Gözlerimi kırpıştırarak açarken önümdeki buğulu yüzler netleşiyordu. Amy ve eniştem David başımda dikilmiş endişeyle bana bakıyorlardı. İkisinin suratına şaşkın şaşkın baktıktan sonra içimden gelen kahkahayı engelleyemedim.
"Ay niye öyle bakıyorsunuz bana? Altı üstü uyuyordum," dedim ağrıyan başımı tutup koltukta doğrulmaya çalışırken .
"Ah başım çok ağrıyor,gördüğüm rüya yüzünden olsa gerek," diye söyleniyordum hala ayılmaya çalışırken. Amy'nin David'a endişeli bir bakış attığını gördüm. "Şimdi ne yapacağız?" Der gibi bakıyordu.
"Rüyanda tam olarak ne gördün?"Diye sordu David ilgili bir tonda.
"Hiç hatırlamak bile istemiyorum,aklıma geldikçe kötü oluyorum. O yüzden boşver. Amy,mutfaktan bana soğuk su getirebilir misin acaba?" Çok susamıştım ve soğuk bir su beni kendime getirebilirdi.
Amy lafımı ikiletmeden hemen mutfağa doğru yöneldi.Amy'nin aramızdan ayrılmasıyla tüm odağımı David'e yönelttim. Onu en son ikizlerin ikinci yaş gününde görmüştüm ,yani tam üç yıl olmuştu. Sakalları uzamış ve ufak bir baba göbeği çıkmıştı. Benim için hiç sahip olmadığım abimin yerini tutuyordu. Amy'i çok sever ve desteklerdi. Çocuklarına ise harika babalık yapıyordu. Onlar da ben ve Jaden gibi üniversitede tanışmışlardı ama onların hikayesi benimkisi gibi acıklı değildi.
"Görmeyeli yaşlanmışsın,"dedim gülümseyerek.
"Eh baba olmak kolay değil,"dedi gülümsememe karşılık vererek."Ablan senin için endişeleniyordu,burada olduğunu duyunca büyükanne Jane'i erkenden ziyaret edelim dedik,"diye devam etti.
"Burada olduğumu büyükannem mi söyledi?" Diye sordum. Buraya geldiğimden kimsenin haberinin olmasını istememiştim ama Amy'i ve ailesini görmek iyi gelmişti.
"Aynen,normalde bir ay sonra gelecektik ama geldiğini duyunca ziyaretimizi erkene almaya karar verdik. Seni tekrar gördüğüme sevindim,gerçi biraz yıpranmış duruyorsun,"dedi benimle uğraşmaya çalışarak.
"Eh toksik bir ilişkiden çıkmak yoruyor ,"diye gülümsedim.
"Ah o çöp torbasıyla ayrıldın demek,tebrik ederim."Dedi neşeli bir şekilde.
"Teşekkür ederim,evet sonunda ondan kurtuldum,"dedim Amy sonunda suyumla aramıza katıldığında.
Soğuk suyu lıkır lıkır içmemle birlikte ağzımdaki kuruluk yerini serinliğe bıraktı. Boş bardağı teşekkür ederek Amy'e geri verdim ve bardağı tezgaha götürüp hızlıca koltukta yanıma oturdu.
Ellerini ellerimin üzerine koydu ve ellerinin sıcaklığını hissederek yüzüne beklenti içinde baktım.
"Noldu,bana bir şey mi söylemek istiyorsun ablacığım?" Diye sordum merakla. Gözlerini benden kaçırıp David'e yoğun bir şekilde bakmaya başladığında aklıma tek bir olasılık geldi.
"Dur bir dakika,yoksa tekrar teyze mi oluyorum?" Dedim yerimden fırlayarak.
"Ne! Lindsey nereden çıkardın bunu? Hayır tekrar teyze olmuyorsun,"dedi benden bezmiş bir şekilde.
"Sadece rüyanda tam olarak ne gördüğünü merak etmiştim,hepsi bu."Diye devam etti sözlerine. Neden bu kadar merak ettiğine pek anlam veremedim ama söylemekten zarar gelmezdi herhalde."Of çok kötüydü ve tuhaf bir şekilde gerçekçiydi de. Sen büyükannemin son birkaç aynın kaldığını söylüyordun ve-" Suratındaki ifadeyi görünce cümleme devam edemedim.
Bana acıyarak ve üzgün bir şekilde bakıyordu. David'e döndüğümde ise onunda kaşlarının endişeyle çatıldığını gördüm. Gözlerim büyüdü ve yüzümü iki yana inkar eder şekilde sallamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitme Vaktin Geldiğinde Bileceksin
RomanceBazen kaçmak cesarettir... Gördüğü bir rüya sayesinde gerçekliğin farkına varan Lindsey bulunduğu ortamdan hemen gitmesi gerektiğine karar verir. Her şeyi ve herkesi arkasında bırakmak zor olsa bile bu yolculuk onu uzun zamandır görmediği birisiyle...