9

256 26 35
                                    

Jungkook annesiyle ettiği kavganın sonunda hızlıca odasına çıktı. Ardından valizini ve çantasını çıkardı, önemli olduğunu düşündüğü eşyalarını ve kıyafetlerini valize ve çantasına yerleştirdi. Annesini ise hâlâ söylenmeye devam ediyordu. Hatta Seulgi hakkında saçma sapan konuşmalarını duymuştu. Annesi Seulgi için "o kız seni kendisine benzetti, kendisinin bir kızla çıktığı yetmiyor gibi. Seni de anormal yaptı" dedi. Jungkook bunu duymamazlıktan gelmeye çalıştı çünkü tekrar uğraşmak istemiyordu. En sonunda çantasını omzuna attı ve valizini sürükleyerek evden çıktı.


Ne yapacaktı şimdi Jungkook? Nereye gidecekti? Biliyordu ki arkadaşları ona bir yer bulurdu hatta kendisinde bile kalmasını teklif ederlerdi ama Jungkook onlara yük olmak istemiyordu. Özellikle de Seulgi'ye yük olmak istemiyordu, annesi onun hakkında bu kadar kötü konuşmuş iken nasıl yardım isteyebilirdi. Neyse ki Seulgi bu çirkin lafları duymamıştı ve duymasına da izin vermeyecekti, Jungkook.Jungkook bir otobüs durağına kadar yürüdü ve otobüs durağına oturdu. Cebindeki telefonu çıkardı ve gruba girdi.





dansin tanrilari
sen, seulgi, kai ve iki kisi daha

jungkook: arkadaşlar an itibariyle evden atıldım

seulgi: askim iyi misin
simdi neredesin

jungkook: otobüs duraginda
Gidecek bir yerim yok simdilik ne yapacam

kai: maalesef ben yurtta kalıyorum

taeyong:bizde hoseok ve bir baska arkadasimiz ile kalkıyoruz o sorun etmese gel derdik

seulgim: askim sen bana gel
hem tek basima yasamak bana zor geliyordu

jungkook:iyi bari
yarim saate eve gelirim ben




gayler herkesi eller
sen, sehun, irene ve iki kisi daha

irene: ne yapıyorsunuz

sehun: senin hicbir seyden haberin yok sanırım

irene: neyden haberim olması gerekiyordu

yoongi: ya taehyung ve jungkook gecen ki kutlama da opusmus
birisi de gizlice bunları cekip videosunu yayinlamis okul grubunda

jaehyun: oha opusmusler mi

taehyung: sadece buna mi odaklandin cidden

jaehyun: evet? Başka neye odaklanmam gerekiyordu?

yoongi:jungkookun aglayarak gitmesine odaklanabilirsiniz

sehun: normal aglamasi sonucta
ne kadar escinsel kisiler olsa da okulda homofobiklerde var
ki herkes sacma sapan konusmaya baslamis

taehyung: bence abartıyor
bu kadar aglamasina ve bana kaba davranmasina gerek yoktu

irene: bence aglamasinin sebebi bu laflar değildi hatta ozeline girmek olmazsa öğrenirim bunu
ama simdi sakinlesin ortam






Jungkook bildiği kapının önünde dururken en sonunda zile bastı. Seulgi ise koşarak kapıyı açtı ve Jungkook'un çantasını ve valizini alıp içeriye koydu. Jungkook'un da içeriye girmesiyle Seulgi kollarını kendisinden uzun olan çocuğa sardı ve sırtını sıvazladı.
Jungkook'un yüzünü görür görmez anlamıştı büyük bir şeyler olduğunu ama Jungkook anlatmadığı sürece o da sormayacaktı. Jungkook kendinden kısa olan kızdan ayrıldı ve sahte bir gülümseme takındı yüzüne " güzel kokular alıyorum. Ne yaptın benim için?"dedi. Seulgi ise mutfağa doğru ilerledi ve masayı işaret ederek gülümsedi. "En sevdiklerinden, tavuklu noodle ve tatlı için vişneli browni var."
Jungkook masaya yerleşti ve Seulgi'nin onun için yaptığı noodle'ı yemeye başladı.

Jungkook vişneli herşeyi severdi, vişneli lip balm, vişneli browni en sevdikleriydi ama. Böyle söyleyince ekşi seviyor gibi gözüküyor ama Jungkook çikolatayı da severdi. Bir bakarsınız sürekli ekşi bir şey bir de bakarsınız ki sürekli baharatlı bir şey yiyor. Ve Jungkook sevdiği şeyleri hep en sona saklardı. Mesela en sevdiği şu an vişneli browniydi bu yüzden onu en sona saklıyordu. Jungkook vişneli brownisini de yedikten sonra arkasına yaşlanmıştı ve Seulgi'ye döndü. "Sormayacak mısın ne olduğun?" Seulgi ise tebessüm etti "ne zaman anlatmak isteyeceksin diye bekliyordum."

"Eve girdiğimde ev çok sessizdi, annem de öyle. Sonra ise bir erkekle öpüştüğümü duyduğunu ve benim normal olmadığımı söyledi."
Jungkook sesinin titrememesi için dua etti "babamın iyi ki öldüğünü söyledi. Eğer babam ölmeseydi benim yüzümden kalpten öldürmüş bu seferde."
"Ben de ona yaşlandığını ve bütün erkekleri elinden alacağımdan mı korkuyorsun dedim." "Daha sonra ise tokat attı ve neymiş normal olmazsam ve özür dilemezsem eve dönemezmişim." "İşte bu kadar bende o eve asla dönmeyeceğim ve özür dilemiyeceğim."

Jungkook çoktan gözünden birkaç damla akmasına izin vermişti. Seulgi Jungkook'a yaklaştı ve çocuğun saçlarını okşadı. "Seulgi, sana bir şey söyleyeceğim. Ben geçen ki partide Taehyung ile öpüştüm. O partide bilincim yerindeydi ve ben aslında biseksuelim." Seulgi ise şaşkınlıkla ona baktı ve ne yapacağımı bilemedi. Daha sonra herşeyi idrak edince gülüşerek Jungkook'un omzuna vurdu. "Şimdi sen Taehyung'dan hoşlanıyor musun?" "Hayır, hoşlanmıyorum." " Ama bu çok hızlı bir cevap oldu."

Seulgi ve Jungkook en sonunda masayı toplamıştı. Jungkook Seulgi'ye dönerek "ben artık eşyalarımı yerleştireyim."
Jungkook valizi ve çantayı alıp yatak odasına götürdü kıyafetleri ve eşyalarını boş dolaba yerleştirdi. Kitaplarını ise masanın üstüne bıraktı.


Sabah olmasıyla beraber Jungkook uyanmış ve yanındaki kızı dürtükleyip uyandırmıştı.
Kıyafetlerini alıp banyoya girdi ve elini yüzünü yıkadı. Kıyafetlerini de giydikten sonra telefonuyla oturup Seulgi'nin hazırlanmasını bekledi. En sonunda Seulgi'de hazırlanınca beraber evden çıktılar ve okula doğru yürümeye başladılar. Okula gelince ise fısıldaşmalar hâlâ devam ediyordu kimisi "Taehyung'un yeni avı bu sanırım" kimisi de "neden bütün yakışıklı erkekler gay oluyor" diye isyan ediyordu. Seulgi yanındaki çocuğa destek olmak için çocuğunu elini tutup gülümsedi. Jungkook ise bu konuşmaları duymazlıktan gelerek sınıfına girdi ve her zamanki yerine geçti.





bu bolum icime sinmedi ya


neyse yinede oylarinizi ve yorumlarinizi bekliyorum 🤍


Sour Cherry & Cigarettes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin