¹⁸ben yaptım

3.6K 356 130
                                    

Jungkook, kucağında bulunan, kendine nazaran daha hafif olan bedenle birlikte beşinci kattaki dairesine çıktığında, eve girdiği gibi Taehyung'un ağlamaktan yorgun düşmüş olan bedenini koltuğa yatırdı. Kendisi de hemen yanına çömelip yere otururken "Taehyung-shi'm." dedi. Ardından da gözlerini örten saç tutamlarını kulağının arkasına aldı.

İsminin seslenilmesiyle Taehyung, kapalı olan gözlerini araladı. Göz göze geldiği bedenin suratına bakarken, burnunu çekip yattığı yerden sırtını ona döndü. Gülümsedi Jungkook. Söylediği gibi, bir bebekti.

"Uyumak ister misin biraz?" diye soran Jungkook'a karşı ses çıkarmadı Taehyung. Yalnızca gözlerini kapayarak uyumaya hazırladı kendini. Bir süre başında bekleyen Jungkook ise, ses çıkmamasına karşın ayakları ucundaki örtüyü açarak, dün gece üzerine örttüğü şekilde yeniden serdi.

Karşısındaki koltuğa geçip başını arkaya yaslayarak Taehyung'u izlemeye koyulduğunda, bir yandan da neden böyle davrandığını anlamaya çalışıyordu Jungkook. Kendisini sevmesini mi istemiyordu? Veya sevilmek? Yoksa sadece Jungkook'a özel bir uzaklık mıydı bu? Başkası sevse de yine aynı şekilde mi tepki verirdi?

"Seviyorum.." diye mırıldandı Taehyung, Jungkook düşüncelere dalmış bir şekilde bedenini izlerken. "Seviyorum dedin bana."

Bir cevap vermeden önce devamını bekledi Jungkook. "Seviyorsan," deyip burnunu çektiğinde, az önce diyeceklerini unutmuş gibi sessizleşti Taehyung. Bir süre sonra da, "Seviyorsan- seviyorsundur." diyerek toparlamaya çalıştı cümlesini.

Demek istediği şey kesinlikle bu değildi. Aslında, kendisini öpmesini isteyecekti Jungkook'tan. Seviyorsan, beni öpebilir misin? diyecekti. Ancak demedi. Gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı yeniden.

Jungkook, söylemek istediği şeyin bu olmadığını fark etse de sessiz kalmaya devam ederek bir cevap vermedi. Bekleyebilirdi, bu zamana kadar yaptığı şekilde yeniden bekleyebilirdi.

Jungkook, Taehyung'u okula başladıktan yarım sene sonra fark etmişti. Fark edişiyle birlikte de onunla saçma da olsa bir şeyler konuşmak istemişti hep. Ancak Taehyung, o kadar soğuk davranıyordu ki kendisine, gerçekten onu rahatsız ettiğini düşünen Jungkook, bir süre sonra yalnızca selam verip geçer olmuştu yanından. Bu değişiminin Taehyung'da bir etki bırakmadığını fark ettiğinde ise onu gerçekten rahatsız ediyor olmalıydım diyerek kendine kızmıştı.

Ancak zaman geçtikte, arada kendisine ilk selam veren Taehyung olmaya başlamıştı. Öyle ki, bir soru sormak için yazdığı ve sonucunda engellendiği telefon numarasının engelini kaldırarak, engeli kaldırdım ama beni rahatsız edersen yeniden engellerim mesajını atarak kendisini bilgilendirmişti.

Birinci senenin sonuna kadar, her ne kadar Taehyung istemese de bir şeyler yazmaya devam etmişti Jungkook. Bir cevap gelmese de, Taehyung'u gördüğü her yer buradaydın, buradasın diyerek bilgilendiriyordu. Hoşuna gidiyordu başlarda, sonrasında ise bunsuz yapamadığını fark etmişti. Aklını sürekli meşgul eden Taehyung'a karşı gerçekten farklı şeyler hissettiğini düşünmeye başladığında, tam da onun sınıfa ne zaman gireceğini gözlüyordu Jungkook. Hatta arkadaşları onunla dalga bile geçmişlerdi yeni aşk sularına yelken açtığıyla ilgili birkaç şey söylerken. Bilmiyorlardı ki bu kişi Taehyung'tu.

İkinci sınıfa henüz başlamışlarken, Taehyung'u kendisine o şeyi yaparken yakalamıştı Jungkook. Kendi kendine kızmıştı ona çok fazla, hatta yanlış gördüğünü düşünüp kendisini kandırmaya bile çalışmıştı. Ancak bundan dokuz gün sonrasında Taehyung'u aynı yerde, kendisine yine aynı şeyi yaparken yakaladığında yazmadan edememişti. Jungkook kendisine yazdığında ise bunu yapacağını biliyordu Taehyung. Çünkü o fark etmediğini sansa da, köşede kendisini izleyen Jungkook'u fark etmişti Taehyung. Sonrasında ise, bu şekildelerdi.

291207 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin