¹⁵bebeğim

3.9K 422 210
                                    

aptaltavşan
gelmeyecek misin
-görüldü

istemiyorsan da bir cevap ver lütfen
hayır demen seninle küseceğim anlamına gelmiyor taehyung

sen yine aptaltavşan oldun
yazıyor...
benim yurttan çıkma iznim yok ki geç saatlerde

aptaltavşan
akşam 8'de buluşacaktık taehyung
ve 2 saat sonrasında seni yeniden yurda bırakırım diye düşünmüştüm
-görüldü

saat 9 hâlâ
gelebilirsin
yazıyor...
seni almaya gelebilirim
ister misin

gerek yok

çevrim dışı

=•=

İçinden, kaçıncı kez olduğunu unuttuğu şekilde sakinim demeye devam etti Taehyung. Çünkü tam bir dakika önce konuşmayı bitirdiği Jungkook'un kapısı önünde zile basmak için hazırlanıyordu. Bundan beş dakika öncesinde ise zili çalacaktı. Ancak tam o sırada mesaj atan Jungkook engel olmuştu buna. Tam tamına on dört dakika boyunca gergince kapı önünde bekleyip, ne tepki alacağını bilmediği yeni bir ortama girmek için hazırlanmıştı Taehyung. Defalarca kez kendine bir sorun çıkmayacağını, bu insanların da Jungkook gibi iyi biri olduğunu hatırlatmıştı. Ancak kapı önünde tahmininden fazla zaman kaybetmiş olmalıydı ki Jungkook gelmeyeceğini zannedip mesaj atmıştı.

Sonunda cesaretini yeniden ve bu sefer daha kısa bir sürede toplayıp zile bastı Taehyung. Heyecanı iki katına çıkmıştı. Zaten heyecanlıydı net bir cevap vermeyip buraya geldiği için, şimdi ise Jungkook'a gerek yok dedikten dakikalar sonrasında tam karşısına dikilecekti.

Çalan zil ile arkadaşları yanından ayrılıp kapıya doğru ilerledi Jungkook. Bekledikleri kimse olmadığından kim olabilir diye düşünüyordu yalnızca.

Kapının kolunu aşağı indirip açtığında, aralanan kapı ardında Taehyung'un kendisine bakan gözleriyle karşılaştı Jungkook. İçini büyük bir şaşkınlık ve mutluluk kaplarken, engel olamadığı gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve sordu, "Gelmeyeceğim demiştin?"

"Yazarken konuşamadığıma göre, demiş de sayılmam." dediğinde güldü Jungkook. "Sen de yapıyorsun aynı kelime hatasını bir kere, tüm kusuru bende arama Taehyung-shi, yakaladım seni geçen." dediğinde Taehyung'un da ilk kez kendisine gülerek karşılık verdiğine şahit oldu Jungkook. Kendi gülüşü hafifleyip tüm odağını Taehyung'a verereceği sırada ise içeriden gelen sesler ile irkildi.

"Kimmiş!"
"Taehyung!" diyerek bağırdıktan sonra "İçeriye geçsene." diyerek kapı ağzından yana çekildi Jungkook. Taehyung ise, kendisine açılan alan ile içeriye doğru adımladı.

Ancak içeriye girip arkasından kapıyı kapatan Jungkook'u beklerken kararsızdı. Yanlış bir şey yapmıyorum değil mi? diye düşündü bulunduğu ortamı düşünerek. Sonuçta onlar, neredeyse 2 yıldır arkadaşlardı. Taehyung ise, Jungkook'un yalnızca aynı sınıfta olduğu, arada denk gelip muhabbet ettiği bir insandı şu son iki aya kadar.

Taehyung'un olduğu yerde duraksayıp bir şeylere dalmış olduğunu fark eden Jungkook,"Geçsene," dedi onu ürkütmekten korktuğu için kısık sesle konuşurken. İçindeki tedirginliği gitmeyen Taehyung, sesin geldiği yüze baktı ve gözlerini izledi bir süre.

"Bir sorun mu var yoksa?" oldu Jungkook'un sorusu.

"Hayır, sadece," diyerek düşündü Taehyung. Bunu ona söylerse, gerçeği fark edip kendisinin bu ortamda bulunmasını az önce düşündüğü gibi saçma bulur muydu ki?

"Bir sorun yok Taehyung," dedi ve ona yaklaştı Jungkook karşısında kararsız gözlerle kendine bakan bedene karşı. Bir kolunu çekingence onun beline yerleştirip adımlamasını sağlarken ise kalbini bu kadar hızlı attıracağını bilmeden yapmıştı hareketini.

Bu şekilde birkaç adım attıktan sonra belindeki koldan kurtulmak ister gibi hafifçe itti Taehyung. Az sonra, kendi tahminine göre, tüm arkadaşlarının olduğu odaya gireceklerdi ve kolunun belinde olması, anlarsınız, daha farklı hissettirirdi odadakilere. Arkadaştan daha da ötesini.

Odaya girdikleri gibi tüm gözler Taehyung üzerinde değildi. Bu onu biraz rahatlatsa da ilerledikçe, kendisini fark etmeleri sonucu üzerine çevrilen göz sayısı artmıştı. Ve bu kesinlikle Taehyung'un daha da gerilmesine sebep oluyordu. Bu yüzdendir ki ayağı, fark etmediği halının kenarına takıldı. Bu onu biraz tökezletirken, hemen yanında yürüyen Jungkook tutmak ister gibi anında kollarını ona uzattı. Ancak bu olay sadece küçük bir tökezlemeyle atlattığında, "Dikkat etmelisin Taehyung-shi." oldu Jungkook'un sözleri.

Sanki dikkat etmiyorum diye geçirdi içinden Taehyung. Kötü hissetmişti şimdiden. Kendisine bakmayan son iki çift göz de tökezlemesiyle kendine dönerken hızlıca arkasını döndü ve koşar adım oradan çıktı Taehyung.

Kapı önünden duyduğu kadarı ile konuşma sesleri arttıkça, yanına doğru koşarak gelen adım sesleri de yaklaşıyordu. "Taehyung," oldu Jungkook'un kendisini gördüğü gibi söylediği şey. "Benim evim olduğu için halım da aptal işte." dediğinde ise bunun komik olmadığını bilse de gülümsedi Jungkook az önceki olan şey yüzünden Taehyung'a iyi hissettirebilmek için.

"Ben gitsem daha iyi." diyerek giriş kapısına doğru yönelen Taehyung'u, nazikçe kavradığı kolu ile durdurdu Jungkook. Yüzünü kendi yüzü önüne getirip yanaklarını avuçları arasına alırken ise konuşmaya başladı. "Bir sorun yok, kimse senin beceriksiz biri olduğunu düşünmedi içeride. Hatta Namjoon hyungun düşeceğini zannedip senin için yerinden kalkar gibi olduğuna şahit bile oldum."

"Ahmağın tekiyim. Kötü hissediyorum ve utandım." dediğinde Taehyung'un avuçları arasında olan yanaklarını okşadı Jungkook. Bunu yapması gerektiğini hissetmişti. Çünkü karşısındaki, kendisine her an ağlayacak gibi gözlerle bakan bedeninin, bu durumdan dolayı gerçekten kötü hissettiğini görebiliyordu.

Gülümsedi Jungkook. Yanaklarını avuçları arasına aldığını ve okşadığını henüz fark etmemiş olacak ki kızmamış veya kaçmamıştı kendisinden. Bu onu mutlu ederken, "Bir sorun yok bebeğim." diyerek fısıldadı Jungkook.

Bir şey diyemez halde Jungkook'a bakmayı sürdürdü Taehyung. "Be-bebek, bebeğin- yani-" dediği sırada dudakları üzerine koyduğu parmakları ile susturdu onu Jungkook. "Eğer içeriye girmezsek arkadaşlarım, bebeğimi ve beni merak edip buraya gelecek gibiler." dediğinde kocaman açtığı gözlerini kırpıştı Taehyung.

Dili kilitlenmişti sanki, istese de bir şey çıkamıyordu dudakları arasından. Düşününce ise kalbinin hızı neredeyse beş katına çıktığından düşünmemeye çalışıyordu Jungkook'un ağzından çıkan bebeğim kelimesini. Ancak biliyordu ki bunu düşünmeden edemeyecekti.

"Hadi, içeriye geçelim." diyen Jungkook ardından onu takip ederek, odaya ilk girdiği haline nazaran daha da gergin bir şekilde, yavaşça bir koltuğun köşesini seçip oturdu Taehyung.

Hemen yanına geçip oturan Jungkook ise, Chaeyoung, Namjoon, Hoseok ve Jeongyeon'un gözlerinin, tüm gece boyunca ikili üzerinde gezinmesine sebep oldu. Çünkü ikisi hakkında bildikleri bazı şeyler vardı. Jungkook, Taehyung'a karşı hissettiği duygularını beş ay öncesinde, sarhoş bir hâlde ağlarken, aynı şekilde toplandıkları bir gece itiraf etmişti.

=•=

=•=

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


291207 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin