Lütfen oy vermeden geçmeyelim. Okunma sayısı çok iyi ama oy ve yorum çok az lüfteeen
Anne tarafım baba tarafıma göre daha katı ve biraz da iticiydi. Yani baba tarafımla hemen samimiyet kurmuşken anne tarafımla biraz mesafeliydik. Bir de baba tarafım kadar çok değillerdi. En azından isimlerini daha kolay ezberlerim. (Yazarınız ezberleyemediği için defterden isimlere ve yaşlara bakıp duruyor) "Asya sen hangi bölümü okuyorsun" diye sordu Tuana anneannem. "Sayısal okuyorum efendim" dedim en hanımefendi halimi takınarak.
Daha doğru düzgün tanımadan sevmediğim tek kız kuzenim de hemen atıldı " Sayısal zor bir bölüm değil mi bari başarabiliyor musun. Yani şey zorlanmıyormusun" dedi zorla tatlı yapmaya çalıştığı sesiyle. "Hayır aksıne sayısal bana çok kolay geliyor" (tövbe yok öyle birşey ) Dedim. Sözlerimden pek memnun kalmamış olacak ki yüzünü buruşturdu.
Lan dur yüzüne sürdüğün o yarım kilo fondotenin çatlayacak.
. Kezban o kadar haklısın ki
Annem, Ayla ve Tuğçe yengem ve Didem teyzem salona gelip "Yemek hazır yalnız çocuklara bahçeye kurduk orada yesinler. " dedi Melis teyzem kızına kıyas onu biraz daha fazla sevmiştim. Evet Melisa Melis teyzemin kızı isminden de anlaşılfığı üzere. Mahir dedem " Hadi gençler siz bahçeye çıkın biz de yemeğe geçelim acıktım vallahi " dedi. Anneanneme kıyas dedem biraz daha komik ve cana yakındı.
Buğra, Dağhan ve toprak abim dışında hepimiz bahçeye çıkmak için kapıya yöneldik. Pamir abim kapıyı açıp " Kendini yaşlı hisseden kuzenlerim dışında herkes bahçeye " dedi ve hızla kapıyı kapattı. Bu sözlerinin hedefi Dağhan abiydi. Pamir abim 26 ; Dağhan abim ise 25 yaşındaydı. Ancak açık ara farkla Dağhan abi daha olgundu.
Masanın yanına gelince Hayran olmuş gözlerle masaya baktım. Çok güzel gözüküyorlar... "Abla,abla,ablaaa" Mete'nin beni dürtmesiyle başımı iki yana sallayıp "Efendim aşkım" dedim. Herkes gülmeye başlayınca herkesin çoktan masaya oturduğunu ama benim hala ayakta durmuş masaya baktığımı farkettim. "Tamam gülmeyin be" diye cırladım. Demir adam hemen kendini düzeltip "Gel güzelim yanıma otur" dedi yanındaki boş yeri göstererek.
Gidip Demir adamımın yanına oturunca, Demir abimin tabağına aldığı katkı yarışı iştahla yediğini gördüm. Hemen önündeki tabağı çekip ondan uzak bir yere koydum. "Asya ne yapıyorsun meleğim ben onu yiyordum. " dedi. "Sen zehirlenme diye çekiyorum Demir adam" dedim şanlı bir sesle. Anıl ve Aras abi aynı anda "Demir adam?" dediler. "Asya bana abi demekte direndiği için Demir adam diyor gerçi abi daha kısa ama işte" dedi Demir abim.
Oysaki benim takıldığım konu neden ben hariç herkes özellikle de ikizler aynı anda konuşuyor. Evet Anıl ve Aras abi de ikizler. Demir abim "Hadi mesleğim ver o tabağı bana hem benim onun yiyip sana puan vermem lazım değil mi. " dedi çocuksu bir sesle.
Demir abimin tabakla bakışmasına dayanamayıp tabağını ona uzattım. Tam alacakken geri çektim. "Bir şartla bana yarın 10 yok 10 az 20 tane çikolata alacaksın. " dedim. "Senin paran yok mu da Demir abiciğime aldırıyorsun " dedi cırtlak(!) sesiyle Melisa. Abiciğim what o benim abim
"Başkası alınca yemesi daha keyifli oluyor. Hem benim param geleceğime yatırım " dedim. "Tamam mesleğim sen ver yemeğimi ben sana yarın alacağım çikolatalarını söz " dedi. Bak zeki adam işte hemen de söz veriyor. Tabağını ona uzattım. Sonra da yaşlı teyzelerin yaptığı gibi omuzunu okşayıp "yarasın paşama" dedim. Masadaliler yine gğlüşmeye başlayınca bu sefer ben de güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AİLEM' miş
ChickLit17 yaşında bir kızın kendi ailesinde hep dışlanması onu sadece en yakınlarının dışında herkese soğuk davranmaya itmişti. Kendi evinde cehennem hayatı yaşarken bir de üstüne onu hayatla savaşmaya zorlayan ailenin kendi gerçek ailesi olmadığını öğr...