BSD Christmas Collection

Grey Year

•Fyodor Dostoyevski/Nikolai Gogol
•Skater AU

"Dos-kun! Dos-kun!"

Omuzlarının hizasında biten saçlarını toplarken kendine doğru kayan sevgilisine baktı Rus asıllı olan. Gözleri anında yuvalarından fırladı.

"Yavaşla Kolya! Çarpacaksı-"

Demesine bile kalmadan iki genç de kendilerini soğuk buzun üstünde buldu.

Fyodor acıyla kalçasını ovuştururken üstüne uçmuş Nikolai kıkırdıyordu. "Özür dilerim.."

"Nedense hiç inanamıyorum üzgün olduğuna." kalkarken gözlerini devirdi siyahlı olan. Nikolai'nin hınzır bakışları bunu doğruluyordu.

"Gel hadi, çıkmamız lazım artık." elini uzatıp sevgilisini kaldırdı ve beline dolanan ellerle yaslandığı bedenin sahibini öptü nazikçe.

Birlikte patenlerini çıkarıp bir süre o tuhaf hisse alışmaya çalışarak şehir merkezine yürüdüler.

Turnuva için geldikleri Japonya'da birkaç haftadır kalıyorlardı. Rusya'nın temsilcisi Dostoyevski ve Ukrayna'nın temsilcisi Gogol..

   Hayatlarının yarısından çoğunu buz pistinde geçirmiş bu iki genç, ilk olarak dört sene önceki dünya turnuvasında tanışarak arkadaş olmuşlardı. Aradan geçen bir buçuk senenin sonunda, yeni turnuvaya hazırlanırken tüm sevenlerinin aslında tahmin ettiği gerçeği duyurarak birlikte olduklarını açıklamışlardı.

   Kimin kazandığı önemli değildi.

   İkisinin de kaybetmesi de öyle.

   Birlikte yarışmak, birlikte yarışabilmek için birlikte antrenman yapmak, o büyülü atmosferi beraber paylaşmak, aralarındaki tatlı çekişme daha önceleri rekabet içinde yanan bu iki genç için artık çok daha değerli duygulardı.

Elleri kenetlenmiş halde Yokohama'nın sokaklarında dolanırken akşam için yapacakları şeyleri konuşmak, Nikolai'nin gördüğü tüm yılbaşı temalı süslere heyecanlanmasını izlemek ve ordan oraya vitrinlere bakmak için salınmak..

"Sevişir miyiz de peki?"

Fyodor tükürüğünde boğulurken Nikolai şen bir kahkaha attı.

"Sakin ol Fedya," sevgilisinin yanağını sıkıştırıp bir buse çaldı. "Dalga geçiyorum."

"Bütün sokak sevişip sevişmeyeceğimizi öğrenmese de olurdu bence Kolya." Fyodor ufak bir tebessümle gözlerini devirdi, bu sevgilisini kısıkça güldürdü.

"Bu sevişmeyeceğiz mi demek oluyor?"

Fyodor elini onun suratına bastırıp itekledi. "Sevişiriz Kolya. Sus artık."

Kendi lisanlarından farklı bir lisan duyan insanların onlara attıkları tuhaf bakışlar arasında mahcubiyetle gülüşüp uzaklaşmak için koştular, tanınmak; şu anda isteyecekleri son şeydi.

"Ah, Fedya! Şuna bak!"

Sevgilisinden kopan heyecanlı naralar eşliğinde Fyodor, onun gösterdiği yere baktı; hemen Yokohama şehir merkezinin ortasında yılbaşı için kurulmuş o devasa çam ağacının altında, kocaman bir seyyar buz pisti vardı.

Çocuklar için ücretsiz, yetişkinlere ise yaklaşık yüz yen kadar fiyat biçilmiş piste yönelmek için konuşmaya ihtiyaçları yoktu.

Ücreti ödemek, pistin kenarındaki banklarda patenlerini giymek ve buza çıkmak sadece on dakika sürmüştü.