Sanki onu ilk kez görüyormuşum gibi yüzünü inceledim. Esmer tenine yakışan dağınık siyah saçları , gür kirpiklerinin arasından bir yıldız gibi parlayan ela gözleri onu gerçekten çok güzel gösteriyordu. Yakışıklılık bir yana gerçekten güzel bir adamdı. Adamı sömürdün, yedin bitirdin be .Sana daha fazla katlanacak gücüm kalmadı iç ses.
Nihayet uzattığı elini sıkabilmiştim. "Gökçe ben de memnun oldum."
Ve yalandan gülümsedim. Dua et Gökçe o sırta atlama olayı açılmasın. Bir de onunla uğraşamayız.Gülümsedi. Elimi bırakacakmıydı? Bence bir an önce bırakmalıydı.
Ulan sanki kurban pazarlığı yapıyorduk.
Asıl sana ulan Gökçe. Çocuk elini tutuyor işte daha ne!Elimi elinden hızla çektim ve tekrardan yapmacık bir şekilde gülümsedim.
Can neden çaktırmadan kıkırdıyordu? Bence dayak istiyor Gökçe. Ama sen yine de bir şey yapma çocuğa.Hiç bir şey olmamış gibi kahvaltımı yapmaya devam ettim. Annemin bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum
Büyük ihtimalle eve gidince sorgu sual yarışması başlayacaktı. Kim bu çocuk Gökçe? O eller neden çekilmedi Gökçe? Hayırdır Gökçe? Bence sen biraz abartıyorsun Gökçe. Sen sus ve çeneni kapat iç ses.💟
Nihayet kahvaltı faslı bitmişti. Görkem gökdeleni neden hâlâ buradaydı hiç bir fikrim yoktu gerçekten. Salonda Can ile Görkem kalası tekli koltuklara oturmuşlardı. Can Görkem'e Görkem'in kesinlikle ilgilenmediği bir konuyla alakalı bir şeyler anlatıyordu. Arada odun bey 'in gözleri beni buluyor ve ben bu durumdan oldukça rahatsız oluyordum. Aslında rahatsız edici her hangi bir davranışı yoktu bana karşı ama bana gıcık geliyordu ne biliyim işte pis gıcık kaptım çocuğa. En büyük aşklar Gökçecim neyle başlar bilir misin? Artı sana sus demekten yoruldum iç ses.
Dan diye söze girdim ve "Anne ben eve gidiyorum ." Dedim. O sırada direğin bakışları beni bulmuştu. Ne bakıyon lan sırık deme isteği çık aklımdan. Deme Gökçe sakın deme öyle bir şey.
"Kızım git istersen ama biraz daha kalsaydın beraber giderdik. Ben de kalkacaktım zaten birazdan." He anne kalkarsın zaten birazdan! " Yok anne ya gidiyim ben en iyisi hem Ali beni almak için gelecek zaten. Hazırlayacağım falan. Bekletmiyim çocuğu. " Ali benim en yakın arkadaşımdı. Aslında Güliz de yakın arkadaşım ama Ali ile ana sınıfından beri arkadaştık. Göz hapsinde olduğumu hissettim ve Görkem ile göz göze geldim. Kaşlarını çatmış dikkatli bir şekilde bana bakıyordu.
" Tamam kızım git ama çok geç kalma."
Hı hı aynen. "Tamam anne ya çok geç kalmam merak etme." Atma ziyaaa.Oturduğum koltuk yüzünden popom sızlıyordu ama çaktırmamaya çalıştım.
Oyalanmadan evden çıkmak için hızla kapının önünde ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Bahçe kapısını açıyordum ki o da ne! "Gökçe!"
Ne var direk ne var? " Ne oldu hayırdır."
Sırıttı. Yer ayaklarımın altından kaydı galiba düşüyorum. Abart. Hıh."Eşlik etmek istedim sana." Yine sırıttı. Yok ben bunu anasını Şşş sakin ol sansür yasası...
"Gerek yok." Gelseydi. SUS. "Zaten iki dakikalık yol. Kendim giderim. "
"Kendin gidebilirsin zaten biliyorum ama eşlik etmek istiyorum sana. Tabi senin için de sorun olmazsa." Olmaz olmaz . Karışma sen.
"İyi gel zaten iki dakikalık yol." Dişlerini göstererek gülümsedi hem de baya içten. İçten? Sokakta yan yana yürüyorduk resmen. Peki benim kalbim neden tımarlanıyordu? Ooo sen olmuşsun canikom. Ya senin beni savunman lazım her durumda, ne ters bir şeysin sen ya.
Evin kapısının önüne gelene kadar hiç konuşmamıştık resmen. Birden kısık bir sesle "Gökçe " dedi. Mırla bir de istiyorsan Görkem mırr.
"Efendim " GÖKÇE? Ne var boş bulundum.
"Seninle tanıştığıma çok memnun oldum." NE! "Eğer sen de istersen en kısa zamanda tekrar buluşmak isterim. Sohbet muhabbet ederiz kaynaşırız. Tabi istersen eğer istemezsen anlarım sorun değil. Yine de dediğim gibi sen bilirsin." Ne diyo lan bu taramalı gibi konuştu bir bok anlamadım. Neyini anlamadın çocuk kaynaşmak istiyor anlarsın ya hani ;) YA SABIR
"O- olur yani neden olmasın. Yani sorun değil tabi buluşuruz en yakın zamanda" Hayır hayır kekelememiş olayım ne olur. Hem ne diyorum ben Allah'ım. Ayarlarımla oynadı resmen bu adam ya.
Gülümsedi. " Tamam o zaman sana ben şey, numaramı vereyim. Daha iyi olur haberleşiriz en azından. " Höst numara falan. Başka ne yapacaktı acaba Gökçe normal değil mi ? Hem bak eli ayağına dolaştı çocuğun hihihihihi. SABIR YA SABIR.
"Olur ver tabi şey yani numaranı. " Gökçe Gökçe Gökçe noluyor sana sakiiinn ol. Yine gülümsedi. Lütfen gülümseme artık. Numarasını telefonuma kaydettim ve sonra çaldırdım. Daha fazla oyalanmamak için "Ee tamam o zaman sonra şey yapalım ee konuşalım aynen aynen haberleşelim." Dedim. Uzaklaştır abi yapma abiii. Kes çeneni kes kes kes
"Ben şey ararım o zaman seni." Tamam ara Görkem ama git artık pleaseee. "Tamam o zaman hadi selametle " dedim ve arkamı dönerek yürümeye başladım. Tam o sırada aklıma gelen şeyle durdum ve ona döndüm " Görkem şey sabah yaşanan olay biraz fazlaydı yani aslında ama beni çok sinirlendirmiştin, tamam yine de atlamamalıydım sırtına öyle- gülüyordu hem de utanmadan kahkaha atıyordu. Şaka gibi. Ben olsam ben de senin şuan içinde bulunduğun duruma kahkaha atardım Gökçe. Hatta anırarak gülebilirdim.
"Gökçe tamam sıkıntı yok ben o konuyu çoktan tozlu raflar ardına kaldırdım.
Hem ben de senin yerinde olsam- tamam kimsenin sırtına atlmazdım ama yine de sorun değil işte ya benlik bir şey yok." Ne yaptı dersiniz evet evet yine gülümsedi hem de en güzelinden. Ben artık bir şey demiyorum."Sıkıntı yoksa tamam yani gidiyim ben o zaman?" Güldü. "E git sen o zaman?" Güldüm. Ve el sallayarak yürümeye başladım. Gökçe şuan geri geri mi yürüyorsun? Ooof. "Hoşça kal " dedim ve arkamı döndüm.
"Görüşeceğiz Gökçe en kısa zamanda" gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ GİDİŞ
Ficción General"Bir daha yüzünü bile görmek istemiyorum!" Dedi Gökçe acımasızca. "Yalvarsan da yakarsan da ben seni bırakmam! Bunu o kafana sok!" Diye karşılık verdi Görkem. "Peki öyle olsun, o zaman ben gidiyorum. Bir daha yüzünü görmemek üzere!" Çok büyük konu...