"Bence çok fazla düşünüyorsun. Biraz oluruna mı bıraksan?"
Yoongi, sırtımı sıvazlarken konuştu. İhtimallerin hâlâ beynimde dolaşıp durmasından ötürü söylüyordu bu cümleleri. Bu tür bir yalanın var olma ihtimali bile çok korkunçtu ama maalesef bu da bir ihtimaldi ve ihtimaller de olasılıklar arasındaydı.
"Sence cidden bize yalan söylemiş olabilir mi?" diye sordum aynaya dönük bedenimi Yoongi'ye çevirirken. Cenazeye hazırlanıyorduk yavaş yavaş ve tüm gece bu düşünceler yüzünden gözüme uyku girmemişti.
"Öyle olsa bile cezasını kesebileceğimi biliyorsun değil mi? Ben hâlâ bir polisim." dedi. "Hakettiği cezayı sadece hapse girmekle almaz."
"Ama o da bir polisti. Sence emniyetten birilerini kendi çıkarı için kullanmış olamaz mı? Hyunjin'den bahsediyoruz."
"Yine de çok fazla düşünüyorsun, sevgilim."
Yoongi, sesini biraz daha yükselterek beni bastırdı. Artık yanımdaydı ve bunlarla tek başıma mücadele etmek zorunda değildim. En rahatlatıcı kısım da buydu.
"Cenazeye Jiu ve Jungkook da gelecek mi?" diye sordu Yoongi. "Onları uzun zamandır görmedim. Belki bir şeyler yaparız."
Jiu ile henüz görüşmemiştim. Bu tür bir mektup aldığını sanmıyordum. Ki almış olsaydı bile o cenazeye gitmeyeceğinden emindim.
"Geleceğini sanmıyorum ama takılma konusunu şimdi arayıp söylerim." dedim.
Başını sallamakla yetindi Yoongi. Ardından beni rahatlatmak istercesine yanıma yaklaştı ve omzumu sıvazladı. Ardından güçlü kollarını belime dolayarak bana destek oldu. Belki de günün sonunda bu an, benim favori anım olacaktı. Dediği gibi, fazla düşünmeye gerek yoktu. Yoongi yanımdaydı ve yanımdayken de bize zarar gelmesine asla izin vermezdi. Ötesi yoktu.
✓
"Yeniden geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Keşke Lara da sizden özür dileme fırsatı bulabilseydi."
Hyunjin, ikimizin elini sımsıkı tutarak işte bu sözleri sarfetti. Yoongi'nin delici bakışları gözlerini bulduğu an, elleri yavaşça ellerimizden ayrıldı.
"Lafı olmaz Hyunjin. Seviyemizi sizin gibi düşürmeyeceğiz. Büyüklük bizde kalsın istedik. Lara konusunda ise... gerçekten üzgünüz. Başına gelenler çok ağır."
Derin bir nefes aldı Hyunjin. Ardından gözleri yeniden zorlukla bizi buldu. Sanki bir şeyler söylemek için çabalıyordu ama kendini frenliyordu.
İlk kez o zaman sözlerinde gerçekten samimi olmadığını düşündüm.
Yoongi'nin elini daha sıkı kavramıştım fark etmeden. Gitmek istiyordum. Kendimi o kadar kasmıştım ki göğsüm ağırlaşmıştı. Yoongi'nin bakışları beni buldu. Kaşları çatıldı. Benim açımdan bir şeylerin doğru olmadığını fark etmişti.
"Gitmek ister misin?" diye sordu. Ses tonu kulaklarımda bir melodi misali aktı ve gitti. "Pek iyi görünmüyorsun."
"Bu ortam beni biraz gerdi." dedim. "En son gördüğümde yaşıyordu ve şimdi-"
"Kötü hissetmenin sebebi bu değil." sözümü kesti. Bu kadar dikkatli olması bazen hoşuma gitse de çoğunlukla sinirimi bozuyordu.
"Hâlâ bir şeylerden şüpheleniyorsun."
Elleri yüzüme tırmanı ve gözlerimi onunkilere kilitlememi sağladı. Cennete ilk defa bu kadar yakından bakıyor olmam şaşırtıcı mıydı?
"Sana söyledim güzelim. Ben yanında olduğum sürece hiçbir şey olmayacak. Tam olarak neyden korktuğunu anlayamadım gerçi.." Güldü.
Omzuna vurdum. Korkum birimizden birine bir şey olması değildi. Evet, tabii ki bundan da çok korkuyordum ama Hyunjin kişisel olarak zarar vermezdi.
İnsanı mental olarak bitirmeye oynardı.
"Bu konuyu kapatalım. Sen de dalga geçip suruyorsun zaten.." dedim. Ellerini yeniden tuttum ve zorlukla güçlü bedenini arabaya sürükledim. Bize kahkahalarımız eşlik ediyordu sadece. Birkaç gün öncesine kadar yanımda değildi. Tanrıya şükür, kader tekrar ona kavuşmama izin vermişti.
Arabaya bindik. Yoldayken Jiu'yu aramış ve ona uğrayacağımızı söylemiştim. Hem bir şeyler içeriz hem de Hyunjin hakkında Jungkook'a birkaç soru sorarım diye düşünmüştüm. Her ne kadar kuzeni olursa olsun, bu konuda bize yalan söylemeyeceğini bildiğim tek kişi oydu ve eğer böyle bir durum varsa bize yardım bile edebilirdi. Eğer kafamdaki düşüncelerin bir şekilde silinmesi gerekiyorsa, bunu Jungkook ile konuşmam gerekiyordu.
...
Selamlar!
Bölümü bitirecek kısmı bir türlü yazamıyorum ve zorladığımda da saçma sapan bir şey çıkıyor ortaya. Yarından itibaren yoğun bir dönem yeniden başlıyor benim için, o sebepten ötürü yeni bölüm biraz gecikebilir.
Bu bölüm hakkında pek bir fikrim yok ama çok hoşuma gitmedi yazdığım şey. Bayağıdır yazmadığım için paslandım sanırım, bilmiyorum 🥲
Bu kitabı biraz daha kısa tutmak var niyetimde.
Hepinize iyi okumalar ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrong² Elections - myg.
Fanfiction"Döndüğünde senden nefret edeceğim. Ve inan bana ne kadar zor olursa olsun, bunu yapacağım." * Not: Wrong Marriages adlı kitabımın devam niteliğindeki ikinci kitabıdır. Serinin ilk kitabını okumadan okunması tavsiye edilmez.