Yirmi

429 50 4
                                    

Yeosang telefonunu kapatıp yatağa koydu. İçinde bir huzursuzluk vardı, Kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordu. Bu Jongho'nun mesajına cevap vermemesinden kaynaklıydı.

Yeosang Jongho ile konuşmaya devam etmek istiyordu. Evet, bu yaptığı kolay affedilecek bir şey değildi ama Yeosang dayanamıyordu. Onu fazlasıyla özlemişti.

"Baba..."

Seojun kapıyı aralayıp Yeosang'ın yanına geldiğinde Yeosang elini Seojun'un saçlarına koydu.

"Kapı çaldı."

"Açtın mı?"

Yeosang ayağa kalkarken Seojun onun elini tuttu.

"Wooyoung amca geldi."

Yeosang telefonunu eline alıp Seojun ile beraber salona geçti. Bir an Jongho'nun geldiğini düşünmüştü Yeosang. Ama imkansızdı.

"Haber vermedin gelirken?"

"Uzun zamandır gelmiyordum. Sürpriz yaparım demiştim."

Yeosang Seojun'un elini bırakıp Wooyoung'ın yanına oturdu. Seojun odasına çıkıp Yeosang ve Wooyoung'ı yalnız bıraktığında ikili, bir süre sessiz durdular.

Konuşacakları konu var mıydı ki? ortam kalabalık olursa konuşanlar oluyordu. Ama iki kişi kaldıklarında konuşacak bir şey bulamıyorlardı.

"San ile aranız nasıl?"

"Günden güne iyi oluyor. Barıştık gibi."

Yeosang kafasını sallayıp gülümsedi. Wooyoung'u anlayabiliyordu. San ile ilk kavga ettikleri gün çökmüş şekilde gelmişti yanına. Yeosang onu ilk gördüğünde fazlasıyla korkmuştu. Ettikleri kavgayı Yeosang'a öyle acıklı anlatıyordu ki, Yeosang ne yapması gerektiğini şaşırmıştı. Wooyoung'un da arkadaşları ve San dışında kimsesi yoktu. Tek yanında olan San'dı. Aynı şey Yeosang içinde geçerliydi. Yeosang'ın arkadaşları olsa bile sürekli yanında Jongho vardı. Jongho birden gidince boşluğa düşmüştü.

Yeosang, Wooyoung'un da böyle hissettiğini biliyordu. San ile kavga ettiklerinde ayrı evlere çıkmışlardı ve Wooyoung, Yeosang gibi boşluğa düşmüştü. Yanında arkadaşları olsa bile San'ın yanında olduğu gibi hissettirmiyordu.

"Dün gece sana Jongho yazmıştı. Neler konuştunuz? bir şeyler anlattı mı?"

Yeosang telefonunu eline aldı ve Jongho ile mesajlarını açıp Wooyoung'a verdi.

Wooyoung telefonu alıp mesajları okumaya başladı. Sabah yazışmalarına kadar okuduğunda telefonu Yeosang'a geri verdi.

"Ne olmuş olabilir?"

"Bilmiyorum, Wooyoung. Umarım tekrardan yazar."

"Umarım..."

Wooyoung, Yeosang'a bakarak gülümsemeye başladığında Yeosang kaşlarını kaldırdı.

"Ne?"

"San çok gecikme demişti. Aklıma geldi de."

Wooyoung, Yeosang'ın omzundan tuttu ve yanağına sulu bir öpücük kondurdu. Yeosang anında yanağını silip ondan ayrılırken kaşlarını çattı.

"İğrençsin Wooyoung. Öpeceksen düzgün öp!"

Wooyoung ayağa kalkıp dış kapıya ilerlerken Yeosang'da ayağa kalktı ve Wooyoung'ın arkasından yürüdü.

Seojun odasından koşarak Wooyoung'ın yanına geldiğinde Wooyoung onu kucağına aldı.

"Gidiyor musun, Wooyoung amca?"

After Years | JongsangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin