Bir Yaz Masalı

Bölüm 11-Mesajlaşmalar

Tahmin edildiği üzere sevinçten ve şoktan bir anda istemsiz kahkahalar atmıştım.
Gecenin o saatinde beklenmedik bir anda özel birinden mesaj almak insanı bana kalırsa kesinlikle en mutlu eden şey olmalıydı.
İlk geceden mesaj atacağını hatta özellikle bu gece atacağını hiç düşünmemiştim çünkü Mert bütün gece boyunca telefonuyla uğraşmıştı ve nerdeyse doğru düzgün konuşmamıştık bile.

Heyecanla attığı mesajı açtım.

"Uydun mu? :)"

Yüzümdeki tebessüm daha da büyüdü.Karanlıkta parlayan telefon ışığının gözlerimi alırcasına mümkün olduğunca hızlı yazmaya çalışarak "Hayır burdayım :)"diye cevapladım.

Yaklaşık 15 saniye içerisinde yeni mesaj geldi.O da hızlıydı ve benim en sevdiğim insan net hızlı mesaj yazan insandı.
Bu çocukla iyi anlaşacağız gibi görünüyordu.

"Kusura bakma biraz geç oldu ama Özgür bütün gece kafamın etini yedi ben de o yüzden bu saatte atmak zorunda kaldım"

Şaşırarak telefonumun ekranına baktım.Özgür ne alakaydı ? Mert'in kafasını bu saatte mesaj attıracak kadar neyle ütülemiş olabilirdi ki ?
Hemen ne olduğunu sordum ve yanıt yine çabucak geldi.

"Ya Özgür telefon numaranı istedi benden,bende vermek istemedim.Sonra ısrar etti ben de yarın kendisinden iste benden diye istiyosun falan diye geçiştirdim.Ama hala susmadı inatla istiyor.Ben de senin haberin olmadan bişey yapmak istemedim.Ne diyosun ?"

Hiç beklemediğim bir insandan hiç beklemediğim bi durumla karşı karşıya gelmiştim.Özgür'ün bu kadar ısrarcı davranmasına anlam verememiştim ve beni gerçekten şaşırtmıştı.
Tam Mert'e ne yazacağımı düşünürken telefonuma yeni bir mesaj geldi.Özgür'den yeni bir mevzu mu acaba diye düşünürken mesajı atan kişinin Mert olmadığını fark ettim.
Bu sefer Yiğitti.
Mert'in yapmış olduğu gibi o da "Asyaa uyudun muu :)" yazmıştı.

Onu da "Hayır" diye cevapladıktan sonra Mert'e geri dönüp "Allah allah beraber oturduğumuz zaman niye istemedi acaba"diye yazıp yolladım.

Hemen ardından aynı anda arka arkaya mesajlar geldi.Üç tane.
Mertten,Yiğitten ve Sergenden (!?)
Şimdi Sergen'de dahil olmuştu.

Mert "Valla bilmiyorum ama bence verme"yazmış,
Yiğit "Özgür numaranı istedi de sana sormadan vermiyim dedim"demiş
Sergen de diğerlerindeki gibi uyudun mu sorusunu sormak yerine direk "Asya Özgür numaranı istiyor napıyım ? " diye sormuştu.

Gecenin üçünde 10 dk içinde 3 kişiden "Özgür numaranı istiyor"mesajları almıştım.Ne oluyordu böyle ?
Ben Özgür ile bir yakınlık kurmak istemiyordum.Yakışıklı çocuktu tamam,ama benim aklım Mertteydi.

Ne yapacağımı bilemeden üçüne de "O kadar istiyorsa gelsin yüz yüze istesin,ben pek hoşlanmıyorum bu durumdan"mesajını yazıp toplu halde yolladım.

Sergen'den "Peki söylerim" yanıtı geldi ve daha fazla konuşmadık.Mert ve Yiğit ise net bir şekilde "Vermemekle en iyisini yaptın"yazdılar.Nedenini sorduğumda ise "Özgür kafayı sana takmış eğer numaranı verseydin bütün yaz sana yavşayıp peşini bırakmayacaktı" tarzı şeyler dediler.

İkisininde yazdıkları mesajlar o kadar birbirine benziyordu ki iki mesajı da aynı kişinin yazıyor olduğunu bile düşünmeye başlayacaktım.Durmadan Özgür hakkında kötü şeyler söylüyorlar ve nerdeyse numaramı vermemek için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Yiğit'i "Tamam vermem"diye geçiştirip sadece Mertle konuşmaya başladım.Bizden sonra neler yaptınız diye sorunca "İdille uğraştık"diye mesaj attı.
Bir anda İdil'in kim olduğunu unuttum ve adeta yine kan beynime sıçradı noluyor diye.
Neyse ki geç olmadan hatırladım.İdil masamıza gelip bize nefretle bakan sarışın kızdı.Mert "İdille uğraştık"diyince anladığım kadarıyla kızın çenesinin bizden sonrada susmak bilmemiş olmalıydı.

Dayanamayıp Mert'e "Sahi kimdi o İdil ?" Diye sordum.
"Berk'in sevgilisi"diye cevap verdi."Sanırım sizi yanımızda görünce Berk'i kıskanmış,klasik İdil işte"

Bu durumu aslında kızın Berk'e olan bakışlarından anlamıştım.Ama yine de Berkle o geldiğinde konuşmuyorduk bile.Ne gördüde kıskandı diye geçirdim içimden.Sonra da amaan neyse bana ne diyip Mertle havadan sudan sohbet etmeye devam ettik.Muhabbeti gerçekten sarıyordu ve bu bence bir erkek için olması gereken en önemli özellikti.Aksi takdirde soğuk sessiz biri olsaydı kendimi duvarla konuşur gibi hissederdim.Mert her anlamda mükemmeldi.

Yarını düşünmeye başladık.
Normalde her gece eve girince kızlarla "Acaba yarın da kıvırcığı görür müyüz"diye düşünürken şimdi o kıvırcıkla yarın ne yapsak diye düşünüyorduk ve bu durum gerçekten çok iyi bir hal almıştı.

Havanın yarın 34 derece olduğunu öğrenince yapılacak en mantıklı şeyin denize girmek olduğuna karar verdik ve yarın ikide daha sakin olduğu için onların sitesinde buluşup sahil yapmayı planladık.

Düşüncesi bile güzeldi bu planın.Her zaman ki gibi yarını iple çekmeye başladım.Mert ve deniz günün gayet güzel geçeciğini garantileyen iki unsurdu benim için...