MR. POLICEMAN - HYUNLIX +18

☠️- 11. bölüm - ezberlenmiş basit sözler

11. Bölüm
(Felixin ağzından)

"Geç otur"

Komiser'in sert mi merhametli mi anlayamadığım değişik bakışlarından kendimi alarak kafamı salladım. Sandalyeyi görültülü şekilde çekip rahatça oturdum.

Komserin: Elleri arkasında birbirleri ile kenetledi, boynu biraz bükük şekilde mahallede bol parası olan bir çocuk gören kekolar gibi yavaş yavaş yürüyor ayrıca bakıyordu.

"Soruşturman Hyunjin sayesinde ertelenmişti. Rica ederek onlar yerine ilk ben seni soruşturacağım."

Bu adam soruşturmayı biliyor muydu? bir kaç yalana inanıcak tiplerdendir kesin.

"Woojin ile ne zamandır tanışıyorsunuz?"
"2 senedir."

Yutkundum. Tepkisizce Komisere bakıyordum.
Komiser anladım dercesine kafasını sallayıp dudağını dişlemişti.

"İlişkiniz konusunda ne yorum yaparsın."

"Sadece görevlerde beraberdik. Onun dışında bir iletişimimiz falan dahi yoktu."

Komiser 'tch' diye ses çıkardı ağzından.
Gözlerini devirip, yanında duran bilgisayara kısa bakış atarak başını eğdi.

"ezberlenmiş basit sözler"

Gözlerimi devirdim.

"Size yalan söyleyecek halim yok. Diğer suçlular sadece yakın arkadaşlarını savunmak için bunu yaparlar. Woojin ile ben yakın değiliz. İkimizde ayrı gruplardayız."

Komiser yüzüme şaşkın bir ifade ile baktı. Gözleri büyü ve kaşları çatılmış şekilde bana doğru 1-2 adım attı.

"Gruplar derken?"

Sırıttım. Evet daha demin bir planı çöpe atmıştım. Ama buradan bir çıkayım ekipten ayrılıcaktım.

Ekip demek satmak,kullanmak,oynamak demek değildir.

"Ne grubu dedim sana"

Sinirle yanıma gelerek yakam'dan tuttu. Dipdibe gelince dahada gülesim gelmişti. Gülme hissimi bastırdım.

"Evet gruplar AJB, AJC , AJD , AJT ..."

Komiser yakamı sert bir şekilde bıraktı.
Kafasında ampul yanmış bir tepkiyle hızla Bilgisayarına yönelmişti.

"Sorun kalmadıysa.. gidebilir miyim?"

Komiser bana bakıp 'evet' anlamında kafasını sallamıştı. Kapı'da duran Polis kapıyı açtı.
Yanıma gelerek kolumdan çekiştirerek beni götürmek için çekiştirmeye başladı.

Doğru mu yaptım bilmiyorum ama içimde bir rahatlama var. Zaten işin aslı belliydi. Ekip'e zorla getirilmiştim.

Tam sırasıyken neden ifşa etmeyeyim. Ama canıma sıkan çok kısa bir konuşma olmasıydı. Polislerin sorguluyacağına Komiser sorgulaması daha iyiydi.

Hem inandırması daha kolay, Hemde strese sokmuyor.

Odanın demir kapısını açıp beni içeriye doğru ittirdi.
Kapıyı kapattığında kelepçe'nin yaptığı izlere bakıp sırıttım.

Yatağıma geçerek uzandım. Saat çok geç olmuştu.
Jisung'a baktığımda derin uykusundan onca kapı gürültüsüne uyanmamış olmasından derin bir uykuda olduğunu anladım.

Kafamı tavana çevirdim. Woojin bu yaptığımı öğrenirse beni sanırsam öldürdü. Polisler veya Komiser *söyleyeceğim* tüm herşeyi Woojin'e söylerse zaten büyük ihtimalle tüm ekipler'i sorguya çekerdi.

Ama umrumda değildi çünkü ekipte olmayacaktım. Profesyonellerden olduğum için benden şüphe edeceğini sanmıyorum zaten. Yenilerden şüphe duyardı.

Kafamda kurduğum senaryolar ve düşünceler ile gülümsedim. Ekipte kimseyi sevmiyordum Jisung hariç. O benim yandaşımdı ilkokulda aynı sınıftaydık zaten o'da masum fakat bu işlerde iyi olduğu için milyonlarca para teklifi kabul etmişti zavallı.

"Herneyse.. uyumam gerek artık."

Kendi kendimi uyarıp yorganı üzerime iyice çektim.
Gözlerimi kapatıp uykunun beni ele geçirmesini bekledim..