The Wanderers

Sahtelik Sahteliktir

Haydrim istenilen evrimi gerçek kılmıştı ama onunla, birlikte ona benzeyen herşey yok olmuştu.
İnsansı duygulardan men edilen Haydrim deyişimle birlikte bambaşka bir hal almıştı.

Deyişim onun kaslarında gelişim, ten rengi'nin beyaz ve soluk gözleri'nin çam yeşili olmasına yol açmıştı. Bu gözler öyle insansı dehildi, bildihiniz kedi gözleri gibi.

Çok hassas gözleri vardı, yerde gezen karıncayı bile cam gibi görebiliyordu.
Koku alma duyuları gelişmişti kalede'ki pişirilen yemeklerin, kokusu ona sanki yanındaymışcasına geliyordu.

Saçları beyaz ile gırinin tonlarına karışmıştı, insanlıktan çıkan haydrim bu duyuların yanısıra duyma, konusunda da oldukça üstün bir varlık olduhun'un farkına varması çok zaman almamıştı.

Az sonra, Büyücü onun yanına gelerek derin, derin onu süzdü, sonra elleri ile omuzlarını yokladı Haydrim'in.
Büyücü ; Eee nasıl memnunmusun?
Haydrim ; Hemde hiç olmadığım kadar Rüyacı birazdan kaleye gelmeni istiyorum konuşmamız gereken bir mesele daha var.!
Rüyacı ; Emir senden Büyü benden. Dedi ve Haydrimi selamladı.

Haydrim kasılarak, kalabalıhın içinden sıyrılacaktı ama beklemediği birşey meydana geliverdi. Halk ona yol vermek için yolu kendilihinden yararak ona geçiş sunarken, içlerinden bir genç; Yaşasın Haydrimm.!! Yaşasın Phoroselt diye bahırınca, hep bir ağazdan tezavruat yapmaya başladılar.

Uzaklarda olayı izleyen bir kişi daha vardı Phoroselt Kalesi'nin bir anda yükselişini anlam veremeyen Batı Halkından bir ajan, olanı biteni tarafsız kralına aktarmak için hızla kaleden ayrılmıştı.

Büyücü, Haydrim'in yanına geldi.
Rüyacı; seni dinliyorum Haydrim. ?
anlaşılan o ki, bizim ilaçtan bol, bol üretmemiz gerekebilir. Dedi ve sözü Büyücüye bıraktı.

Rüyacı; bunu her insana mı uygulamak istersiniz?
Haydrim; Wanderers tarikat'ını ne maksatlı kurduk sanıyorsun?. Elbette herkes "Wanderert" olmalı olmak zorunda, bu yeni bir çağ büyücü insanlar'ın yükselme çağı.

Büyücü, müsade edersen bir pilanım daha var...
Haydrim, ne dir o pilan. ?
Büyücü, gelişim gösterdiniz, lakin hala muazzam yeteneklere sahip değilsiniz, müsade ederseniz, Dünya'nın en iyi savaş becerilerine sahip bir dövüş ustası'nın yanına ziyaret edeyim, böylece onu buraya getirmek için ikna edebilirim. Dedi ve hafifce gülümseyerek Haydrimi selamladı.

Haydrim bu pilanı çok sevdi Wanderers' lar engin bir birim olmalıydı, yenilgiyi kabullenmeyen sıradan halklardan her konuda üstün olmalıydı, bunu istiyordu ve bu fikre nasıl karşı gelebilirdiki.. ?

Çok zaman geçmeden büyücü yanına bir at aldı ve semerini ata vurdu. Gün batmadan yola koyulursa iyi olurdu. Çünkü kuzey diyarın, dan Güney diyarına at üzerinde, aşşahıya dohru inip,"Old Tree" yani yaşlı ağaçtan geçip "Troll zone" ( Troll bölgesi) in den yukarıya çıkıp "Impassable Hills" ( Geçilmez Tepeler) bölgesine çıkıp, aşşahısına yol alıp "ROHOS" Topraklarına gidicekti. Yollar oldukca tehlikeliydi, seyahat öyleden sonra başlasa bile 4"üncü gece ancak varabilirdi.

Aradan gûnler geçtikten sonra, Bûyûcû "ROHOS" topraklarına ulaşmıştı. Rûyacı'nın anlatımına göre..

ROHOS özgûrlûğûn ve adil insanların şehiri muazzam ve medeni bir kavim.
Övgûler eşlihinde bu Şehir' e şiirler yazmaya devam eder, Rûyacı sonunda "Nadim Albers" i bulur ve onunla komuşmaya başlar.

Nadim, tûm zamanların en iyi silah ustası ve suvarisiydi, yanlız yaşayan Nadim, hiç bir uygarlıha bağlılık, yemini etmeyen tek insan şovalyeydi.
Nadim, genelde imkansız, savaşlarda meydana çıkar, savaşın gidişatını bir anda deyiştirebilecek bir karakterdi.

Önemliydi, ve değerli bi ustaydı, Nadim, geçmiş dönemlerde, batıya seyhatı, sırasında, Gargoil'in "ROHOS"
Topraklarını işgalinden, kurtarırken Kral Yuruien, "Gargoil" tarafından şiddetli darbelere maruz kalmış, Rohos,kuvvetleri, ağır malubiyet yaşarken ortaya bir anda çıkıp, canavar'ın üzerine delicesine saldırmış, Kral ve ordularını felaketin eşihinden kurtararak, Halk kahramanı ilan edildi ve destanlara konu olmayı başarmıştı.

Nadim Albers, Kral Yuruien tarafından bizzat Hür adam ilan edilmişti. Bu yüzden ona, "Free man Nadim" ( Hür Adam ) da derlerdi.

Büyücü bir şekilde, Nadimi ikna etmişti fakat Nadim, bağlılık yemini etmezdi ve hiç bir zaman boyun eğmeyecekti. bu bir sorun olabilirmiydi? Bir bakıma evet ama büyücü için gayet dohal bir durumdu.

Büyücü Nadim'e ünvan ve yüklü miktarda aylık ve saygınlık teklifinde bulundu ve yetiştirilmek ûzere bir düzüne insan vericektiki, Nadim kendini asla boşta bırakmazdı.
Onada talim yaptırıcak birileri gerekliydi zaten.

Bu ayağına gelen teklifi reddetmek saçma olucaktı ki, Nadim sadece kas olarak üstün değildi. Aklınıda kullanmasını iyi bilirdi ve öylede yapmıştı zaten.

Hazırlanmak ve Rohos'dan ayrılmak üzre saat belirlemişlerdi, Han da bir kaç kadeh içki yudunlamak ve iş hakkında konuşmak için hala vakitleri vardı. Hana doğru atlarını sürdüler az bir zaman sonra Han'ın kapısına geldiler.

İçeri dohru yavaş adımlarla ilerlediler istedikleri dohrultuda Birer kadeh içki yudumlamaya koyulmuştular ki az sonra içeriye bir adam çıka gelmişti.

Telaşeli ve endişeli ses tonuyla, Rüyacı, ben Phoroselt Kalesin'den baş gözcü Eldik Nihayil diye sözlerine sürdürmeye devam etti.

-Efendim Daha önce halk içersinde bazı insanlar, Wadererst olmak için çok uraştılar ama mutasyon ve değişim bedenen gerçekleşmesi neticesi ile insanlardan bir kısım biz Canavar olamayız diye isyan başlattılar!!.

Önlem almaya çalıştık fakat insanlar iyice bu duruma öfke ve kin ile tutum sergilediler, kontrol kaybettik efendim bu adamlar davalarından vazgeçip eski yurtlarına döndüler. Bir kısım topluluk ise kaçıp Kaostan kurtulmak istedi, kalede'ise çok az nufüs hakim,. Beni buraya Haydrim görevlendirdi. sizin gidisinizle birlikte kale bu hale geldi sizi acil tekrar phoroselt kalesine çaharmam için yola revan oldum.

Büyücü, nutku tutularak bu nasıl mükün bu imkansız diyerek içerledi.
Kapıya gelen Kaos'un ta kendisiydi.

Haklıydıda artık Haydrim için teba bitmişti, bu gelirin, yaşamın, açlıkla birlikte savaşında habercisiydi.

Gözcü, efendim bir husus daha var.
Rüyacı, nedir o dinliyorum?
Gözcü, bu ulu orta söylenemeyecek kadar hassas bir bilgidir efendim mümkünse yanlız konuşmalıyız.
Rüyacı'nın yanında Nadim albers' te vardıki olanı biteni duymuştu zaten.

Rüyacı, Nadime dönerek kusura bakma Nadim, bazen özel şeylerde olabiliyor.. Dedi ve gözcüye gel birlikte seninle bahçeye çıkalım dedi ve kolundan sıkıca kavrayarak itekledi.

Gözcü, Gerek varmı buna efendim yanınızda'ki köylü kalkıp gitseya..
Rüyacı, yanımdaki kişinin kim olduhundan bir haberin bile yok mankafalı!!
Gözcü, Bahışlayın ama elbette ki bilmiyorum, sıradan bir çiftci yada ulak diye düşünmüştüm.
Rüyacı, O halk kahramanı Nadim albers'tir ve sinirlenirse ikimizi gözünü bile kırpmadan öldürür tehlikeli ve bi o kadar da namlı bir adam birdahakine onun suratına iyi bak ona göre hareket edersin.
Gözcü, özürdilerim efendim tekrarı yaşanmaması için elimden geleni yapıcağım.
Rüyacı, yapsan iyi olur canına ve canıma değer veriyorsan, bu bana söylemek istedihin özel bilgi nedir?.

Gözcü, Haydrim mustasyona uramasını, umduhumuz kişiler yetişkinler olmamalı, sevilmesek bile mutasyona uramış olsak, bile bir çocuha kimse zarar vermek istemez dedi. Gerisini o anlar dedi.

Rüyacı, Bazen Haydrim in bilge olabileceğini düşünüyorum. Ama bazende man kafala'nın teki olduhunu düşünüyoru, dedi. Gülümsedi ve heyecanlanarak ellerini, avuçlarını bir birine doladı.

Rüyacı, Sen Nadimi de al ve şafakta yola koyul.!!
Gözcü, Siz ne olacaksınız ?.
Rüyacı, ben size yetişeceğim.
Gözcü, Geç kalmassanız iyi olur, çünkü ona inanmayı reddedenler, Haydrim'e sahtekar gözüyle bakıp saldıra bilirler..!!
Rüyacı, Nadim seninle gelicek, onu boşuna Phoroselt'e çaharmak için gelmedim. Dedi ve gülümseyerek doğruca kasabaya atını dehledi.

Devam edecek....