Yıllar önce bir yangında altı arkadaşıyla beraber ölen bir gencin davası bizim tanışmamızı sağlamıştı.
Biz yedi gençtik, yedi farklı hayatı yaşayan yedi genç. Bizim ortak yanımızdı, hepimiz ölmeyi istiyorduk. Ve bizi bir araya getiren, aynı gün oku...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karakter kartı için LilyamaLisaolan'a çok teşekkür ederim. Gerçekten çok güzel, teşekkürler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Hesna İpekçi
"Ne?"
Sesimde sadece şaşkınlık vardı.
Bilinmeyen bir kardeş mi? Neler oluyordu? Ufuk Gece, gerçekten kimsin sen? Peki ya Harun Gece, Ufuk Geece'nin babası, sen kimsin? Peki ya Doğan Gece'nin ölümüm nedeni neydi? Ufuk Gece'nin bir kardeşi mi vardı? O halde neden saklıyorlardı onu?
Neden?
"Şaka mı bu?" Diye sordu Eser. "Bunlar, her şeyi değiştiriyor. Ufuk Gece'nin kardeşi varsa, neden saklıyorlar? Eğer gerçekten varsa, neden? Neden saklıyorlar ki?"
"Bilmiyorum," dedi Yiğit. "Dosyada ki belgelerde bunlar yazıyor."
"Şaka gibi," dedi Alper. "Neden kardeşi saklanıyor?"
"Saklamaları çok saçma." Dedi Hazar.
"Çok karışık." Dedim. "Hemde çok." Diye ekledi Ezgi. "Hemde her şeyden çok." Diye bize katıldı Hera. Yiğit'in, "Kötü bir haberim var," demesi ile ona döndük.
"Dosyalarda her şey bunlardan ibaret. Yani şu anda elimizde sadece bu kadar bilgi var." Dedi. Eser, "Benimde kötü bir haberim var," dedi. "Diğer dosyalardan çıkan şeyler, bizim normal öğrenciler olamadığımız ve bizi araştırdıkları. Başka bir şey yok."
Ofladım, "En azından, artık bir şeyler biliyoruz." Dedim. "Evet ama şimdi sadece her şey daha çok karışık." Dedi Alper.
"Öyle ama en azından bir şeyler bulduk." dedi Hazar. "Şimdi napacağız?" Diye sordu Ezgi. Bu soruyu daha çok Eser'e sorar gibiydi.
"Bilmiyorum," diye cevapladı Eser. "En büyük planım buydu. Bundan da elimizde olan şeyler bunlar. En azından artık normal bir aile olmadıklarına eminiz."
Eser nefesini vererek, devam etti. "Bende çalışmak istemiyorum ama Pazartesi denemeler başlıyor, Cuma gününe kadar denemeler var. Düşük alırsak bursumuzu kaybederiz. Bu iki gün ders çalışsak iyi olur. Sonuçta, bu okulda kalmayı başaramazsak, hiç bir şeyi çözemeyiz."
