Merhaba Cezalandırılmışlarım. Nasılsınız?
Yeni bölümümüz yayında. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Okumaya başladığınız saati belirtirseniz çok sevinirim.
İdek topluluğu en sonunda görünmeye başlamıştı. Onları gören doğaüstü yaratıklar Emir gibi daha önce bu kadar büyük topluluk görmemiş oldukları için şaşkınlık yaşadılar.
Aras'ın yanında dikilmeye başlayan Marcus Manelqua, sesini duyurabilmek için bağırarak "Oha!" dedi. Gördüklerinin şoku sesine yansımıştı. "Bu vampir türü gerçekten varmış. Emir, şaka yapmamış. Gözlerine bakar mısınız? Sanki kedilerin gözleri birebir aktarılmış gibi ve çok ürkütücü görünüyor. Üstelik en büyük düşmanları yaptığım araştırmaya göre Şeyyanlar. Buna şaşmamalı. Ne de olsa onları biz de dâhil kimse sevmiyor."
Marcus'un söyledikleri harfi harfine doğruydu. Şeyyanlardan tüm doğaüstü yaratıklar nefret ederdi. Kimse onlarla anlaşma dahi yapmazdı.
Şeytana ruhlarını satmış ve onun için çalışan bu yaratıklara acımaktan başka bir şey yapamadı Aras. Gözlerinin bir yarısı kırmızı, diğer yarısıysa altın sarısı olan bu tür, onu çok ürkütüyordu.
Akademinin kapısına varmalarına çok az bir zaman kalmıştı İdeklerin. Akademideki tüm doğaüstü yaratıklar saldırı pozisyonu alıp hem diğer yaratıkları hem akademiyi hem de kendilerini korumaya hazırlandılar.
Aras, göz ucuyla Mert'e baktığında titrediğini gördü. Yaptığı ruh durumunu değiştirme büyüsü işe yaramamıştı belli ki. Şaşırdı. Yanına gidip güçlü görünmeye çalışarak "Korkmuyorsundur umarım," dedi. "Bunda korkulacak bir şey yok çünkü."
Mert, derin bir nefes aldı ve tereddütlü gözlerle Aras'a baktı. "Emin misin?" diye sordu. "Ben bunda tam olarak korkulacak bir şey görüyorum. Bir sürü yaratık geliyor. Saldırı yapacaklar. Kendimi onlardan nasıl koruyacağımı bilmiyorken neden korkmayayım?"
Aras, Mert'in sırtına elini koyduktan sonra. "Tabii ki eminim," dedi. Ses tonunu güçlü tutmaya çalışıyordu. "Bu akademi neler atlattı bir bilsen. O kadar çok saldırıya uğradı ki. Hepsinden sağ çıktı. Sen de sağ çıkacaksın. Sana bir şey olmasına hiçbirimiz izin vermeyiz. Her ne kadar birbirimize yardımcı olmasak da savaş zamanlarında birbirimize kol kanat gereriz."
Saniyeler sonra İdekler, akademinin önünde belirdi. Çok hızlılardı.
İlk olarak ön safta yer alan taş adamlar İdekler'e karşı saldırışa geçti. Taş Adamlar bedenleri parçalara ayrılmadıkça ölmeyen, oldukça güçlü yaratıklardı. Akademi içerisinde onlardan sadece dört tane bulunuyordu. O kadar iriydiler ki, akademinin girişini kaplamışlardı.
Aras, Taş Adamlar İdekler'e saldırmaya devam ederken kendisine doğru gelen Monnequalijas'lardan birini gördü. Hemen sıçradı ve yaratığın üstünde yerini aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstü Yakışıklılar Akademisi (Ceren Oktay)
خيال (فانتازيا)Tümü cezalandırılmış bir grup erkek... Hepsi çok ama çok yakışıklı... Hiçbiri insan değil... Daha önce görmediğiniz binlerce türün var olduğu bir akademiye tıkıldılar ve burada hayatta kalmak için yaşam mücadelesi veriyorlar. Kaçı hayatta kalacak? K...