Bir Dansla Başlayan Hikaye

138 97 43
                                    




              Yüzümde ki ılık ıslaklık yüzünden bilincimin açılmaya başladığını hissettim. Gözlerimi ağır ağır açarken Romeo'nun beni yalayan büyük suratıyla karşılaştım. "Tamam tamam uyandım. Salyalarını üzerimden çekebilirsin," çok hareketliydi ve nedense bu beni de canlandırmıştı .O sırada odamın kapısının  önünde duran ve bizi gülümseyerek izleyen büyükannemi fark ettim. "Günaydın," dedim uykulu sesimle. "Günaydın demek için biraz geç kaldın sanırım küçük hanım. Saat öğlen ikiye yaklaşıyor,"dedi gülerek .Aman tanrım, çok geç uyanmıştım. Yapacak acil bir işim veya yetişmem gereken bir yer yoktu tabi ama geç kalkmak hep verimsiz hissettirirdi.

"Özür dilerim büyükanne, çok yorulmuş olmalıyım." Uyku dün yaşadığım yoğun ve yorgun güne ilaç gibi gelmişti . Deşarj olmuş hissediyordum. "Tatlım ne özürü, derin ve aralıksız bir uyku çekmen beni çok sevindirdi. Kahvaltıyı kaçırdın ama mutfakta atıştırabileceğin birkaç şey var , ben de Romeo'yu yürüyüşe çıkartacaktım, evde huysuzlanmaya başladı." Ellerini dizlerine vurarak Romeo'yu yanına çağırdı ve köpek kuyruğunu sallayarak büyükanneme doğru koştu. İyi anlaşıyorlardı ve birbirlerini ne kadar sevdiklerini görebiliyordum. Büyükannem bana el salladı ve Romeo'yla beraber görüş açımdan çıktılar.

             Ellerimi ve yüzümü yıkamak için banyoya doğru yöneldim. Soğuk su yüzüme çarparken büyükannemin "Aralıksız uyku," kelimelerini söyleyişi kulaklarımda yankılandı ve gece gördüğüm rüya tüm sertliğiyle tekrar zihnime doldu. Jaden'ı bu süreçte görmek pek iyi gelmemişti ama kafamda bir şeyleri daha çok oturtmama yardımcı olmuştu. Sanırım bana bir süre aralıksız uyku yoktu.

O kadar saat uyukladığım için acıkmıştım o yüzden alt kata indim ve büyükannemin mutfakta bıraktığı atıştırmalıkları inceledim. Çıtır peynir çubukları, sebzeli küçük börekler ve ev yapımı havuçlu keklerden vardı. Hem sağlıklı hem leziz görünüyorlardı. Böyle başlayan bir gün nasıl kötü geçebilirdi ki? Kendime atıştırmalıkları dizdiğim bir tabak ve sıcak bir çay hazırlayıp masaya geçtim.

Masada büyükannemin okuyup kaldırmayı unuttuğu birkaç dergi ve gazete vardı. Çayımı yudumlarken onları biraz karıştırdım. Magazinleri karıştırırken  biraz olsun kendi hayatımdan uzaklaşıp başkalarının ne yaşadığını ve sorunlarını görüyordum ve tuhaf bir şekilde iyi geliyordu.

En iyi çift olarak düşünülen bir çift beş yılın sonunda ayrılmıştı.  Muhtemelen bazıları bu haber yüzünden aşka inancını kaybetmişti ve hayranları çok üzülmüştü ama ben neden iyi hissetmiştim ?  Sanırım benim ilişkimin bitmesi ,birbirleri için yaratıldıklarına inanılan ve peri masalı gibi gözüken bir aşkın bitmesinden daha normal gelmişti.

Yine de unutmak kolay olmayacaktı. Belki sağlıksız ve sonu kötü biten bir ilişkiydi fakat hep böyle değildi hatta başlangıcımız çok güzeldi.

Üniversiteye ilk geçtiğim yıldı. Lise boyunca arkadaşsız kaldıktan sonra artık sosyalleşmeye odaklanıyordum. Birkaç arkadaşımla bir partiye katılmaya karar verdik. Çok net hatırlıyorum, üzerime gece mavisi bir elbise giymiştim. O zamanlar kısa olan ,koyu kızıl saçlarımı ise güzelce düzleştirmiştim.Hepimiz güzelce hazırlanmış ve eğlenme umuduyla yola koyulmuştuk.Partiye vardığımızda birkaç kişinin gözleri üzerimizdeydi. Bu ilgi beni germişti çünkü alışık değildim . Oraya sosyalleşmek ve eğlenmek için gitmiştim ama çok geçmeden kalabalığın enerjimi sömürmeye başladığını hissettim.

İçeceğimi alıp arkadaşlarımdan biraz uzakta ,koltukta oturmaya karar verdim. Bir an önce partiden çıkmak geliyordu içimden ama yinede insan içine karışma sınırlarımı biraz daha zorlamak istedim. İçeceğimi yudumlarken partideki kişileri analiz etmeye başladım. Kimisi aslında üzgündü ve kafa dağıtmaya gelmişti. Kimisi aşk aramak için oradaydı. Kimisi sadece bir üniversite deneyimi yaşamak istiyordu. Kimisi de benim gibi öylece yalnız etrafı seyrediyordu.

Gitme Vaktin  Geldiğinde BileceksinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin