(Hyunjin'in ağzından)
Gözlerimi açtığımda bir arabanın içindeydik. Siyah ve büyük bir arabadaydık. en arka koltukta yatarken kalktım ve etrafıma bakındım. Yanımda Felix bana sarılmış şekilde yatıyordu.
"Nerdeyim ben?.."
Ön koltukta iki kişi vardı. O siyah saçlı adam yoktu bu sefer kahverengi saçlı bir adam vardı. Kahverengili konuşmaya başladı.
"Demek uyandın Hyunjin?.. Ben Kim Jim.. Kısaca Jim..
Sen başarılıyla tutmayı başardık ve ikinizi arabaya getirdik. Şuanda sizi bir villaya götürüyoruz. Orada istediğin soruların cevaplarını alabileceksin..."İfadem düzdü ve kafamı sallayarak Felix'e baktım. Felix kucağımda uyurken iç cektim. Ona hâlâ hem nefret hemde sevgi besliyordum. Elimle Felix'in çenesini okşadım ve dudaklarına yumuşak bir öpücük bıraktım.
Felix yavaşça gözlerini açtı ve Mırıldandı. Felix kahverengi gözleriyle bana bakıyordu. Gülümsemek istemedim ve boş ifademle Felix'e bakmaya devam ettim. Felix şaşırarak yutkundu.
"Hyunjin?.. başardık mı?... çıktık mı oradan?.."
"Evet."
Düz sesimle konuştuğumda Felix anlam veremedi ama sorgulamadı. Felix doğrulacakken onun kafasını tekrar kucağıma koydum. Felix bana şokla bakarken yanakları kızarmaya başladı.
"Kalkma.. hâlâ iyi değilsin.."
"Hayır. İyiyim.. artık düzgünce nefes alabiliyorum."
Felix gülümsedi ama ben gülümsemedim. Sert görünmeye çalışıyordum fakat içimde hâlâ büyük bir kaos dönüyordu. Bir yanım Felixten nefret ediyordu ama bir tarafımda ona deli gibi aşıktı.
"Nefes alış şeklin garip. Hâlâ düzgünce nefes alamıyorsun."
Parmaklarımla Felix'in üzerindeki gömleğinin düğmelerini açtım ve yakasını açtım. Felix'in yüzü kıpkırmızıydı. Utanmıştı..
Ellerimle onun boynunu okşamaya başladım ve sonra boynunu tutup öptüm. Felix küçük sevimli bir ses çıkardı."Ink.."
Çekilip boş gözlerimle Felix'e baktım. Saçları dağılmıştı, alnı terlemişti ve derince nefes alıyordu. Gömleğide dağınıktı zaten.
"Ne oldu?"
Felix bana uzunca baktıktan sonra elleriyle yüzünü kapattı.
Kaşlarını hafifçe çattı ve biraz sinirli bir sesiyle konuştu."Öyle aniden tuhaf şeyler yaparsan... tabikide.. ugh... herneyse.."
Felix'in ellerini tutup yüzünden çektim ve gözlerine baktım.
Yüzüm hâlâ bomboştu. Şuanda çok soğuk davranıyordum çünkü duygularımdan emin değildim veya polis olduktan sonra biraz soğuk bir insan gibi davranmaya başlamıştım. Ondan kaynaklıda olabilir.."Tabikide neymiş?... hmmm?.."
Biraz düşündüm ve Felix'in dudağına aniden yapıştım. Bu sefer daha sertçe öptüm. Felix altımda kıpırdanmaya başladı ve ayaklarını oynattı. Felix'i fazlasıyla sert öpüyordum. Ayrıca öperken Felix'in dilini sertçe ısırıyordum. Felix'in kaşlarının baş tarafı hafifçe havaya kalkmıştı. (Üzüldüğünüz zaman kaşlarınızın şekli gibi)
"Hyunjin.... dur... acıtıyorsun..."
Felix zarzor konuştu ve biraz daha öyle durduktan sonra geriye çekildim. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Felix'in acıdan gözleri yaşarmıştı. Onu böyle görmek....
.....zevkliydi.....
Felix sonunda kaşlarını çattı ve eliyle biraz kanayan dudağını sildi. Çok sert ısırıp öpmüştüm. Felix'in gözünden bir damla yaş süzülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR. POLICEMAN - HYUNLIX +18
FanfictionHyunjin ile Felix Lise'de tanışmıştırlar. İlk Görüşte birbirlerinden Hoşlanan bu ikili Felix'in İlk itirafı ile sevgili olmuşturlar. Üniversite'nin 2. Yılına kadar beraber kalan bu çift'imiz bir Kavga Sonrası ayrılırlar. Ayrılma süreci en çok Hyunji...