve beklenmedik şekilde onu korudu

A: "Ona bulaşmak istemezsiniz. O bir polis ve bilerek kötü atış yaptı" biz neden yalan söylediğini anlamaya çalışırken adam Ali'nin karşısında durup cevap verdi

"O zaman bir el kapışsak sorun olmaz"

A: "Hayı-"

S: "Hayır olmaz. Silahı sen seçebilirsin"

Hala video çeken Emre'ye kızarak kamerayı kapattırdım ve hazırlanan Sera'nın yanına gittim ve sessizce kulağına konuştum "Bunu yapmana gerek yok-"

S: "Sorun değil, Hürkan. Beni tanıyorsun bilmediğim şeye bulaşmam"

Güvenerek onayladım ve adam gelip ortaya bir şey koymak isteyip istemediğini sordu

S: "Eğer kazanırsam benden özür dileyip bir daha kimseyi küçümsemeyeksin"

"Kabul. Eğer ben kazanırsam gerçekten polis olmadığını kabul edeceksin ve benimle bir yemek yiyeceksin" adam sırıtırken araya girdim ve sinirle "Sen benim kuzenime mi yürüyorsun lan!" dedim. Sera sakinlikle kabul ederken beni yavaşça geri itikledi. Sinirim öylece havada kalmıştı

Çalışan, adamın seçtiği silahtan iki tane getirdi ve masalara koydu. İkisi hazırlanırken Ali kulağıma eğilip konuştu "Merak etme. Adamın istediği asla olmayacak, tabi Sera izin vermezse"

H: "O ne demek şimdi? Bir dakika! Sen niye yalan söyledin?"

Umut arkadan gelip aramıza girdi "Hadi başlıyorlar, susunda izliyelim"

"Sırayla mı atalım birlikte mi?"

S: "Nasıl istersen"

"O zaman birlikte. İyi olan kazansın"