Saat 20.00 olmuş sözleştikleri mekana herkes yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Jungkook üstüne siyah bir tişört üstüne çizgili bir gömlek aldı. Altına ise mavi bir kot ve siyah botlarını giymişti aksesuar olarak ise uzun bir kolye takmıştı. Taehyung ise yeşil çiçekli bir gömlek altına ise sarımsı bir renkte pantolon giymişti. Taehyung, nereye giderse gitsin şık giyinmeye çalışırdı tabi bu gittiği yerlere göre biraz değiştirdi bazen biraz abartılı bazen ise biraz daha sade yinede giydikleri hep dikkat çekerdi. Taeyong ise dünden beri heyecanlanıydı daha önce her grup ayrı ayrı kutlama yapardı çünkü Jaehyun ile aynı ortama denk gelmişse bunu değerlendirmeliydi.
Ayrıca sabahtan beri Seulgi Jungkook'u uyarıyordu kutlama yapacakları için içki de olacaktı. Seulgi Jungkook'un tekrardan hiçbir şeyi hatırlamayacak derecesinde sarhoş olmasını istemiyordu. En sonunda Jungkook tamam anladım çok içmeyeceğim yanınızda olacağım zaten diyerek isyan etmişti. Gittikleri yerde büyük bir masa vardı daha doğrusu masaları birleştirdiler ve pişirecekleri malzemeyi masaya getirdiler. Jaehyun ise soju bardakların doldurmak ile meşguldü. Jaehyun ve Taeyong karşı karşıya, aynı şekilde Jungkook ve Taehyung da karşı karşıya oturmuşlardı. Irene ise Seulgi'yi yanına almıştı Hoseok ve Yoongi, Kai ve Sehun da karşılıklı olarak oturuyorlardı herkes bir yandan konuşuyor bir yandan içiyordu. Sonunda konu Taehyung ve Jungkook'un öpüşmesine denk gelmişti. Jaehyun onlarla alay ederek " Sahi ikiniz de nasıl hatırlamadınız öpüştüğünüzü?" Jungkook bu soru karşısında az kalsın boğulacaktı neyse ki bugün soju içmemişti.
Kai bu duruma"iki deli birbirini bulmuş işte. Sevişeydiler ne yapacaklardı acaba?" dedi Sehun ise "neyse ki fazla ileri gitmemişler"dedi. Bunun ardından Seulgi "zaten Jungkook herkesle sevişmez ki kendisi hetero olduğunu kaç kez söyledi ". Yoongi bunun karşısında " peki bu öpücük hoşuna gitmedi mi Jungkook? Belki biseksuel de olabilirsin sonuçta." Jungkook niye herkesin üzerine geldiğini hissediyordu? Bir yandanda karşısındaki çocuk gözlerini dikmiş onun cevabını bekliyordu. Jungkook bu duruma "hoşuma gitseydi heteroyum diye tuturmazdım" dedi. Cevabını verdiği zaman ise çaktırmamaya çalışarak karşısındaki çocuğun tepkisini anlamaya çalışmıştı ama Taehyung hiçbir duygu belirtisi göstermemişti. Ama Jungkook bu tepkisizliğini nedenini anlayacak kadar biliyordu insan dilini büyük ihtimalle üzülmüştü veya kırılmıştı ama belli etmek istemiyordu. Yinede o Jungkook'un hiçbir şeyi değildi bu yüzden Jungkook'a üzülmesi ve kırılması saçmaydı.
Daha sonra herkes bu konuyu hiç konuşmamış gibi eğlenmeye devam etti ve Jungkook derin bir nefes alabildi. Herkes yavaş yavaş sarhoş olmaya başlamıştı bile bu sıra konu güzelliğe geldi. Herkes size göre güzellik nedir diyordu? Irene bu soruya "güzellik benim için seulgi'dir". diye atlamıştı bile herkese ooo demeye başlamıştı. Jaehyun ise kafası güzel olduğundan mıdır nedir " Taeyong'da bir kızdan daha güzel" demişti. Taeyong buna ne diyeceğini bilememişti ve Jungkook onu dirseği ile vurup ima yapmıştı bir yandanda ağzı kulaklarına varana kadar gülümsemişti.
Sehun ise " biliyorsunuz ki Kore'de beyaz tenli olan güzeldir ama bence Jongin esmer bir tene sahip olduğu hâlde güzel ve Taehyung'da öyle ikisi de esmer ama esmer ten onlara çok ayrı yakışıyor"dedi. Masadan bunu onaylan mırıltılar yükseldi. Seulgi "biliyor musunuz jongin ilkokulda iken ten rengi ile ilgili zorbalığa uğramıştı. hatta bu yüzden küçük yaşta olmasına rağmen jongin ten beyazlatma kremleri aldırdı ailesine hatta fondöten sürmeden dışarı bile çıkmıyordu." Jungkook ise buna isyan etti " bu çok saçma esmer veya beyaz insan insandır herkese göre güzellik farklıdır ama ten rengine göre birisine çirkin diyemezsin"dedi. Gerçekten bu doğruydu mesela Jungkook beyaz tenliydi ama cildi sorunluydu bu yüzden kendini güzel bulmuyordu ama Taehyung esmer olduğu hâlde ondan güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sour Cherry & Cigarettes
Fanfictionkim taehyung vişneli herşeyden nefret ederdi. jeongguk ise her zaman vişneli lip balm sürerdi. kim taehyung geçen ki partide öptüğü vişneli dudakları hiç unutamadı