BAŞLANGIÇLAR İÇİN KÜÇÜK BİR BEDEL

165 67 8
                                    

RAMAN SARUHAN:

Raman Raman ...

Gördüğüm bilmem kaçıncı rüyadan adımın çağrılması ile uyandım. İlk başta hala rüya gördüğümü zannetsem de değildi. Çünkü hiç durmadan biri beni çağırıyordu.

Vücudumda ki ağrı ve sızlamaları umursamayarak yerden kalktım. Kırık dökük pencereni açmaya çalıştım. Pencerenin kulpu elimde kaldığında halime gülmeye başladım.

Diğer pencereye gidip, pencereyi açtım kafamı uzattığım anda kafama bir şey çarptı ne olduğunu anlayamadan kendimi yerde buldum. Sanırım bu sefer ölüyordum hatırladığım son şey beyaz bir ışık ve devamı sonsuz bir karanlıktı.

Biri başıma gelmiş beni dürtüyor bir şeyler söylüyordu. Bir kız sesiydi ama kimdi anlayamadım. Yavaşça gözlerimi aralamak istediğimde başımda bir zonklama hissettim. Sanki beynimi yerinden söküyorlardı.

Bir kez daha denediğimde gözlerimi açar açmaz bana korku ile bakan bir  çift mavi göz gördüm. Bu dün beni kurtaran kızdı ama onun burada ne işi vardı benden ne istiyordu anlamlandıramadım.

Benim gözlerimi açtığımı görünce hemen bana sıkı sıkı sarıldı . Bu garip bir histi ilk defa biri bana bu kadar yaklaşmıştı. Ailemden kimse bana sarılmazdı şimşekten korktuğum gecelerde bile kendi kendime sarılır uyurdum. Ne bana sarılan ne de saçlarımı okşayan biri olmuştu hayatımda şimdi ise biri sarılıyordu.

Dur hareket etme sakın ambulansı aradım gelecekler birazdan. Özür dilerim benim yüzümden oldu hep. İyisin dimi konuşabiliyorsun. Beyin travması geçiriyor olabilirsin fazla hareket etme. Ay bir de sarıldım ben sana inşallah bir şey olmamıştır.
Bu kız hiç susmaz mıydı taramalı tüfek gibi konuştu da konuştu beynim daha çok zonkluyordu.

Zorlukla nefesimi bulduğumda iyiyim neden geldin buraya . Bana ne oldu ayol at tepmiş gibi hissediyorum kendimi dedim.

Güldü yok at değil azcık ben teptim galiba dedi.

Bu sefer ikimizde güldük. Değişik bir kızdı ama bir yandan güvende veriyordu ilk defa biri evime gelmişti ve benim için endişelenmişti . Neden benimle ilgileniyordu onu bir türlü anlayamadım.

Ambulans geldiğinde beni Sedyeye bindirip götürdüler. Ancak görevliler gelince kafam daki bezi fark edebildim . Kafam kırılmıştı hastaneye gelince hemen beni tomografi ye aldılar kafa tasımda bir kaç kırık vardı.

Dila bana sesini duyuramayınca pencereye küçük bir taş atmak istemiş ancak ben pencereyi açınca taş kafama gelmiş .Yere düşerken ortada duran kırık masanın kenarına kafamı çarpmışım. Günlerdir yetersiz beslendiğim ve yorgun olduğum için de kafamda bu kadar kırık meydana gelmiş.

Artık kafamda kırılmadı demem 😂

Bir gün boyunca burada kalacakmışım . Ben Dila beni burada bırakır gider zannediyordum ama bütün gün ve gece benimle birlikte kaldı. Birlikte birbirimizin hayatından bahsettik ben neden o evde kaldığımdan kim olduğumdan bahsettim.

O da biraz kendinde bahsetti. Ailesinden hiç bahsetmese de pek üzerinde durmadım.

Neleri sevip sevmediğimi sorduğunda çok şaşırdım yıllar sonra ilk defa biri benim neyi sevip sevmediğimi sormuştu.

En sevdiğim şeyin elbise tasarlamak olduğunu, en sevdiğim yemeğin mantı olduğunu, hiç yemek seçmediğimi , en sevdiğim renginde lila olduğunu söyledim.

Onun da en sevdiği şey kitap okumakmış biraz klişe gelse de ilerleyen zamanlarda neden böyle dediğini anlayacaktım. Ciğer yemeğini yemezmiş onun dışında yemek seçmezmiş , zeytin yağlı sarmayı da çok severmiş. En sevdiği renk siyah ve kırmızıymış.

KARA KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin