ON DÖRT

1.3K 80 43
                                    

Sınır dolmadı ama ben çok uzun zamandır bölüm atmadığım için sizi bölüm siz bırakmak istemedim lütfen oy verip yorum yapalım.

______________________________________
Bölüm şarkısı: Sezen Aksu Yalnızlık senfonisi

(Kaan'ın anlatımıyla)

Kaç dakikadır burada hareket etmeden duruyorum bilmiyorum. Asansörden indiğim sırada Rüya'nın söyledikleri bir türlü aklımdan çıkmıyor. O şerefsize yani bana söyleyecekleri varmış. Normalde Asya'nın bir arkadaşının bana şerefsiz demesi çok normal çünkü ben salağı da o gün ona şerefsiz hatta daha bir sürü iğrenç kelime kullanmıştım.

Ama Rüya'nın bana şerefsiz demesi bana ayrı bir koydu sanki neden şu an içim yanıyor ki ben zaten bu kelimeleri sonuna kadar haketmedik mi.

Bedenim ve benden tamamen bağımsız çalışan beynim burada böyle dikilmenin anlamsız olduğunu düşünmüş olacak ki odama doğru ilerlemeye başladım. Duş alsam iyi olacak gibi.

Kıyafetlerini çıkartıp yatağın üstüne fırlattım. Banyoma girdim. Suyu kendime göre ayarlayıp altına girdim hiç birşey yapmadan dakikalarca suyun üzerimden akmasını izledim.

Vücudum artık duruşmaya başlayınca çok kaldığımı anlayıp duştan çıktım. Belime bir havlu sarıp hiyinme ofama gittim. Siyah düz bir eşofman altı be siyah düz bir tişört geçirdim üstüme. Saçlarımı kurutup yatağıma baktım. Yatağın üzerindeki çamaşırlarımı banyodaki kirli çamaşır sepetine atıp odama geri geldim ve kendimi sırt üstü yatağına attım. Kuşaklığımı telefona takıp müzik çalara girdim. Rastgele bir şarkı açıp gözlerimi kapattım.

Gözlerimi açtığığımda kulağımda hala kulağımda müzik çaldığını farkettim. Müziği kapatmak için telefonumu açtım müziği açıp müziği kapattım. Saate baktığımda saatin 15.38 olduğunu gördüm. Karnım biraz acıkmış. Yataktan doğrulup üstümü düzelttim. Odadan çıkıp mutfağa gitmek için merdivenlere yöneldim. Evet evimizde asansör var ama ben şuan asansöre binip de olan iştahını da maçıraman. Mutfağın önüne geldiğimde içeride birileri vardı. Kapıyı açıp içeride kimin olduğuna bakmadan direk buzdolabına yöneldim.

Kapısını açıp ne var ve ben ne istiyorum diye baktım sonra meyve dolu olan kase dikkatimi çekti. Meyve kasesini çıkarttım. " Ece bana meyve doğrayabileceğim geniş ve derin bir tabak çıkartsana bir de doğrama tahtasını." dedim ve dolabın kapısını kapattım. Arkamı döndüğümde karşımda üç tane kız görmeyi hiç beklemiyordum.

Hele bir de bu kızların Asya, Rüya ve tanımadığım bir kız olmasını hiç beklemiyordum. Mutfağa göz gezdirince Ece'nin benim istediklerimi hazırladığını farkettim. "Hazır Kaan bey" Ece'ye tamam anlamında başımı sallayıp tezgaha yöneldim.

Yemek istediğim meyveleri yıkayıp doğrama tahtasının üzerine koydum. "Ece bana biraz çikolata eritirmisin" "tamam Kaan bey" dedi. Meyveleri yıkayıp doğramaya başladım. O sırada birinin adımı seslendiğini işittim.

"Kaan sen burada mıydım mal iki saattir seni arıyorum. " bakalım Karan malı ne diyecek yine "Dinliyorum Karan " " ha direk sadede gel diyorsun yani" benim ikizim salak vallaha " evet karan söyle ne söyleyeceksen" " Şimdi hani Ceren'in doğum günü partisi var ya biz de gidelim mi" dedi. Ayy şu her an bana yavşayan ceren. " Sen gitmek istiyorsan git ben o cadının partisine gelmem. " dedim. " Ne oldu seni her kese sevgilim diye tanıtmasından mı korkuyorsun " dedi " O gıcık kızın bana takıntılı olması benim suçum değil hem sama da yavşıyordu sanki son zamanlarda benden bir şey çıkmayacağını anlamış olacak ki sana yöneldi"

GERÇEK AİLEM' mişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin