Final

343 31 22
                                    

"Baba! ayakkabımı bağlayamıyorum"

"Geldim"

Yeosang Seojun'un yanına gelip ayakkabısını giymeye yardımcı oldu. Hâlâ ayakkabısını bağlayamıyordu.

Bugün Yunho'nun doğum gününü kutlayacaklardı. Mingi ona sürpriz hazırlamış, Jongho ve Yeosang'ı da çağırmıştı.

"Baba hadi gidelim, hadi!"

"sakin ol bebeğim. Jongho babanı bekliyoruz"

"Çok heyecanlıyım!"

"hadi gel dışarda bekleyelim biz"

"tamam"

Yeosang, Seojun'un elinden tutup beraber dışarı çıktılar. Seojun yerinde duramıyordu. Mingi bile Seojun kadar heyacanlı değildir, bundan emindi.

"Babam nerede kaldı ya!"

"Bugün ne kadarda heyecanlısın öyle, yerinde duramıyorsun"

"Bilmiyorum çok heyecanlı ve mutluyum baba"

Birkaç dakika sonra Jongho'da gelmiş hep beraber Yungi'nin yaşadığı eve doğru yürümeye başlamışlardı.

Evleri yakındı ve hava da güzel olduğu için yürüyerek gitmek daha mantıklıydı.

"Baba hızlı gidelim hadi!"

"Bu ne heyecan küçük?"

"Pasta yiyeceğim için heyecanlıyım."

"Şimdi anlaşıldı."

"Pastayı hemen yiyemeyeceksiniz Seojun bey"

"ama neden?"

"İlk orayı düzenleyeceğiz hem pasta daha yapılmadı bile. Yeosang baban ile wooyoung amcan hazırlayacak"

"Ben de yardım edeyim olur mu baba?"

"Tabii ki."

"yaşasın!"

...

Her şeyi hazırlamışlardı. Pasta, süslemeler ve yüzük.

Onlara bir tek Yunho lazımdı. Hongjoong ise onu getireceğini söylemişti.

Herkes heyecandan ne yapacağını şaşırmıştı. Seojun evin içinde zıplaya zıplaya geziyor, pasta yemek istiyorum diye bağırıyordu.

Yeosang, Mingi'ye baktığında çok stresli olduğunu gördü. Stresli olması normaldi.

Hongjoong'u arayıp nerede olduklarını sorduklarında, on beş dakikalık yollarının kaldığını söylemişti.

Yeosang, Mingi'nin kolundan tuttu ve balkona çıkarttı. Sakinleşmesi gerekiyordu. 

"Yeosang yapmasam mı?"

"saçmalama!"

"Yapamayacakmışım gibi hissediyorum"

"Streslisin mingi sakin olmalısın"

"..."

"Her şey çok güzel olacak merak etme. Sadece kendine güvenmen lazım"

"Ya batırırsam?"

"Öyle bir şey olmayacak tamam mı?"

"Ya Yunho kabul etmezse?"

"Mingi iyice saçmaladın. Yunho kaç yıldır bu anı bekliyor."

"Şuradan atlasam yerin dibine girsem daha iyi"

"Mingi sus artık. O evlenme teklifini edeceksin. Hadi içeri"

"Of"

Mingi stresli olduğunda iyice saçmalıyordu. Yeosang bunu da öğrenmiş oldu.

İçeri geçip Jongho'nun yanına oturdu Yeosang. Hongjoong ile Yunho birazdan gelirdi.

herkes kendi hâlinde takılırken Mingi oturduğu yerde bir ileri, bir geri gidip geliyordu. Kafayı sıyırmak üzereydi.

Seojun ise masanın üzerindeki pastaya bakıyordu. Bu çocuk pastayı Yeosang'dan bile fazla seviyor olabilirdi.

Yeosang ayağa kalktı ve Seojun'un yanına gitti. Ona pastayı ellememesi için söylenecekti ki kapı çalmıştı.

Mingi Çığlık atıyordu, Seojun korkup ağlıyordu, Jongho Seojun'u sakinleştiriyordu, San ise heyecanlanıp ayağa kalktı ve koşarak kapıya gitti. Sanırım San düşmüştü. Wooyoung san'ın yanına koştu.

Yeosang ne yapacaktı bunlarla böyle?

Seonghwa herkese bir göz gezdirip sabır diledi. Sonra kalkıp kapıyı açmaya gitti.

Yeosang ise mumları yaktı ve pastayı eline alıp kapıya doğru yaklaştı. Herkes eski hâline dönmüş, sakinleşmişti.

Seonghwa kapıyı açar açmaz herkes hep bir ağızdan "İyi ki doğdun Yunho" diye bağırmaya başlamıştı.

Seojun alışık olmadığından ilk önce korkmuş ama daha sonra aklına pasta yiyeceği gelmişti ki olduğu yerde zıplıyordu.

...

Mumlar üflenmiş, pastalar kesilmiş, yenmiş ve Mingi sonunda Yunho'ya evlenme teklifi etmişti.

Yunho ilk başta şaşırmış, cevap vermemişti. Mingi ise kabul etmeyeceğini düşünmüş ağlamaya başlamıştı. Mingi ağlayınca Seojun'da ağlamaya başlamıştı.

Seojun sustuğunda Jongho ile Yeosang odaya götürüp yatırdılar. Seojun olduğu zaman kimse rahat olamıyordu. Böylesi daha iyiydi.

Hem Seojun pastasını yemişti, rahat uyuyabilirdi. Hem de gece heyecandan uyuyamadığı için çabuk uyumuştu.

Yeosang ve Jongho içeri geçti ve Mingi'yi Yunho'nun üstüne atladığını gördü. İyi ki Seojun yoktu.

Daha sonra Yunho onu ağlattığı için özür dilemiş, teklifi kabul etmişti.

...

Sonunda eve gelmişlerdi. Seojun hâlâ uyuyordu ve Yeosang onun gece yarısı tekrar kalkacağından emindi.

Yeosang hızlıca duş aldı. Hemen uyumak istiyordu. Bugün günleri yoğun geçmişti. Mingi onları çok yormuştu. Özellikle Seojun...

Yeosang, Jongho'nun yanına yatıp kollarını ona doladı. Jongho'ya sarılınca bile tüm yorgunluğu geçiyordu.

"İyi geceler."

"İyi geceler bebeğim."

Bir gün daha bitmişti. Yeosang tam uykuya dalmak üzereydi ki kapı açıldı. Seojun hafif aralık kapıdan başını uzattı.

"Baba uyuyamıyorum. Yanınızda yatabilir miyim?"

"Sorman bile hata, gel çabuk."

"Yaşasın beraber yatacağız!"

__

Fic o kadar karışık ki kafayı yedim
cidden hiç içime sinmiyor bu fic.

Okuduğunuz için teşekkürler. Umarım beğenmişsinizdir.

👋👋

👋👋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
After Years | JongsangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin