KAYBOLAN GEÇMİŞTEN BİR PARÇA -1-

34 8 5
                                    

Yeni bir bölümle daha hepinize merhabalar. Bu bölüm Elfin'in geçmişini okuyacağız ileriki bölümlerde bu bölümle beraber on üç bölüm boyunca Elfin'in geçmişini okuyacağız.Bir değişiklik yaparak Duman'ın 'Seni Kendime Sakladım' adlı şarkısını multimedya ya koydum. Oradan dinleyebilirsiniz bölümün şarkısı olsun. Dilerim bölümü beğenirsiniz iyi okumalar...

...................................................................................................

Gözlerimi açtığımda karanlık bir yerdeydim. Bayılmıştım, beni galiba Muzaffer Bey'in kaldığı yere getirmişlerdi. Ben neredeydim onu bile bilmiyordum, kalkmaya çalıştım ama kalkamadım. Ne?! Kolumu yatağın başlığına bağlamışlardı daha doğrusu kelepçelemişlerdi. Kolumda bir serum vardı. Vurulmuş muydum? Hayır sanmıyorum acı hissetmemiştim. Bir anda ışık açıldı. Gözüm karanlığa alıştığı için ışık gözümü acıtmıştı. Bu yüzden gözümü sıkıca kapattım.

"Ooo, günaydın Elfin Hanım." dedi. Arven'di galiba bu. Ona cevap vermedim ve gözlerimi kapatmaya devam ettim. "Aç gözünü, kalk da yemeğini ye!" dedi. Sesi oldukça sertti. Gözümü açtım ve o meymenetsiz tipine baktım. "Yemeyeceğim. Hem sen ne yapıyorsun? Sana beni bu şekilde bağlama hakkını kim verdi? Bırak beni ben gideceğim." dedim. Alayla güldü artık geçen zaman dilimi ne kadar saatti bilmiyorum ama bu adam kafayı yemişti galiba. Artık gerçekten psikopat gibi gözüküyordu.

"Yemek yemek istemiyorum. Hem sen beni öldürmeyecek misin?" diye sordum ve devam ettim, "Hadi öldür beni." dedim. Kafasını sağa sola hızlıca salladı. "Hayır, hayır, hayır." dedi. Kafasını sağa doğru yatırarak, "Bana yaptığın gibi yapacağım." dedi. Devam etmesini bekledim, "Seni bedenen değil ruhen öldüreceğim." dedi. Psikopat işte ne bekliyordum ki? "Ruh hastası mısın sen?" dedim ve gözlerine bakarak, "Bana psikolojik baskı mı uygulayacaksın?" diye sordum. Onaylarca sınıf kafasını salladı ve, "Evet, pek tabii." dedi. Ona sadece baktım ve konuşmaya başladım. "Ben ne yaptığımı bilmiyorum. Yani bundan beş altı ay öncesinden önceki dört beş yılı yok yani hafızamın bir yeri silik." dedim.

"Çok normal çünkü kaza yaptın." dedi. Ciddi mi bu adam? Bilmiyorduk sanki. "Biliyorum ama sen anlamıyorsun sana ne yapmış olabilirim ki ben?" diye sordum. "Yemeğini ye burada kaldığın sürece sana hepsini teker teker anlatacağım." dedi. Bir anda ürperdim. "Ben çıkıyorum, kaçmaya çalışma evde olacağım, canının yanmasını istemezsin değil mi?" dedi. Kafamı aşağı yukarıya sallayarak onayladım. "Güzel." dedi ve gitti. Aynen aynen kesin denemeyeceğim kolumu hareket ettirecekken bağlı olduğunu hatırladım. Psikolojik şiddet dediği bu muydu cidden? Beni yemekle mi sınayacaktı.

Kafamı yastığa koydum ve düşünmeye başladım. Ben ona ne yapmış olabilirim ki? O kadar çok düşünmüştüm ki artık beynim acıyordu. Aradan kaç saat geçtiğini anlamamıştım. Tarihten bile haberim yoktu. Çok zavallı bir durumdaydım ve kendimi kötü hissediyordum. Ben bu hallere düşecek insan değildim ve hiç olmamıştım. Kendimi bildim bileli kendi ayaklarımın üstünde duran bir kadınım ve güçlüydüm. Gözlerimden birkaç damla yaş firar etti. Aynı küçükken olduğu gibi burada böyle durmak kanıma dokunuyordu. Kapı açıldı ve içeriye Arven girdi. "Yemeğini ye demiştim sana. Kabul etmiştin, yalancılık huyun hiç mi değişmeyecek?" dedi bana. Gözlerimi devirerek konuşmaya başladım. "Ellerim burada bu şekilde bağlıyken nasıl yemek yememi düşünüyorsun?" dedim. Bana baktı ve bilmiyormuş daha yeni aklına gelmiş gibi kaşlarını havaya kaldırdı.

"Psikolojik şiddet dediğin bu muydu? Yoksa unuttun mu?" dedim. Bir şey söylemesine izin vermeden devam ettim. Saatler önce onun yaptığı gibi kafamı sağa doğru yatırdım. "Böyle katil mi olur? Biçim katilsin sen? Daha ellerim bile açmayı unutuyorsun nasıl adam öldürüyorsun? Hem de işkence ile." dedim ve alayla güldüm. Dalga geç sen adamla, namlunun ucundayken de böyle konuşabilecek misin acaba? İç sesimin kapatılması gerekiyordu."Canımı sıkıyorsun ve benim canım sıkılırsa senin canın yanar." dedi. Zaten istediğim buydu. Salak mıydı bu? Ellerimi çözdü ve yemeği yemeye başlayacaktım ki, "Dur yeme bunları bunlar soğumuştur başka getireyim." dedi. Ve telefonunu eline alarak birine mesaj attı. Yaklaşık 15 dakika sonra kapı çaldı.

13 GÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin