Yoongi'nin kolları arasında ne kadar zamandır uyuyordum bilmiyordum. Ancak uyandığımda güneş ışığı çoktan evin içine doğmuş, gün çoktan başlamıştı. Başımı Yoongi'nin boynundan kaldırdığımda hâlâ uyuyor olduğunu farketmiştim.
Uzun zamandır izlemiyordum onu uyurken. Küçük gözleri, ufacık burnu ve uyuduğundan dolayı şişen pembe dudakları, farketmeden de olsa gülümsememe neden olmuş, içimde bir şeyleri kıpırdatmıştı sanki.
Ellerimi yavaşça pürüzsüz yüzünde gezdirdim. Sanki bunca zamandır ezberlememişim gibi tekrar tekrar inceledim her ayrıntısını. Bir yandan saçlarıyla oynuyordum yavaş yavaş. 1 ay öncesinde de olduğu gibi, yeniden günün en zevk aldığım kısmını yaşamak beni mutlu etmişti. Yoongi yanımdaydı ve ötesi yoktu. Yeterdi ve de artardı. Dayanamayıp küçücük bir öpücük kondurdum burnuna. Hem canı yansın istemiyordum hem de uyanmamasını. Böylelikle bu manzaranın tadını biraz daha uzun süre çıkarabilirdim.
Yavaş yavaş kalktım yataktan onu uyandırmamak için. Ardından mutfağa yöneldim. Onu güzel bir kahvaltı hazırlayıp uyandırmak istiyordum. Sonra da tüm günü onunla geçirebilmek. Canınızdan çok sevdiğiniz biri hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza dikildi mi hiç? Üstelik tam da yaşadığı konusunda endişelenirken. Eminim böyle bir durumla karşı karşıya kalsaydınız, beni çok iyi anlardınız.
Gülümsediğimin farkında olmadan salatalıkları doğramış, portakal suyunu sıkmıştım. En sevdiği şekilde hazırlamak istiyordum kahvaltısını. Aşık olduğunuz insan için bir şeyler yaparken, istemeden de olsa çok özenli çalışıyordunuz ve bu şüphesiz daha da keyifli geçiyordu hazırlık yaptığınız süreç.
Sofrada eksik bir şey kalmamıştı. Hepsini özenli bir şekilde dizmiş, uyumlu tabaklara koymuştum. Sessiz olmaya çalışarak Yoongi'nin yanına ilerledim. Ayak seslerimle değil, öpücüklerimle uyandırmak istiyordum onu. Bir süre kapıdan onu izledim. Ardından yeniden ağır adımlarla yanına yaklaştım. Yanağına hafif ama uzun bir öpücük kondurdum. Cenneti tatmış gibiydim sanki. Hafifçe gülümsedi uyurken. Ardından yavaş yavaş açtı gözlerini. Gülümsedim.
"Günaydın sevgilim." dedim sonra. Gülümsemesinin yüzünde yayıldığını görmek bile o kadar güzel hissettirmişti ki bana kendimi. Dünya'nın en güzel gününe uyandığımı o an tekrar anlamıştım.
"Günaydın güzelim. Özlemişim uyandığım gibi seni görmeyi."
Söylediğine gülümsedim ve yanağını okşadım. O da elini, elimin üzerine koydu.
"Kahvaltı hazırladım. Hadi kalk bir şeyler yiyelim, sonra yaralarına tekrar pansuman yapalım. Hm?"
Başıyla onayladı ve yavaşça kalkmaya yeltendi. Kalkmasında ona yardımcı oldum ve birlikte, onun için hazırladığım kahvaltı masasına oturduk. Oldukça solgundu yüzü. Ancak nihayet birlikte olabildiğimiz için yansıtmamaya çalışıyordu bana.
Yemeklerden ağır ağır attı ağzına. Yeni uyandığı için pek bir şey yiyebileceğe benzemiyordu. Sadece onu izledim. Yemek yeme ihtiyacı hissetmiyordum sadece onu izlemek istiyordum.
"Ben de seni özledim karıcığım." dedi gülerek birden. "Bana öyle dikkatli bakıyorsun ki yemek yerine beni yiyorsun sandım."
Ardından bir kolunu masaya koydu ve eliyle çenesini destekledi. Sadece öylece bakıyordu işte. Bakışıyorduk ama benim içimde nasıl yangınlar koptuğunu kimse hissedemezdi.
Gözlerine bakarken istemsizce tebessüm ettiğimi fark ettim. Hayatımda hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim. Kuş gibi hafif olmak derler ya, Yoongi yanımda olduğu sürece tıpkı böyle hissediyordum.
Yemeğimiz bittiğinde sofrayı toplayıp mutfağı temizledim. Ardından Yoongi'nin yanına geçmek için tekrar ayaklandığımda zil çaldı. Henüz bir misafirin uğrayabilmesi için erken bir saatti ancak yine de endişelenerek kapıya doğru ilerledim.
"Selyn Min için posta!"
Olabildiğince çabuk davranıp kapıyı açtığımda, postacı mektubu elime tutuşturdu. Bir mektup arkadaşım yoktu. Buna rağmen kimden mektup aldığımı bilmiyordum. Üzerinde de şans eseri bir isim soyisim yazmıyordu.
"Mektubun kimden olduğu hakkında-"
"Kim Hyunjin. Bu mektup size Kim Hyunjin tarafından gönderildi."
...
Bölüm Sonu!AY ÇOK GEÇ KALDIM SAÇMA SAPAN Bİ BÖLÜM YAZDIM 🥹🥹 NASILSINIZ NASIL GİDİYOR ?????
umarım bu kadar saçma bir şey okuduğunuz için üzülmezsiniz. Sizi çok seviyorum, iyi okumalar!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrong² Elections - myg.
Fanfiction"Döndüğünde senden nefret edeceğim. Ve inan bana ne kadar zor olursa olsun, bunu yapacağım." * Not: Wrong Marriages adlı kitabımın devam niteliğindeki ikinci kitabıdır. Serinin ilk kitabını okumadan okunması tavsiye edilmez.