Bölüm 4; Azgın köpek!

1.1K 110 38
                                    

Bu ne kadar zor mu olabilirdi?

Tanrı aşkına, birinin üzerine atlamamak için zor duruyordum şu an. Erkekler pek ilgimi çekmiyordu, ama şu an yanımdan geçen her kızla içim gidiyordu.

Çantamı vücudumuna yapıştırmış koridorda yürüyen insanları izliyordum. Derin nefesler alırken ara sıra yutkunuyordum. Acaba eve falan mı gitsem? Jungkook ilacı kim bilir ne zaman getirecekti ve ben dayanamıyordum bile.

Dün o kadar dalga geçtiğim için kendimden nefret ediyorum. Derin acılar sonucu dün kurda geçiş yapabilmiştim. Çok acı vericiydi, ama baya güzeldi sonu.

Birinin omzuma dokunmasıyla hızla atıldım ve ona döndüm. "Dokunma, dokunma." Birkaç adım gerilerken bana geniş gözlerle bakan Jennie'ye baktım.

Bu hareketim koridorda olan herkesin bize bakmasına neden olmuştu. Kucağımdaki çantama daha da sarılırken kafamı eğdim.

"Neyin var?" Diye sordu nazik bir sesle. Bak şu an patlamak üzere olan bir bombaya yaklaşıyorsun.

Yapma!

"Huylandım sadece." Dedim fısıltıyla. Inanmamış gibi bana baktı. Buna ben de inanmazdım elbette. Birkaç kez benimle temas etmişti sonuçta.

"Cidden, neyin var?" Biraz daha yaklaştığında birkaç adım geriledim.

"Yaklaşmasan mı acaba?" Dediğimde durdu. Baştan aşağı beni süzdü.

"Neden?" Diye sordu kaşları çatılırken. Jungkook, nerede kaldın?

"Iyi değil şu an." Mümkünmüş gibi kaşları daha çok çatıldı.

"Neden?"

"Kaplumbağa deden."

Bu sefer iki kaşı da yukarı kalktı. Ne diyorum ben ya. Delirmek üzereyim, o yüzden böyle.

"Sen, azgınlık döneminde misin?" Diye sordu bana yaklaşarak.

Bak yaklaşma işte.

"Evet." Dedim. Sesim götümden bile çıkmış olabilirdi. Şu an fazla utanıyordum. Yer yarılsa da yerin dibine girsem keşke.

"Ilaç almadın mı?" Bu kadar şeyi nereden biliyordu bu?

"Jungkook getireceğim dedi ama hâlâ ortalıkta yok." Oflarken kafa salladı ve ellerini saçlarına daldırdı. Saçlarının kokusu burnuma dolduğunda gözlerimi kapadım. Tekrar geri açtığımda bana baktı ve hızla gözlerimi kapadı.

"Ne yapıyorsun?" Hızla ondan uzaklaştım. Bomba gibi etrafta geziyorum bu dibime giriyor. Günaha sokacak bizi.

"Salak, gözlerin parlıyor. Lens falan alsaydın ya. Belli olmasın diye."

Niye insanlar tüm hayatımı kurt olarak geçirmişim gibi davranıyor? Benim bu konularda hiçbir bilgim yok.

"Bilmiyordum." Kafamı çantama doğru daha çok eğerken konuştum. Tekrar derin bir nefes aldı, ama gerçek bir nefes gibi değildi. Zaten nefes almıyorlar.

"Derste nasıl oturmayı düşünüyorsun?" Omuz silktim. Ciddi anlamda hiçbir fikrim yoktu. Derste nasıl oturacağım onu bile bilmiyordum.

Zil çaldığında bir birimize baktık. "Hadi sınıfa gidelim." Kafa sallayıp onu takip etmeye başladım.

Zaten bugün Jisoo da ailevi sorunlardan dolayı okula gelemeyecekti. Yani okulda tamamen yapayalnızım. Sınıfa girdim ve Jennie'ye en uzak olan yere oturdum. Güzel kokusu her burnuma dolduğunda kendimi kontrol etmek bir o kadar zorlaşıyordu.

Ilk ders matematikti. En nefret ettiğim dersti kesinlikle. Temel bilgiler neyimize yetmiyordu ki, zaten? Çarpı, toplama, çıkma ve bölme her şeyden daha önemli hayatımızda. Gereksiz bilgilere kesinlikle gerek yoktu. Hoca sınıfa girdiğinde hepimiz ayağa kalktık.

My True Alpha // JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin