Bölüm 6; Çabalamak.

832 106 19
                                    

Okulun koridorlarında ilerleyerek dolabıma yöneldim. Daha Lisa'yı görmemiştim. Belki de beni görmek istemediği için gelmemiştir. Bu düşünce kalbimi kırarken kafamdan atmaya çalıştım.

"Merhabalar." Erken konuşmuşum. Lisa 'merhabalar aq' der gibi kolunu dolaplara yaslayarak bana baktı. Yüzünde garip, ama iyi bir gülümseme vardı.

"Merhaba." Dedim sadece. Mecliste olup olmadığını hâlâ bilmiyordum. Kitaplarımı alıp ilerlemeye başladım. Hem kokusundan hem de adım seslerinden peşimden geldiğini anladım.

"Neden beni dün orada bırakıp gittin?" Peşimden gelirken sordu. Yanımda değil, arkamda yürüyordu. Bunu neden yaptığını bilmiyordum.

"Öyle olması gerekiyordu." Diye cevapladım sadece.

"Sana pişman olacak mısın diye sordum. Yarın yüzüme bakmayacaktınsa bunu neden yaptın?" Sesi sertti. Öfkeli gibiydi, ama kendini dizginliyordu.

"Istediğini aldın işte, ne istiyorsun ki?" Durup ona baktım. Sözlerime şaşırmıştı.

"Ben senin gözünde tek gecelik ilişkiler yaşayan biri miyim?" Tek kaşını kaldırarak sordu. Gözlerimle onu süzdüm.

"Hayır?" Sorar bir tonda cevapladım.

"E o zaman Jennie?" Bıkkın bir sesle tekrar sordu. Hâlâ sakin kalabilmesi mucize. Kurtlar fazla sinirli hayvanlardır.

"Ama ben tek gecelik ilişkiler yaşayan biriyim Lisa." Kaşları kalkıp, ağzı 'o' şeklini aldı. Onu o şekilde bırakarak sınıfa doğru adımladım. O ise hâlâ donup kalmıştı.

Ben yerime oturduğumda o da Jisoo'nun yanına oturdu. "Ne oldu?" Diye sordu hemen Jisoo. Normalde dinlemezdim ama merak ediyordum.

"Ne olacak, arkadaşın tek geçelik oldu." Tükürür gibi çıkan sesine gözlerimi kapadım. Fazla mı ağır olmuştu ? Fazla mı ileri gittim?

"Ne yapacaksın?" Diye sordu Jisoo. Lisa'ya baktım göz ucu. Kitaplarını çıkarırken yüzü asıktı, mood'u düşmüştü.

"Hiçbir şey. Beni istemiyorsa yapacak bir şeyim yok." Ofladı ve kitaplarına odaklandı.

"Peki sen neden gelmedin dün?"

"Ailevi bir mevzu, ama lakross'dan çıktım. Tenis takımına geçtim."

"Neden?"

"Babam öyle istedi."

Onları dinlemeyi kesip önüme döndüm. Rosé ise yanıma oturmuş kitap okuyordu. "Ne dedin kıza da yüzü düşmüş?" Kafasını kitaptan kaldırmadan sordu.

"Tek gecelik bir şey olduğunu söyledim." Bir an dursa da yine kafasını kaldırmadı. Ama okumadığına emindim. Sadece kitaba bakıyordu.

"Bunu mu istiyordun?" Sayfayı çevirirken sordu. Bunu mu istiyordum? Bilmiyorum.

"Emin olmadığın şeyler yapma o zaman. O hâlâ bir insan ve bir şeylere kırılıyor."

Rosé insan duyguları konusunda sertti. Kalbimiz atmıyor olabilir ama hâlâ seviyor, seviliyor ve hissediyorduk.

Oflayarak önüme döndüm. Dün geceye gitsem yine aynı şeyi yapardım muhtemelen. Çünkü dün gece muhteşemdi.

Hoca derse geldiğinde düşüncelerimden uzaklaştım. Bakalım neler olacak.

-------------

Bugün lakross antrenmanı vardı. Rosé, ben ve Taehyung izlemek için gelmiştik. Birkaç insan da gelmişti. Takım daha sahada değildi. Abim yanımızdan kalkarak içeri doğru ilerledi.

Kaşlarımı çatarak arkasından baktım. Nereye gidiyor böyle? Biraz süre geçmişti, tüm ekip gelirken Lisa ve Taehyung hâla ortalıkta yoktu. Merak ettiğim için kalkıp soyunma odasına doğru ilerledim.

"Kardeşimden uzak dur!" Taehyung Lisa'yı dolaplara fırlatırken bağırdı.

"Ne oluyor." Içeri girdim ve ona baktım. Lisa ise çarptığı dolaplardan inleyerek kalktı. Hızla yanına gittim ve kalkmasına yardım etmeye çalıştım. Ona dokunma istediğimde kendini geri çekti.

"Dokunma bana." Dedi sertçe. Bu hareketi kalbimin ağrımasına sebep olmuştu. Bir bana bir de Taehyung'a baktı.

"Ailecek benden uzak mı dursanız ne?" Ellerini iki yana açarak bağırdı. Sesi sertti ve öfke doluydu. Buna sebep olanlardan biri de sabah dediklerimdi. Bunu hissedebiliyordum.

"Sen kardeşimden uzak durursan biz de senden uzak dururuz." Lisa Taehyung'un bu dediğine gülmüştü.

"Sürekli dibimden ayrılmayan, nereye gitsem gelen oyken neden dayak ve azar yiyen ben oluyorum?"

Dediğiyle bakışlarımı aşağı indirdim. Haklıydı, dün onu her yerde takip eden bendim. Çünkü başkasıyla birlikte olmasını istemiyordum. Şimdi düşündükçe bile kötü oluyordum.

Taehyung'un kaşları çatılırken bana baktı. "Ikiniz de." Eliyle beni ve Taehyung'u gösterdi. "Hayatımdan uzak durun." Diye sertçe belirtti.

Lakross sopasını aldı ve soyunma odasından çıktı. Odada sadece ben ve Taehyung kalmıştık. "Sen mi onun peşinden gittin dün?"

"Evet." Diye cevapladım. Abime yalan söylemek istemiyordum. Ne olursa olsun ailemizde yalan yoktu.

"Neden? Sadece eşin olduğu için mi?"  Sesinde inanmaz bir tını vardı. Ben aramızda bu anlaşmaya en bağlı olanlardan biriydim. Bu kadar pervasızca davranmam ona garip geliyordu.

"Başka bir sebebe ihtiyaç var mı abi?" Diye sordum. Sırtımı soğuk, sert dolaba yasladım. Gülerken kafasını iki yana salladı.

"Ya meclisten olsaydı?" Diye bağırdı. Sesi boş odada yankılandı.

"Bu bir şeyi değiştirmezdi. Yine de bizim için tek gecelik bir ilişki olacaktı." Sakince cevapladım. Böyle olmasını istemiyordum. Böyle olmamalıydı. Dün aptalca davranmıştım. Bunun da cezasını bugün çektim.

"Çocukça davranıyorsun."

"Bunu sen mi söylüyorsun abi? Jungkook eşin ama bunu ona söylemeye cesaret bile edemiyorsun. Bana akıl verecek son kişi bile değilsin."

"Sana akıl vermiyorum kardeşim. Ne yaptığını farketmeni istiyorum. Tek vampir sen değilsin, kendinle beraber ailemizi, meclisi tehlikeye atarsın."

Bu meclisleri de siksinler. Kim çıkarmış ki? Neden kurtlar ve vampirler normal anlaşamıyordu ki? Neden bir kurt ve bir vampir eş olamıyordu? Neden yasaktı?

"Yapmam bundan sonra." Dedim yutkunarak. Inanıp inanmamak için bana baktı. Gözleri bir süre yüzümde gezdi. Bense bakışlarımı yerde tutuyordum.

"Tamam." Dediğinde kapıya doğru adımladım. Tam çıkacakken durdum. Ona bakmadan sabahtan beri içimi kemirip bitiren o soruyu sordum.

"Meclisten mi?" Duyacaklarımdan korkarak gözlerimi kapadım. Bir süre sustu. Konuş abi, suskunluğun yanlış anlamama neden oluyor.

"Hayır." Bana dünyaları veren o iki kelime dudaklarından dökülebilmişti sonunda. Kalbime rahatlık çökerken omuzlarımı indirdim. Bir şey demeden odadan çıktım ve saha'ya doğru ilerlemeye başladım.

Lisa'dan uzak durmam her iki taraf içinde en iyisi olacak. Bu en iyisi Jennie, öyle daha iyi olacak. Evet, böylesi daha iyi.

My True Alpha // JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin